TÜDKİYEB’den et fiyatlarında fark araştırması talebi
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, kırmızı ette üreticinin elinden çıkan fiyatla market fiyatları arasındaki büyük farkın araştırılması gerektiğini belirterek, "Pirzolanın kilogram fiyatı 130 lirayı, kuşbaşının fiyatı da 110 lirayı geçmemeli." dedi.
Türkiye hayvancılık sektörü ile et fiyatlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, kırmızı ette üretici ile market fiyatları arasındaki farkın araştırılması gerektiğini belirtti.
Raflarda fiyat etiketlerinin günübirlik değiştiğini, bu durumun tüketiciyi mağdur ettiğini, üreticinin ise belini büktüğünü söyleyen Çelik, "Sahada, tarlada olan fiyatlar ile market fiyatları arasındaki farklar bizi derin acıya sevk ediyor. Et ve Süt Kurumu yakın tarihte et fiyatlarına bir müdahalede bulundu, fiyatlar düşürüldü. Kurumun satış mağazalarının artırılmasını istiyoruz. 18 satış mağazası yeterli değil." dedi.
Karkas etin bazı bölgelerde 100 lira, bazı bölgelerde 60 liraya satıldığı bilgisini veren Çelik, "Bunlar markete geldiği zaman tek kalıptan çıkmış gibi 150-200 liraya satılıyor. Pirzolanın kilogram fiyatı 130 lirayı, kuşbaşının kilogram fiyatı da 110 lirayı geçmemeli." diye konuştu.
"Zincir marketlerin satın alma müdürleri mercek altına alınsın"
Çelik, üreticinin elinden çıkan fiyatlar ile market fiyatları arasındaki farkın araştırılması gerektiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Bu farkta kim kazanıyor? Bunun önüne geçilmesi için ciddi tedbirler alınması lazım. Bu işi yapan aracılar ile özellikle zincir marketlerdeki satın alma müdürlerinin hesap kitaplarının denetim altına alınması, mal varlıklarının araştırılması lazım. Biz herkesi kastetmiyoruz. Market sahibi belki satın alma müdürünü keşfedemiyor. Şüpheler şunu gösteriyor ki bunlar sanki aracılarla ortak çalışıyor, market sahibinden daha çok aracılar kazanıyor. Holdinglerin, zincir marketlerin sahipleri de belki bunların hesabını gördüğü zaman şaşıracaktır."
"Çoban sorunu çözülmeden sektör sorunu çözülmez"
Sektörün beklentilerine ve taleplerine de değinen Çelik, hayvancılık için acil eylem planı hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
Çelik, kesimde hayvan başına verilecek desteğin küçükbaşı da kapsaması gerektiğine dikkati çekerek, bu kapsamda küçükbaş hayvan başına 250 lira prim desteği verilmesi gerektiğini bildirdi. Daha çok üretmek için 30 lira olan anaç koyun keçi desteğinin de 80 liraya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Çelik, söz konusu destek ödemelerinin mayısta değil martta yapılması gerektiğini anlattı. Çelik, "Bakan'ımız, çobanların sosyal güvenlik primlerinin devletçe ödeneceği müjdesini kısmen de olsa verdi. Bu çalışmanın bir an evvel hayata geçilmesini istiyoruz. En büyük derdimiz çoban sorunudur. Çoban sorunu çözülmeden sektör sorunu çözülmez." ifadelerini kullandı.
Küçükbaş hayvan ihracatının TÜDKİYEB organizasyonunda yapılması gerektiğini belirten Çelik, şunları kaydetti: "Üreticinin ve yetiştiricinin ürününü satma ve pazarlama yetkisi kanunen bende. Ben neden o işe alınmıyorum, neden ihracatta bana kota verilmiyor, niye 'hangi ilden kaç hayvan gittiyse ve yetiştirici kaça sattıysa bunları sen bil' denilmiyor? Hükümet ihracatı durdurdu. Biz ihracat yapılmasın demiyoruz, ihracat planlı yapılsın. İhracatta vergi ve mal kaybı olmasın, yetiştirici kazansın."