TÜMSİAD Başkanı Doğan: Ekonomideki büyüme trendinin sürmesini bekliyoruz

Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Doğan, "2021 yılında ekonomimizdeki büyüme trendinin süreceğine inanıyoruz. Pandeminin etkilerinin kontrol altına alınmasıyla birlikte küresel tedarik ekseninin değişimi ile ülkemizin küresel talepten alacağı payın artabileceğini ve bunun ülkemiz ekonomisine pozitif etki edeceğini değerlendirmekteyiz." dedi.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TÜMSİAD Başkanı Doğan: Ekonomideki büyüme trendinin sürmesini bekliyoruz

Türkiye ekonomisi ve sanayisinin ağırlıklı olarak KOBİ'lerden oluştuğunu belirten Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Doğan, bu işletmelerin, ekonomide meydana gelebilecek dalgalanmalardan en çok etkilenen kesimlerin başında geldiğini söyledi.

2019'da ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının oluşturduğu ortamda küresel ekonomik büyüme beklentilerinin düştüğünü, bunun yanı sıra ticaret hacminde önemli daralmaların yaşandığını ifade eden Doğan, bu küresel parametrelerin belirlediği ortamda Türkiye'nin, 2019'un 3. çeyreğinden itibaren yeniden büyüme trendini yakaladığını kaydetti.

COVID-19'un hayatın her alanında olduğu gibi ekonominin gündemine de oturduğunu belirten Doğan, şunları kaydetti: "Ülkemiz, ekonomik anlamda zamanında aldığı tedbirler ve uyguladığı etkin destekler ile zararı asgari seviyede tutma yolunda önemli aşamalar kaydetti. Bu altyapı üzerinden verileri değerlendirdiğimizde büyüme rakamları açısından, pandemi dolayısıyla negatife dönen büyüme, 3. çeyrek ile birlikte tekrar pozitife döndü. Mevcut göstergeler bu eğilimin 4. çeyrekte de devam edeceğini gösteriyor. İhracat rakamları açısından, 2020 ihracatı Orta Vadeli Plan hedefinin üzerinde gerçekleşmekle birlikte aralık ihracat rakamları ile en yüksek aylık ihracat rekoru da kırılmış oldu. Yine 2020 son çeyrek ihracatımız, en yüksek çeyrek dönem ihracatı olarak kaydedildi. Sanayi üretimi açısından, endeks mayıstan itibaren artış yönünde seyrederek son 2 ayda yüzde 10'un üzerinde gerçekleşti. Bu rakamlar, iş dünyamızın mücadele ruhunu ve her şart altında başarıya ulaşma azmini ortaya koyması açısından ayrı bir önem taşıyor. Bu sonucun küresel ekonominin daraldığı, ülkemize yönelik ekonomik saldırıların etkisini hissettirdiği ve pandemi dolayısıyla ekonomilerin derinden sarsıldığı bir ortamda alınmış olması ekonomimizin direncini gösteriyor."

"Perakende dış ticaret hacminin artacağını öngörüyoruz"

Salgın sonrası süreçte Türkiye ekonomisi için önemli bir gelişim penceresinin açılmakta olduğunu belirten Yaşar Doğan, "2021 yılında ekonomimizdeki büyüme trendinin süreceğine inanıyoruz. Pandeminin etkilerinin kontrol altına alınmasıyla birlikte küresel tedarik ekseninin değişimi ile ülkemizin küresel talepten alacağı payın artabileceğini ve bunun ülkemiz ekonomisine pozitif etki edeceğini değerlendirmekteyiz. Özellikle artan dijitalleşme ile birlikte ülkemizin küresel e-ticaret pazarından daha fazla pay alacağını ve e-ihracat ile başlayan perakende dış ticaret hacminin artacağını öngörmekteyiz." şeklinde konuştu. Doğan, salgının ardından ihracat artışı, sanayi üretiminde artış, yeni yatırımlar ve istihdam artışının sağlanabileceğine inandıklarını söyledi.

"Pandemden en çok küçük esnaf zarar gördü"

Doğan, ekonomide meydana gelebilecek dalgalanmalardan en çok etkilenen kesimin KOBİ'ler olduğunu, mikro ve küçük işletmelerin ekonomik sıkıntılardan en büyük payı aldığını vurguladı. Pandeminin ekonomik etkilerinden en çok küçük esnafın zarar gördüğünü ifade eden Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Salgın sürecinde devlet desteklerinin hedefi, ülkemiz ekonomisinin uğrayacağı muhtemel zararı asgari seviyede tutma ve özellikle salgının etkilerinin yoğun olarak hissedildiği zorlu süreçte firmalarımızın ayakta kalarak atlatmasını sağlamaktı. Nitekim bunun, doğru hamlelerle büyük oranda sağlanabildiğini değerlendiriyoruz. Uygulanacak desteklerin eldeki kaynaklar, kaynakların adil dağılımı ilkesi ve sürdürülebilirliği gibi açılardan değerlendirilmesi gerekiyor. Bu anlamda ülkemizin, gerek toplumun bütününe yönelik aldığı tedbirler ve uyguladığı desteklerin kapsayıcılığı gerekse bu tedbirlerin etkinliği ve sürdürülebilirliği manasında dünyadaki diğer ülkelerden ciddi anlamda ayrıştığını görüyoruz."

Ekonomi