Sun Tekstil, 2050'de yüzde 100 sürdürülebilir hammadde hedefliyor

iZMİR

Pandemi sonrasında tüketicilerin sürdürülebilir, çevre ve dünyaya duyarlı ürün talebi hız kazanırken, markaların tasarım ve üretim süreçlerinin merkezinde de artık sürdürülebilir planlar yer alıyor. Özellikle enerji ve su tasarrufl u ürünler tekstil ve hazır giyim sektörünün ana odak noktasını oluştururken, kurulduğu 1987’den bu yana tekstil ve konfeksiyon sektörüne yön veren Sun Tekstil de dünyanın geleceğini iş yapış şeklinin merkezine konumlandırıyor. Tasarım ve üretim süreçlerinde 2021’de sürdürülebilir hammadde kullanım oranlarının yüzde 60 olduğunu kaydeden Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk,“2030 için bu hedefimiz yüzde 80, 2040’da yüzde 90 ve 2050 yılına gelindiğinde ise yüzde 100. Bu hedefimizi yıllık 5 sürdürülebilir, 4 recycled ve geri dönüşümlü ve doğa dostu malzemelerin kullanımı yanında üretim süreçlerinde stoklarımızda kalan fazlalık mamul ürünlerin tekrar değerlendirildiği 2 re-imagined kapsül koleksiyon oluşturarak destekliyoruz. Malzeme inovasyonuna yönelik olarak prestij sahibi Ar-Ge merkezimin liderliğinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz ve bu doğrultuda ulusal ve uluslararası kurumlar, üniversiteler ve diğer Ar-Ge merkezleri ile iş birlikleri kuruyoruz” diye konuştu.

Yeşil dönüşüm odaklı hareket ediyor

Türkiye, İspanya ve İngiltere’de bulunan toplam 4 tasarım ofisiyle her ay bin 500 adet yeni ürün tasarlayan, ayda 3 milyondan fazla ürün ihraç eden Sun Tekstil, 2018’den beri her yıl Ege Bölgesi’nin ciro bazında en büyük hazır giyim ihracatçısı konumunda. Ayrıca, Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinden oluşan İSO 500’de 312. sırada yer alıyor.

Geçen mayıs ayında hisselerinin yaklaşık yüzde 20’sinin Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da işlem görmeye başladığını anlatan Elvan Ünlütürk, “Tüm adımlarımızı hem paydaşlarımızı, hem de tüm gezegeni düşünerek atıyoruz. Finansal, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik adına yaptığımız öncü çalışmalar da, bizi müşterilerimiz için öncelikli bir pozisyona sokuyor. Sun Tekstil ve bağlı ortaklığımız Ekoten olarak gezegenimizin geleceğini iş yapış şeklimizin merkezine konumlandırıyor, sürdürülebilirliğin tüm boyutlarını kapsayan bütünsel bir yaklaşımla tüm süreçlerimizde yeşil dönüşüm odaklı hareket ediyoruz” dedi.

Üreticilerin yükü artıyor

2014’te imzacısı oldukları UN Global Compact’in faaliyetlerini desteklediklerini belirten Ünlütürk, “Her yıl kamuoyuna açık olarak ‘ilerleme raporu’ yayınlıyoruz. Hazır giyim sektörünün çevresel etkisinden ötürü, markalara ve tedarik zincirindeki tüm üreticilere düşen yük de git gide artıyor. Müşteri portföyümüz dünyanın en büyük hazır giyim markalarını kapsadığından, müşterilerimize ve dolayısıyla bize düşen sorumluluk sektörün geri kalanından daha fazla. Bunu, doğru iş yapış şekillerine öncülük etme fırsatı olarak görerek, sektörün kurumsallaşması yolunda daha önce atılmamış adımlar atıyoruz” diye konuştu.

İyi uygulama örneklerini paylaşabilmek ve tedarikçileriyle birlikte daha iyisini yapabilmek için, “Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Buluşmaları” düzenlediklerini vurgulayan Ünlütürk, “Bu sayede sürdürülebilirlik uyumlama süreçlerimize tedarikçilerimizi de dahil ediyor, onları Yeşil Mutabakat sürecine hazırlamak için çabalıyoruz. Onları sürdürülebilirlik performansı karneleriyle değerlendiriyor ve bu anlamında geliştirmek adına farklı alanlarda destek veriyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız yatırımlardan kazandığımız bilgi ve tecrübeyi, tedarik zincirimizdeki tüm paydaşlarımızla paylaşıyoruz” dedi.

“Karbon salınımını azaltıyor, suyumuzu geri kazanıyoruz”

3 boyutlu tasarım yazılımları kullanarak fiziksel numune üretimini %40 azalttıklarını dile getiren Elvan Ünlütürk, “Ayrıca 360 derece fotoğraf çekim kabini, kumaş yüzeyini yüksek çözünürlükte dijital ortama taşıyabilen tarayıcı ve kumaşın mekanik özelliklerini dijital ortama taşıyabilen teknolojik donanımımız sayesinde dijital kumaş kütüphanelerimizi oluşturduk. 2012’de Ekoten’de sera gazı yönetimi çalışmalarımıza başladık ve toplam emisyonlarımızı %45 azaltmış olduk. Örgü fabrikamızda ise 2019’da devreye aldığımız 1.200 kWh gücündeki güneş enerjisi santrali ile örgü fabrikasının yıllık elektrik ihtiyacının yaklaşık %45’ini üretiyoruz. 2023’te devreye alacağımız su geri kazanımı tesisimizle ise %95 su geri kazanımı sağlamayı hedefliyoruz. Ekoten’de 10 sene önce CDP’nin (Karbon Saydamlık Projesi) İklim Değişikliği programına raporlamaya başladığımızda, Türkiye’de programa katılan ilk şirketlerden biriydik. 2021’de İklim Değişikliği kategorisinde B skoru alarak yönetim seviyesinde derecelendirildik ve ortalama skoru C olan küresel tekstil sektörünün iki seviye üzerinde yer aldık” dedi.