Tahılda 'Sarı' talep enflasyonu

Yerli mısır fiyatlarındaki rekor artış sonrasında iç talebi karşılamak amacıyla tahıl ithalatına yönelen Çin son altı ayda küresel buğday, mısır, sorgum ve arpa fiyatlarında yüzde 30 yükselişe neden oldu. Ülkenin 2020/21 sezonunda ithalatının artması beklenirken, bunun küresel gıda enflasyonunu körükleyeceği uyarısı yapılıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tahılda 'Sarı' talep enflasyonu

Evrim KÜÇÜK

Çin’in bu yıl yarattığı dev talep, tahıl fiyatlarının son altı ayda yüzde 30 oranında yükselmesine neden oldu. Artışta, olumsuz hava koşulları nedeniyle düşen üretimin yanı sıra, hayvancılık sektöründeki canlanmayla birlikte artan yem talebinin de etkili olduğu belirtiliyor. Ülkenin arpa, mısır, sorgum ve buğday ithalatı bu yılın ocak-eylül döneminde, geçen yıla göre yüzde 83,3 artışla 20,9 milyon tona çıktı. Bu ölçekteki bir talebin 2021’de de yaşanmasını bekleyen analistler, Çin’in ithalatındaki artışın küresel gıda enflasyonunu körüklediği uyarısı yapıyor. Yerli mısır fiyatlarındaki rekor artış sonrasında iç talebi karşılamak amacıyla tahıl ithalatına yönelen Çin son altı ayda küresel buğday, mısır, sorgum ve arpa fiyatlarında yüzde 30 yükselişe neden oldu. Ülkenin 2020/21 sezonunda ithalatının artması beklenirken, bunun küresel gıda enflasyonunu körükleyeceği uyarısı yapılıyor.

Çin, 1.4 milyarlık nüfusu ile dünyada en çok insanın yaşadığı ülke. Yaklaşık 9.6 milyon kilometrekare yüzölçümüne sahip olan ülke, bu bakımdan da dünyanın üçüncü büyüğü. Dünya nüfusunun beşte birinden fazlasının yaşadığı Çin, küresel gıda üretiminin dörtte birini gerçekleştiriyor. Çin hükümeti, yerli tahıl üretimine dayanan ve kendi kendine yeterlilik stratejisi uyguluyor. Ancak ülkenin bu yıl fırlayan tahıl ithalatı, kendi kendine yetme politikasından sapma olarak yorumlanıyor ve dev ülkenin dev alımları küresel tahıl fiyatlarını hızla yükseltiyor. Mayıs ayından bu yana mısır, buğday, arpa ve sorgum fiyatları yüzde 25-30 arasında yükseldi. Analistler, gelecek yıl da devam etmesi beklenen Çin’in ithalatındaki artışın küresel gıda enflasyonu yarattığı uyarısı yapıyor.

Çin’de olumsuz hava şartlarının bu yılki mısır hasadını olumsuz etkilemesi, diğer yandan ülkenin canlanan hayvancılık sektöründe yaşanan talep patlaması küresel tahıl sektörünü yeniden şekillendiriyor. Tedarik azalırken, aynı anda hayvancılık sektörünün yem talebinin hızla artması bir anda Çin’in tahıl arzında 20 ila 30 milyon ton açık oluşturdu. Özellikle hastalıklar nedeniyle zor geçen 2 yılın ardından domuz çiftliklerinin toparlanması ülkede yem talebini büyüttü. Ülkede yerli mısırın fiyatı son yılların en yüksek seviyesine çıkarken, hem mısırın yerini alabilecek diğer tahıllara rağbeti arttı hem de mısır ithalatı rekor seviyelere geldi.

Tahıl ithalatı 20 milyon tonu aştı

Çin gümrük verilerine göre ülkenin arpa, mısır, sorgum ve buğday ithalatı 2020 yılının ocak-eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 83.3 artarak 20.86 milyon tona çıktı. Çin yılın ilk dokuz ayında ABD’den 3.7 milyon ton sorgum ithal etti. Bu, ABD’nin tüm sorgum satışlarının yüzde 81’ini oluşturuyor ve geçen yıl yapılan tüm satışlardan yüzde 261 fazla. Çin, aynı zamanda 1 milyon tonu aşan alımlarıyla Fransa’nın arpa ihracatının başlıca pazarı.

