Türkiye “şehir ekonomileri”yle dünya rekabetinde öne çıkar

Seçilmesinin ardından dört yıllık hizmet süresini dolduran MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yarın yapılacak genel kurulla seçilecek yeni isme görevini devredecek. Başkan Kaan, dört yılını DÜNYA’ya değerlendirerek, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak için “şehir ekonomileri” çalıştıklarını ve ülkenin tüm kentlerine bir rakip kent belirlediklerini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye “şehir ekonomileri”yle dünya rekabetinde öne çıkar

Handan Sema CEYLAN

Türkiye çapında 89 şubesi bulunan ve 95 farklı ülkede temsilcilikleri olan MÜSİAD, geniş teşkilat ağının yardımıyla Türkiye’yi “şehir ekonomileri” rekabet ligine yükseltecek. Türkiye’deki her şehrin hedefleyeceği bir benzeş şehir seçilerek rekabet süreci bu mikro noktadan başlayacak. Böylece Türkiye’nin dünyada rekabetçiliğinin sağlanacağı bir model sağlanmış olacak.

Bundan dört sene önce göreve başlayan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yarın yapılacak Olağan Genel Kurul ile görevini devretmeye hazırlanıyor. Başkan Kaan, kur atağı, hammadde fiyatlarındaki artış, pandemi, bölgedeki savaşlar ve çok sayıda doğal afetin yaşandığı bu dönemde Türkiye’nin en yaygın iş dünyası kuruluşlarından biri olarak MÜSİAD’ın çalışmalarını DÜNYA’ya değerlendirdi.

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, önemli bir projenin temelini attıklarını söyleyerek, “Şehir ekonomileri çalıştık. Türkiye’nin her kenti yurtdışında belirli özellikleriyle lider olan kentlerle yarışabilecek nitelikte. Böylece odağı olan bir rekabeti şehirden başlatmış olacağız” dedi. Türkiye’nin her kentini bir kıyas şehirle eşleştirdiklerini anlatan Kaan, şunları ifade etti: “Bunu kardeş kentlerle karıştırmayalım. Bu belediyelerin hizmet yarışı içinde yaptıkları bir iş. Biz kentlerimizin hedeflerine odaklanacağı bir iş yaptık. Şehir ekonomisi, ekonomi ile coğrafyayı bir araya getiren, hane halkları, firmalar ve yerel yönetimlerin, yer seçimleri ve diğer ekonomik, sosyo-ekonomik ve ekonomi-politik karar süreçlerinde şehrin, o şehri oluşturan insanlar ve şehrin temel özellikleri arasındaki optimum uyumu ve çıktıyı inceler. Şehir ekonomisi, bir şehirdeki yerel yönetimleri, kent planlamasını, o şehrin markalaşmasına temel hazırlayacak faktörleri, bunların üretim ve pazarlamasını, insanların o şehirde yaşamayı tercih etme nedenlerini ve bu nedenleri artırmanın yollarını araştırır. Özellikle göçün ciddi bir sosyo-ekonomik sorun olarak yükseldiği bir süreçte şehir ekonomisi oluşturmak önemli.”

Bu uygulama için hem 6 kriterli şehir performans ölçümü yaptıklarını hem de global şehir endeksine göre birbirini tamamlayan şehir modeline göre hareket ettiklerini söyleyen Kaan, “Türkiye’nin yeni hikayesi buradan çıkar mı, diye bakıyoruz. Buna iniyoruz. Şehirleri güçlendirmek için hedef belirlemeliyiz sonra bu hedefe göre teşvikleri yeniden düzenlemeliyiz” dedi.

HANGİ KENT NERESİYLE EŞLEŞTİ?

Kaan eşleştirmelerle ilgili de şu bilgileri verdi: “Adana’yı Marsilya ile eşleştirdik. Adana Türkiye’nin önde gelen ticaret ve kültür merkezi. Marsilya Fransa’nın en büyük 3. metropolü. İkisinde de deniz, liman ve sinemaya yönelik altyapı var. Adana’nın kişi başına GSYH’si 6 bin 900 dolar, Marsilya’nın 40 bin 374. İşte bunu sağlayabiliriz. Afyon’u Japonya’nın Beppu kenti ile eşleştirdik. İkisi de termal şehir, ama Beppu’nun kişi başına GSYH’si Afyon’un 5 katından fazla. Hedef yükseltirken Beppu’yu örnek almalıyız. İstanbul’u New York’la, Ankara’yı Berlin ile Antalya’yı Los Angeles’la eşleştirdik. Doğal güzellikleri birbiriyle yarışan Bolu’yu Avusturya’nın Tirol şehriyle kıyas şehir yaptık. Mermer kenti Burdur’u, İtalya’nın Carrara’sıyla eşleştirdik. Bursa Milano ile Çanakkale Fas-Tanca ile kıyas şehir oldu. Elazığ’ı Avusturya’nın Graz’ıyla, Erzincan’ı, Avusturya’nın Innsburg’uyla, Erzurum’u Avusturya’nın Salzburg’uyla, Eskişehir’i Viyana ile, Isparta’yı Fransız Angers ile İzmir’i Avustralya Melbourne ile, Kars İtalya Parma ile eşleşti. Michelin’in üretim merkezi Fransız Clermont ile Petlas’ın merkezi Kırşehir’i kıyaş şehir yaptık. Kocaeli’yi Güney Kore’nin Busan kentiyle, Konya’yı Japonya’nın Kyoto ile Kütahya’yı Fransa’nın Limoges’iyle, Manisa’yı Stuttgart ile kıyasladık. İnanç kenti Mardin’i İspanya’da Elhamra’ya ev sahipliği yapan Granada ile eşleştirdik. Sevilla’yı Muğla, Nevşehir’i ABD’nun Albuquerque şehri, Münih’i Sakarya, Hamburg’u Samsun, İspanya'nın San Sebastian’ını Sinop, Rotterdam’ı Tekirdağ, Liverpool’u Trabzon, Endülüs başkenti Cordoba’yı Şanlıurfa, Gijon’u Zonguldak, Malmö’yü Yalova, Luzern’i Düzce ile birlikte değerlendireceğiz.”

