Taşınmaz ve iktisadi kıymetlerde defter tutan mükelleflerle ilgili düzenleme
Taşınmaz ve iktisadi kıymetlerde defter tutan mükelleflere yönelik düzenleme Resmi Gazete'de yayımlandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının "Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesinin "ç" fıkrası ile geçici 32'nci maddesinde düzenlenen taşınmazların veya amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi uygulamalarından, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan, gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabiliyor.
Kanun düzenlemelerinde, yeniden değerleme neticesinde hesaplanan değer artışının, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilmesi, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmının, bu işlemin yapıldığı dönem kazancıyla ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulması öngörüldü.
Öte yandan, bilanço esasına göre defter tutmakla beraber faaliyet konuları itibarıyla farklı muhasebe tekniğini kullanmak durumunda olan, banka ve sigorta şirketleri gibi kurumlar, belirlenen "Muhasebenin Temel Kavramları"na "Muhasebe Politikalarının Açıklanması"na ve "Mali Tablolar İlkeleri"ne uymaları kaydıyla tüm mükellefler için zorunlu olan muhasebe sisteminin diğer mecburiyetlerini yerine getirmekle yükümlü olmayacak.
Düzenlemeyle, kendi muhasebe sistemleri gereği de yeniden değerlemeye tabi tutulabilen iktisadi kıymetlere ilişkin olarak değerleme yapmış olmaları durumunda, bu işlem sonucunda hesapladıkları değer artışlarını izledikleri fon hesabından veya yedek akçelerden pay verilmek suretiyle, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabının oluşturulması şartının en geç yeniden değerleme işleminin yapıldığı hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar sağlanması mümkün olacak.
Bilançonun pasifinde özel bir fon hesabı oluşturulmasında, fon hesapları ve yedek akçelerin yetersiz olması halinde ise öncelikle mevcut tutarlar özel fon hesabına alınacak. Eksik kalan fark tutarlar ise hesabın oluşturulma nedenine ilişkin açıklamayı da içerecek şekilde nazım hesaplarda izlenip bilanço dipnotlarında belirtilecek.
Hesaplanan değer artışının özel bir fon hesabına alınmasına ilişkin yapılan istisnai düzenlemeler hariç, iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmak isteyen mükelleflerin belirlenen usul ve esaslara uymaları gerekecek.