Türkiye, rekabetçilik endeksinde son beş yılda geriledi

PwC Türkiye’nin hazırladığı “Türkiye’nin Rekabetçilik Seyri, İhracat ve Doğrudan Yatırımlara Bakış” konulu rapor açıklandı. Araştırmaya göre, Türkiye, son 5 yılda rekabetçilik endeksinde bulunduğu sıranın altına geriledi. PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, “Finans, perakende, fintech, sağlıkta bize uzun süre uğramayan yatırımcıların tekrar ülkemize kapı açtıklarını görüyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye, rekabetçilik endeksinde son beş yılda geriledi

EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde PwC Türkiye’nin içerik işbirliğinde ve Sabancı Holding Ana Sponsorluğu’nda 3.’sü gerçekleştirilen Dönüşen Liderler Zirvesi, Elite World Grand Sapanca’da, “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek" temasıyla yapıldı.

EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın yönettiği “PwC Rekabet Araştırması” oturumunda ise PwC tarafından yapılan “Türkiye’nin Küresel Rekabetçilik Seyri, İhracat ve Doğrudan Yabancı Yatırımlara Bakış Raporu” sonuçları açıklandı. Çalışma kapsamında Türkiye’nin küresel ticaret ve doğrudan yabancı yatırım görünümü değerlendirildi. Ayrıca bu alanda rakip ülkeler belirlenerek bu ülkelerle kıyaslamalı rekabetçilik performans analizleri yapıldı.

Genel rekabetçilik görünümü ortaya koymak adına incelenen Dünya Rekabetçilik Endeksi’nde Türkiye, 2015-2019 yılları arasında 62 ülke arasında 44’üncü iken, 2020-2024 yılları arasında 64 ülke arasında 50’nci sıraya geriledi.  Çalışma kapsamında gerçekleştirilen rekabetçilik analiz bulgularına göre; Türkiye son 5 yılda ihraç ettiği ilk 10 ürün grubu özelinde küresel rekabetçilikte sınırlı bir düşüş, ilk 10 ihraç pazarındaki rekabetçilikte ise sınırlı bir artış kaydetti. Türkiye, 11 ülkelik rakip ülke setinde küresel rekabetçilikte 7’nci sırada yer alırken, ilk 10 ihraç pazarındaki rekabetçilikte 6’ncı sırada yer aldı ve konumunu son 10 yılda korudu.

Doğrudan yatırımlarda halen Avrupa lider

Rekabetçilik konusunda Türkiye ile karşılaştırılan ülkeler sırasıyla: Polonya, Macaristan, Romanya, Meksika, Kolombiya, Ürdün, Hindistan, Filipinler ve Güney Afrika olarak sıralandı. Bu ülkelerin seçilmesinde ise ihracat performansı ve gelişmişlik düzeylerinin Türkiye’ye yakın olması etkili oldu. Araştırmada sanayi sektöründe yapılan doğrudan yatırımlar içerisinde en büyük payı imalat sektörü aldığı ortaya serildi. 2014-2018 arasında imalat sektörü doğrudan yatırımlarda yüzde 69 pay alırken bu oran 2019-2023 yılları arasında yüzde 82’ye yükseldi. Yatırımların dağılım ele alındığında ise ilk üçte gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı yüzde 23 ile aslan payını alırken, kok kömür ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı yüzde 17 ile ikinci, bilgisayar elektrik-elektronik, optik ürünlerin imalatı ve kimyasalların, kimyasal ürünlerin temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı yüzde 13’er ile üçüncü sırada yer alıyor. Bölgesel olarak Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlarda Avrupa yüzde 67’yle ilk sıradaki yerini korurken, bu bölgeyi yüzde 20 ile Asya takip ediyor. 2019-2023 yılları arasındaki dönemde ABD’deki yatırımlar ise yüzde 8’den yüzde 10’a yükseldi.

 

Uzun süredir uğramayan yatırımcılar ülkemize tekrar kapı açtı

PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu: Bu çalışmayı yapmamızın iki sebebi var: Bunlardan ilki güven oluşturmak diğeri ise sorunlara çözüm bulmak. Baktığımızda Türkiye’de son yıllarda yabancı yatırımcı veya yerli sanayi firmaları yatırım yaparken rekabet ettiği ülkeler karşısında rekabet gücünü yitirdi mi? Yitirmedi mi? Özellikle ihracat ve üretim yapmak için yabancı sermaye çekme hususlarında bir araştırma yapmak istedik. Yabancı ülkelerle rekabet ettiğimiz noktalarda bir metodoloji yaptık. İlk önce Küresel İhracat Performansı ve Dünya Rekabet Endeksi’ne baktık. Sonrasında IMF’nin gelişmekte olan ülkeler raporlarını inceleyerek bize rakip olabilecek ülkeler arasında bir karşılaştırma yaptık. Baktığımız Türkiye’nin rekabetçiliği sıralama yapmış olduğumuz 10 ülke arasından 5’incilikten 6’ncılığa inmiş durumda. Genel olarak bakıldığında ise gelişmekte olan tüm ülkelerin rekabet gücünde bir azalma olduğunu görüyoruz. Finans, perakende, fintech, sağlık…

İkinci noktayı söylemek gerekirse son bir yılda yani seçimden sonra yabancı yatırımcıların yenisi geliyor mevcut yatırımlar devam ediyordu. Son 1 yıldır özellikle danışmanlık ekiplerimiz şunları görüyor. Finans, perakende, fintech, sağlık alanlarda bize uzun süredir uğramayan yatırımcıların ülkemize tekrar kapı açtıklarını görüyoruz. Şunu da belirtmek lazım mevcut politikaları devam ettirmemiz önemli, özellikle yatırımcının en çok korktuğu konuların başında enflasyon geliyor. Yanı sıra Çin pazarı yatırımlar için Avrupa ve ABD pazarı için kapanmış duruyor. Rusya-Ukrayna savaşı kuzey bölgemizdeki yatırımların önünü tıkıyor. İsrail, Filistin ve Lübnan’da Güney bölgemizdeki yatırımları riskli kılarken bu durumun ülkemizdeki orta vadedeki yatırımların artıracağı görünümünü veriyor.

 

 

Ekonomi