Çin’in artan ithalatı gıda enflasyonu riski oluşturuyor. ABD mısırının, Rus buğdayının, Fransız arpasının fiyatı mayıs ayından bu yana yüzde 25-30 ralli yaptı. Birleşmiş Milletler’in küresel tahıl fiyat endeksi de geçen yılın yüzde 17 üzerine çıkarak son 5 yılın en yüksek seviyesine geldi. Son 3 ay içerisinde Chicago’da mısır ve buğday vadelileri sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 17.5 artış kaydetti.

Ülkenin gelecek yıl ithalatının artarak sürmesi beklenirken, analistler tahıl fiyatlarının daha da artması anlamına gelen bu durumun küresel gıda enflasyonu doğuracağı uyarısı yapıyor.

9 milyon ton buğday ithal edebilir

Çin’in tahıl ithalatının 2020/21 döneminde rekor seviyede olacağı tahmin ediliyor. Ülkenin 2020/21 döneminde 8 milyon ton, hatta bazı analistlere göre 9 milyon ton olarak gerçekleşmesi beklenen buğday ithalatı ise 25 yılın en yüksek seviyesine işaret ediyor. Çin’in güney kesiminde yem üretimi yapan bir şirketin yetkilisi, mısır fiyatlarının artmaya devam etmesi sebebiyle yerine konabilecek diğer tahılları ithal ettiklerini ve şimdiden ocak-haziran dönemi için alım yapmaya başladıklarını söylüyor.

Yerli mısır ve buğdayın fiyatı rekor seviyelerde

Yerel piyasada mısır fiyatı şubattan bu yana ralli yaparken, fiyatlar 362 dolar/ton ile Ağustos 2015’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Yurtiçi mısır fiyatlarındaki enflasyona paralel olarak, yemlik buğdayın fiyatında artış yaşanıyor. Ülke genelinde buğday ve mısırda geçtiğimiz yıl ekim ayında ton başına 60 dolar olan fark geçen ay 5 doların altına indi. Yeni mahsul buğday ile mısır arasında daralan fark, eski mahsul buğdayın ihalelerde yeni ürüne göre düşük fiyatlardan satılmasına neden oluyor. Ekim 2020’de iç piyasadaki ihalelerde geçen yıla kıyasla 7.1 milyon ton fazla satış yapıldı.

Devlet işletmelerinin stok artırmaya çalışmasının yanında yerli fiyat ile yabancı buğdayın arasındaki fiyat farkını avantaja çevirme çabası ithalatta artışa neden oluyor. Eylül ayında ortalama yerli buğday fiyatı ile ithal buğdayın fiyat farkı ton başına 70 dolarla, yerli buğday fiyatının beşte birinden fazlasına yükseldi. Çin, arbitraj fırsatını kullanarak stokunu taze buğdayla yenilemek istiyor.

Meksika’yı geçerek mısır ithalatında ilk sıraya yerleşecek

1 Eylül’de başlayan 2020/21 pazarlama yılı için şimdiden 17 milyon ton mısır alımı için anlaşma yaptığı belirtiliyor. Bu anlaşmaları yenileri takip etmesinin ve Çin’in, dünyanın en büyük mısır ithalatçısı olarak Meksika’nın önüne geçmesi bekleniyor. Bazı analistler yeni satış yılında 15 milyon ton arpa ve sorgum ithalatı yapılacağı tahmininde bulunuyor. Çin’den ötürü küresel piyasalarda sıkışıklık yaşanıyor. Örneğin talep tarafına bakıldığında, Brezilya’daki et üreticileri gibi alımcılar tahıl miktarındaki düşüş ve enflasyondan dolayı sıkıntı yaşamaya başladı. Arz tarafında ise olumsuz hava koşulları ABD’de mısır, Karadeniz’de buğday ve Güneydoğu Asya’da pirinç üretimini kötü etkiledi. Arjantin, Ukrayna, Kanada’dan yapılan arpa ve sorgum ithalatı da önemli miktarda artarken, bu da fiyatlara yüzde 50’ye varan artışlar olarak yansıdı.

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir