Türkiye’de akademisyen enflasyonu!
Türkiye’de 2000’li yıllarda artan üniversite sayılarıyla birlikte akademisyenlerin de sayıları artıyor. Son 2 yılda ise araştırma görevlilerinde bir azalış göze çarparken, akademisyenlerin geçinmek için aldıkları maaşlar da yoksulluk sınırı altında seyrediyor.
ÖZDER ŞEYDA UYANIK
Ekonomim.com’un Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) verilerinden derlediği bilgiler, Türkiye’de üniversite eğitimi veren “hocaların” durumunu ortaya koyuyor.
Türkiye’de toplamda yaklaşık 184 bin akademisyen bulunuyor. Bu sayının da yaklaşık yüzde 20’sinin yani 36 bin 740 profesörün olduğu görülüyor.
Son 10 yılda profesörlerin yüzde 84 oranında arttığı görülürken, doçent unvanı alanlarda yüzde 86 oranında bir artış görülüyor. Doktor öğretim üyesi unvanı ise 2018’de yapılan değişikliklerin de etkisiyle yüzde 41 oranında artarken, bir anlamda sektörlerden deneyimlerini aktaran hocalara olarak da görülen öğretim görevlilerinde artış ise yüzde 78 oluyor.
Akademisyenliğin ilk basamaklarından olan araştırma görevlilerindeki değişim ise ilgi çekiyor.
Gençler akademi tercih etmiyor mu?
2014’ten 2022’ye araştırma görevlisi sayısındaki artış yüzde 19 olurken, 2022’den 2024’e ise araştırma görevlisi sayısı yüzde 19 oranında azalış gösterdi.
Peki bu durumda akademisyen maaşları mı etkili oluyor?
Akademisyenler yoksulluk sınırı altında yaşıyor
Akademisyenlerin maaşları da yıllar süren eğitim sürecinde dikkat çekiyor. Güncel maaşlarda durum şu şekilde görülüyor:
Kamu görevlisi olan devlet üniversitelerindeki araştırma görevlisi maaşları 56 bin 794 TL olurken, öğretim görevlisi maaşları ise 57 bin 378 TL oluyor. Doktor öğretim üyesi maaşı 62 bin 738 olurken, doçent maaşı 69 bin 685 TL olarak görülüyor. Akademinin en üst seviyesi olan profesör maaşı ise 86 bin 406 TL olurken, Ankara fiyatları üzerinden hesaplanan Türk-İş’in yoksulluk sınırı 66 bin 976 TL ve İstanbul’da da İPA’nın hesapladığı geçinme sınırı 75 bin 717 TL olarak görülüyor.
Türkiye’de bulunan toplam 204 üniversitenin 129’u devlet 75’i vakıf üniversitesi olurken, bunların 55’i yani yüzde 27’si İstanbul’da bulunuyor.
Araştırma görevlilerindeki azalış
Akademik Dayanışma Platformu verilerine göre, son 10 yılda araştırma görevlisi maaşları Türk-İş yoksulluk sınırı üzerine hiç çıkmamış görünüyor. Hatta 2022-2023’te profesör maaşları da yoksulluk sınırı altına bir dönem gerilemiş görünüyor.
Son 1 yılda bakıldığında, doçent maaşları da geçen yılın sonlarında ve 2024 ortasında yoksulluk sınırı altına gerilemiş durumda oluyor.