TEPAV'dan para politikası değerlendirmesi: Bütçe ve makroihtiyati tedbir paketine dikkat

TEPAV'ın Para Politikası Değerlendirme Notu'nda, haziran itibariyle başlayacak süreçte enflasyon açısından olumlu bir görünümün oluşacağı vurgulanırken, enflasyonda hedefe ulaşmak için uygulanacak güçlü politikalardaki eksiklikler, bütçe, cari işlemler açığı ve makroihtiyati tedbir paketi risk unsurları arasında sayıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TEPAV'dan para politikası değerlendirmesi: Bütçe ve makroihtiyati tedbir paketine dikkat

ANKARA (EKONOMİ) – Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından Para Politikası Değerlendirme Notu hazırlandı.

Notta, haziran ayı itibariyle başlayacak süreçte enflasyon açısından olumlu bir görünümün oluşacağı vurgulanırken, yüzde 36’lık hedefe ulaşmak için uygulanacak güçlü politikalardaki eksiklikler, bütçe, cari işlemler açığı ve makroihtiyati tedbir paketi risk unsurları arasında sayıldı. Notta, politika faizinin seviyesi yeterli görülürken, swap karşılığı TL uygulaması stokunun küçültmeye devam edilmesi, bütçe performansının iyileştirilmesi, TL’nin değerlenmesi sürecinin finansal istikrarsızlık unsuru haline gelmemesi için takibi, yapısal reformlar ve kurumların bağımsızlığının sağlanması tavsiyeleri yer aldı. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’e yükseltmesinin de itibar inşasına katkı vermediği belirtildi.

TEPAV Makroekonomi Çalışma Grubu'nun hazırladığı notta, Türkiye’nin enflasyon sorununun devam ettiğine dikkat çekilerek, haziran ayı itibariyle enflasyondaki düşüş sürecinin başlaması, TL’nin reel değerlenmesinin enflasyon düşüşüne katkısı, TL kredi ve mevduat faizlerinin enflasyonu azaltıcı etki seviyesi ve enflasyon bekleyişlerindeki iyileşme olumlu taraftaki gelişmeler olarak sayıldı.

“Tasarruf ve Verimlilik Paketi bütçe açığını makul düzeye düşürmekten uzak”

“Gerçekleşme ihtimali yüksek olan bu olumlu gelişmelere karşın önemli bazı riskler bulunduğunun da altı çizilmelidir” denilen notta, risk tarafında makroihtiyati tedbir paketinin kredi piyasalarına ilişkin olanlarının kredi faizlerini enflasyonla mücadele açısından gerekli olan düzeyin üzerine taşımasının da etkisiyle döviz cinsi kredilerin artması, TL ihtiyacı olan firmaların dövizle borçlanıp TL’ye geçmesi sayıldı.

Yüksek bütçe açığı risk unsuru olarak vurgulanırken “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi çerçevesinde alınacağı belirtilen önlemlerin bütçe açığını makul bir düzeye düşürmekten uzak olduğunu düşünmekteyiz” denilen TEPAV notunda, rasyonele dönüş olarak adlandırılan sürecin kapsamlı hale getirilmesi, sosyal kesimlerin desteğinin alınması gerekliliği vurgulanarak, bunun yapılmamasının enflasyonla mücadelenin kesilebileceği sorusunu akıllarda tuttuğu belirtildi.
TEPAV notunda, cari işlemler açığının Ocak-Mart 2024 döneminde görünümünün bozulduğu, Ocak ayında net sermaye çıkışı gerçekleşirken, şubat ve mart aylarında finansman girişinin cari işlemler açığının altında kaldığına dikkat çekildi.

Öneriler

Bütçe açığını azaltıcı önlemlerin güçlendirilmesiyle birlikte yönetilen-yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların enflasyonla uyumlu olması, makroihtiyati tedbir paketinin para politikası aktarım mekanizmasını bozucu olanlarının hızla kaldırılması, önerilen TEPAV notunda, başta Merkez Bankası, TÜİK ve BDDK gibi kurumların bağımsızlığı olmak üzere, yeşil dönüşüm, eğitim, hukuk sisteminde iyileştirmeleri içeren yapısal reformların hayata geçirilmesi önerildi.

Para politikasında ise faiz seviyesinde değişikliğe gerek olmamak la birlikte, “Önemli olan, kredi piyasasının serbest işleyişine getirilen idari kısıtlamaların tedricen kaldırılması ve TCMB’nin doğrudan döviz alışları ile uyumlu olarak döviz karşılığı TL swap stokunun küçültülmesine devam edilmesidir. Bu süreçte Türk lirasının reel değerlenme düzeyi ve olası finansal istikrarsızlık unsurları dikkatle takip edilmelidir. Daha önceki değerlendirme notlarımızda 2024-2026 döneminin her yıl sonu için resmi birer enflasyon hedefi açıklanmasının önemine işaret etmiştik. Nitekim, TCMB’nin ara hedef olduğunu söylediği 2024 yıl sonu tahminini mayıs başında yüzde 38’e yükseltmesi itibar inşası sürecine katkıda bulunmamıştır. Ayrıca, uygulanmakta olan programın ekonomide tam anlamıyla rasyonele dönüşü sağlayacak bir programa dönüştürülmesine yönelik olarak yukarıda ana başlıkları verilen güçlendirici adımlar bir an önce atılmalıdır” denildi.

 

 

Ekonomi