Türkiye’de güneş enerjisine 3 yılda 8 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor
GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, Türkiye'nin güneş enerjisi kurulumlarının bu yıldan itibaren ivmeleneceğini belirterek, “3 yılda 8 milyar dolar yatırımla 10 bin megavatlık kurulu gücün sisteme dahil edileceğini hesaplıyoruz. Bu kapasitenin büyük çoğunluğunu öz tüketim uygulamaları oluşturacak." dedi.
Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, Türkiye'de güneş enerjisi sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de 3 yılda 10 bin megavatlık güneş enerjisi kurulu gücünün sisteme dahil edileceğini bildiren Kaleli, bunun ülkenin enerji güvenliğine önemli katkı sağlayacağını ifade etti.
Depolama teknolojileri fiyatlarının hala maliyetli olduğunu ancak zamanla bir dengeye ulaşacağını belirten Kaleli, "Depolamanın fizibıl olması için ya enerji fiyatı artacak ya da depolama maliyeti düşecek, başka bir alternatif yok. Büyüyen bir ekonomiyiz, nüfusumuz artıyor. Daha çok elektrik tüketmeye yönelik bir toplum davranışı değişikliği var. Elektrikli araçların kullanımı artacak, sanayi tüketimi daha da yükselecek, kapasite kullanım oranları artacak. Türkiye'nin kişi başına düşen elektrik tüketiminin 4-5 yıl sonra 2 katına çıkmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Bu enerji ihtiyacının karşılanması için devletin aldığı en önemli önlemlerden birinin öz tüketim için güneş enerjisi santrali (GES) kurmak olduğunu dile getiren Kaleli, şöyle devam etti: "2014'ten bu yana istikrarlı şekilde büyüyen güneş enerjisi sektöründe bu yıl kurulumların ivmeleneceğini öngörüyoruz. Güneşte 3 yılda 8 milyar dolar yatırımla 10 bin megavatlık kurulu gücün sisteme dahil edileceğini hesaplıyoruz. Bu kapasitenin büyük çoğunluğunu öz tüketim uygulamaları oluşturacak."
"GES'leri farklı alanlara dağıtmak gerekiyor"
Kaleli, santral sayısı arttıkça enerji fiyatlarının düşeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ana hedefi son kullanıcı dediğimiz hane halkına, sanayiye veya ticarethaneye olabildiğince ucuz elektriği sunmak. Ne kadar çok santrali devreye alırsak enerji fiyatları o kadar düşecek. Güneş enerjisi santrallerini çatı GES, öz tüketim amaçlı arazi GES, hibrit GES ve depolamalı GES gibi farklı alanlara dağıtmak gerekiyor. Hibrit ve depolamalı dediklerimiz lisanslı, öz tüketim amaçlı çatı ve arazi GES'ler ise lisanssız. Lisanslı projelerde izin süreçleri 1-1,5 yıl kadar alıyor ama lisanssız projelerde bu izin süreçleri daha hızlı. Kısa sürede tamamlanabilen lisanssız projelere öncelik vermek, ekonomik olarak daha büyük fayda sağlayacak. Çünkü ne kadar erken enerji tesisini işletmeye alırsak, ülkenin milli servetine o kadar çok katkı sağlamış oluruz."
"Güneş enerjisinde alım garantili fiyat mekanizması gerekiyor"
Güneş enerjisinden maksimum enerji elde edildiği öğle vakitlerinde kömür, doğal gaz gibi kaynaklardan elektrik üretimine ihtiyaç bulunmayacağına işaret eden Kaleli, "Öğle saatlerinde güneşten enerji maksimum düzeyde üretiliyor. Piyasa takas fiyatının sıfır çıktığını düşünün. Güneş santrallerinin belli bir büyüklüğe ulaştığı durumda bu sayıları göreceğiz. Bu, bir taraftan da lisanslı enerji yatırımcısını korkutan bir şey. Yüksek fiyatlı saatlerde ise enerjiyi satabilmek için enerjiyi depolamak uygun bir yol. Depolama imkanı yoksa o zaman alım garantili fiyat mekanizması lazım." ifadelerini kullandı. Kaleli, güneş enerjisi kurulu gücünde gelecek 10 yılda 30 bin megavat pazar büyüklüğüne ulaşma hedefi bulunduğunu da aktardı.