Turizmcinin vasıflı işgücünü Körfez kapıyor
TTYD Başkanı Oya Narin, sektörün çalışanlara 12 ay istihdam olanağı sunamadığını, bu nedenle özellikle orta ve üst kademe çalışanların cazip tekliflerle Körfez ülkelerini tercih etmeye başladığını söyledi.
SELENAY YAĞCI / İSTANBUL
Turizme büyük yatırım yapan körfez ülkeleri, Türkiye’nin yetişmiş insan kaynağına göz dikti. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Dubai, Arap Yarımadası ve Mısır’ın turizmde hızla yükseldiğini ve ciddi projelerle geldiğini belirterek, Türkiye’nin yetişmiş turizm personelini kendilerine çekmeye başladığını belirtti. Narin, “Yetişmiş insan kaynağımızı Körfez’e kaptırıyoruz. Bu, çözmemiz gereken önemli bir sorun” dedi. Turizm sektörünü zorlayan gelişmeler olduğuna dikkat çeken Oya Narin “Birincisi yetişmiş insan kaynağımızı kaybediyoruz. Çalışanlarımıza istikrarlı bir iş ortamı sunamıyoruz. Çalışanlara 12 ay istihdam olanağı sunamadığımız için yetişmiş insan kaynağımızı kaptırıyoruz. Bizim turizm çalışanlarına 12 ay istihdam imkanı sunmamız lazım ki çalışanlar sürdürülebilir, garantili bir işe sahip olsun, bu sektörde kalmaya karar versin, aile kurabilirsin ve hayatına devam edebilsin. Sadece şu avantajımız olabilir; onlarda yüksek sezon kışken bizde yaz. Orada bir rotasyon yapılabilir ancak o da çok kolay değil” ifadelerini kullandı.
Sorunun ücretlerden kaynaklanmadığına dikkati çeken Narin, turizm sektörünün zaten asgari ücretle personel çalıştırmadığını, sektörde asgari ücretin 3 katına varan maaşlar olduğunu vurguladı. Turizm personelinin sadakatinin çok düşük olduğuna dikkat çeken Narin, “3 aylığına anlaştığınız bir personel, bir ay sonra bir telefonla ‘Ben Bodrum’a gidiyorum’ diyebiliyor. Özellikle aile kurmamış genç turizm çalışanları daha cazip imkanlar olduğu için yurt dışına gidiyor” diye konuştu.
Emlak fiyatları barınma çözümüne izin vermiyor
Personelin barınma sorununa da dikkati çeken Narin, emlak fiyatlarının bu konuda bir yatırıma müsaade etmediğini belirterek, Bakanlık, özel sektör ve belediyelerin işbirliği içinde çözüm üretmesini istedi. Her gün personel taşımanın da maliyetli olduğunu ancak yatırım yapamadıklarını ifade eden Narin şunları anlattı: “Personeli her gün gidiş-dönüş üç saat yol yaparak Antalya’dan Kemer’e taşıyoruz. Personelin yaşayacağı yer yok lojman yok, kiralayacak yer yok, imar planları açılmamış planlamalar ona göre tamamlanmamış. Dolayısıyla işin demografik ve sosyolojik yapısını değerlendirmemiz lazım. Ben kendim baktım ne yapabilirim diye Tekirova’da arsanın dönümüne 1 milyon Euro istiyorlar. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Enflasyonist ortamda sermaye birikimi olmadığı gibi yatırımcının cebindeki 3-5 kuruş da eriyip gidiyor” diye konuştu.
Giderlerde personel payı yüzde 40’ın üzerinde
Turizmde toplam giderlerin içinde personel payının, işveren hissesi dahil yüzde 40 olduğunu belirten Narin, “Ancak sektör şu anda bunun da üzerinde. Çünkü hiçbir işveren işçisi ile karşı karşıya kalacağı bir politika güdemez. Çalışan misafir ile yüz yüze ve orada düşük ücret politikası uygulanamaz. Ama ne kadar verirseniz verin, üç ay verirseniz çalışanı memnun edemezsiniz” dedi.
Turizm sektörünü zorlayan diğer bir konunun yüksek maliyetler olduğuna kaydeden Narin, bu yılın sektör açısından çok karlı olmadığını söyledi. Kur-enflasyon makasının getirdiği ters makas etkisi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle sektörün baskı altında olduğunu belirten Narin “Yüksek faiz ortamında bankaların kredi arzı 14,5 milyar dolarlardan 12 milyar dolar seviyesine düştü. Turizmde krediler eskisi gibi rahat değil ve alan daralıyor. Bunun da önünü açılması lazım. Faiz politikaları değişince bunların da değişeceğini ümit ediyoruz” diye konuştu.