'Startup’lara tedarik zincirinde pozitif ayrım!

Yaklaşık 1600 tedarikçi ile çalışan Turkcell, tedarik zincirlerinde yerli startup’lara pozitif ayrımcılık yapıyor. Şirket, ihale alan firmalara işin yüzde 10’u tutarındaki kısmını yerli bir startup’a yaptırma koşullu sunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Startup’lara tedarik zincirinde pozitif ayrım!

Selenay YAĞCI

Yıllık 5,5 milyar TL’lik bir satın alma yapan Turkcell, tedarik zincirlerinde yerli startup’lara pozitif ayrımcılık yapıyor. Yaklaşık 1600 tedarikçi ile çalışan şirkette tedarik harcamalarının büyük bir kısmı şebeke yazılımı ve donanımlara yapılıyor. Turkcell Tedarik Zinciri Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Türk, şirketin uyguladığı “90-10” modeli startup destekleme programını şöyle anlatıyor: “Genel olarak tüm satınalma ekiplerimizin bakış açısı da piyasada rekabetçi ortam oluşturmak, daha yenilikçi çözümler bulmak için tedarikçilerini geliştirmektir. Yaklaşık 1600 tedarikçimizle bu minvalde çalışıyor, sadece kendi gelişimimizi değil onların gelişimlerini de ön planda tutuyoruz. Bunları söylerken yerlilik ve millilik çalışmalarımızı, start-up’ların gelişimlerine verdiğimiz destekleri (90-10 modeli), tekno-kentleri teker teker gezip firma arayış çalışmalarımızın da altını çizmek istiyorum. 90-10 modelinden kısaca bahsetmemiz gerekirse, ihale alan firmalara işin yüzde 10’u tutarındaki kısmını yerli bir startup’a yaptırmasını koşulluyoruz ve ilgili startup’ın Turkcell startup şartlarını taşıyor olmasına dikkat ediyoruz. Startup süreci ihaleyi alan tecrübeli ve kurumsal firmanın kontrolünde ilerletiyor ve yaparken öğrenmelerini devam ettiriyorlar. Turkcell’e fatura kestikleri için referanslarını da güçlendiriyorlar.”

Online ortamda ihale yapıyor

Süreçsel ve dijital bir dönüşüm içinde olduklarını ifade eden AliTürk, tüm satın alma ekiplerinin süreçlerini yalınlaştırma ve dijitalleştirme bakış açısıyla yeniden ele alarak bu dönüşümü bir yol haritası üzerinde takip ettiklerini dile getirdi. Uzun süredir ihaleleri online ortamda yapabildiklerini belirten Türk şöyle konuştu: “Dijitalleşme demek tüm süreçleri insan etkisinin en az olduğu, izlenebilir, raporlanabilir ve verimli hale getirilmesi demek. Tedarik Zinciri yönetiminde kurulan Süreç Geliştirme Ekibi, tüm süreçleri dijital hale getirmeye çalışıyor. Mevcut süreçlerimizi inceleyip yalın ve çevik bir yaklaşım uygulayarak iyileştiriyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, süreç geliştirme ekibimiz projelerini çevik bir bakış açısıyla yönetiliyor."

Yüzde 40 verimlilik sağladı

"Çeşitli ekiplerden uzman çalışanların bir araya geldiği, proje bazlı veya iş bazlı olarak kurulan bu çevik takımlarla süreçler çok daha çevik ve esnek bir hale getiriliyor3 diyen Türk, "Bu perspektif ile bazı tekliflerde yüzde 40’a varan verimlilik elde ettik" dedi.

Yıkıcı teknolojilere adapte oldu

Yıkıcı teknolojileri süreçlerine adapte ederek süreçlerini daha yalın, daha dijital bir noktaya taşıdıklarını belirten Türk, "Büyük veri yönetimi kapsamında satınalmada kullanılan ürün kodlarına ilişkin bilgiler yapay zekâ uygulamasıyla yeniden sınıflandırılarak ürün ağaçları oluşturuldu. Böylece bu ürün ağaçları kullanılarak kategorilere özel doğru raporlamalar yapma imkânı sağlandı” diye konuştu. Türk,dashboard uygulaması ile Tedarik Zinciri özelindeki raporlamalar sistemsel olarak hazırlanarak, anlık olarak mobilden görüntülenebilir hale geldiğini söyledi.

Robotik ve AI teknolojilerini kullanan yeni projeler üretecek

Sistemlerini oturttuklarını, bundan sonra özellikle Robotik ve AI teknolojilerini kullanan yeni projeler üretmeyi hedeflediklerini anlatan Ali Türk, “Çalışanlarımız, üzerindeki operasyonel yükü robotlara verip onları stratejik alanlarda değerlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. Türk, dijitalleşen tedarik süreci ile şirketin kazandıklarını ise şöyle anlattı: “Elektronik ihale gibi yöntemler sayesinde fazlasıyla rekabetçi bir ortam oluşturup bütçelerden yaptığımız kesintileri şirketimizin kasasına dondurulan bütçe olarak koyuyoruz. Lojistik süreçlerimizin dijitalleşmesi sayesinde stok gün sayısını yaklaşık 200 gün seviyesinden 90 gün seviyesine düşürdük ve finansallarımıza önemli ölçüde katkı sağlamış olduk. Biyometrik imza sayesinde kiralama süreçlerinde kağıt, yakıt, insan gücü, kargolama, arşivleme süreçlerinde tasarruf sağlıyoruz. ”

Ekonomi