KARADENİZ SULARINDA ‘LİMAN’ FARKINDALIĞI

Türkiye’nin rekabet avantajları için proaktif olarak mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Kaan, “Karadeniz’in tüm limanlarının toplamı 90 milyon ton yük elleçleyebiliyor. Şimdi ABD Gürcistan’da tek bir liman yapıyor. Kapasitesi 100 milyon ton” diye konuştu.

Yeni bir model ile MÜSİAD’I tazeledik

Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Başkanlık Baş Danışmanı ve Stratejist Yöneticisi M. İnci Taşdemir ile birlikte MÜSİAD’ın yeni yapısını ve komitelerini hazırladıklarını dile getirerek, “Biz komitelerimizi oluşturduktan sonra AB de benzer bir çalışma yaptı. 23 komite başlığımızın 21’i aynı çıktı. Hocam ile birlikte komiteleri hazırlarken çağın gereklerine ve gerçek anlamda bir sermaye örgütünün yeni dönem dünya sistemindeki konum ve stratejilerine uyumlu komite sistemleri seçtik. Öncelikle yeni bir yönetim-organizasyon modeli oluşturuldu” dedi. Sohbete katılan Taşdemir ise şunları söyledi:

“Kurumsallaştırma diye yeknesak bir kavram yanlış bir uygulama. Her kurumun kendi değerleri, kurumsal hafızası, sosyal debisi ve daha da önemlisi kaldırma kuvveti ya da defans gücü var. Kurumun yürüyüş temposunu artırırken onun sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlamak için kurumsal dönüşümleri her kuruma özgün yapmalısınız. Bunu yaparken önce kurumda bulunmalı, oranın bir parçası, elamanı haline gelmeli yani orada yaşamalısınız. Uzaktan bakarak yapılan işler kitabi kalır ve kalıcı olmaz. Bu nedenle girdiğiniz kurumda hem yönetici hem de profesyonel kadro ile uyum içinde ve birlikte yürümeniz gerek. Stratejik planlama üç önemli eksen üzerine oturur: Dünyayı ve ülkenin gittiği yolu iyi analiz edeceksiniz, kurumu bu yol üzerinde doğru noktaya konumlandıracaksınız ve nihayet bu konumlandırmaya uygun olacak şekilde kuruma kısa ve orta vadeli hedefler koyacaksınız. Bu işin planlama kısmıdır aksiyon işse dönüşümün başladığı yerdir. Hedef tayini ise mutlaka mutabakat ve uyum içinde ve beraber yapılmalı. Biz MÜSİAD’taki tazelenmeyi süreç içinde gerek yönetim kurulu gerekse profesyonel yönetim ile beraber sloganı içinde yaptık. Bu nedenle ne olursa olsun kalıcılığını yitirmeyecek.”

Üyelerimiz bu yıl 500’ün üzerinde zimem defteri aldı

Abdurrahman Kaan'ın MÜSİAD'daki odasının hemen dışında bir vitrin dikkatimizi çekiyor. Vitrini açarak defterleri bize gösteren Kaan, şunları anlatıyor:

“Bilirsiniz bakkallarda veresiye defteri vardır. Paranız yoksa bakkal size hesap açar, borçlanırsınız. Eskiden o defterlerin ismi zimemdi. Osmanlı’da varlıklı kişiler, içinde yazılı olan tüm borçları ödeyerek zimem defterlerini bakkallardan satın alırdı. Bu uygulama alan elin veren eli bilmediği, hayırda yarışmanın, yardımlaşmanın zarif usulüdür. Bu uygulama MÜSİAD üyeleri tarafından yaşatılıyor. MÜSİAD’ın 5’inci Dönem Genel Başkanı Nail Olpak’ın girişimleri ve üyelerimizin teveccühüyle bu uygulama yeniden başlatıldı. İlk etapta sadece Ramazan ayına özel olarak yapılıyordu. Biz bunun 12 aylık bir hayır olmasını da sağladık. 4 yılı aşkındır bir süredir devam ettiğimiz bu uygulamamızda bu yıl üyelerimiz 500’ün üzerinde zimem defteri satın aldı.”

200 panellik dev zirve yaptık

Dört yıl içinde pandemiye rağmen baş döndürücü bir hızla çalıştıklarını anlatan Başkan Abdurrahman Kaan, “Elbette bu süre bir sohbete sığmaz. İnsani Finans zirvesi düzenledik. Dev bir zirve oldu 200 konuşmacı ile 75 panel yaptık. Küresel katılım sağlandı. Fuarlar yaptık, girişim sistemleri için çalıştık. Kooperatifler kurduk. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile çok önemli bir işbirliğine imza attık. Firma firma Anadolu’yu gezdik. Orta Ölçekli Sanayi Bölgeleri projemiz var. Sanayimizin gelişmesi için çok önemli. Bir çocuğun ‘Babamın işyerine gitmek istiyorum’ diyeceği bir anlayışla Velimeşe’de önemli bir sanayi projesini hayata geçirdik. Teknopark gibi bitkiler için Agropark uygulamasını gündeme getirdik. Görevim bittikten sonra da memlekete hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.

Ekonomi