Sanayici rekabetçiliğini kaybetme korkusu yaşıyor

Vergi ve harçlara yapılan zamlarının yankıları sürüyor. Anadolu’nun üretim ve ihracat potansiyeli yüksek kentlerinden Eskişehir ve Kütahya’da iş dünyasının temsilcileri, Yeni düzenlemelerin sanayi üretiminde rekabeti düşürdüğüne, aşırı vergi yükünün enflasyonu artırarak ülke ekonomisini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, vergilerde sistematik bir artışa gidilmemesi uyarısında bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sanayici rekabetçiliğini kaybetme korkusu yaşıyor

ABDULLAH SÖNMEZ - M. RIDVAN CEBECİOĞLU

ESKİŞEHİR/KÜTAHYA

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, akaryakıt üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi'nde (ÖTV) yapılan düzenleme sonrası enerji, vergi ve işçilikteki fiyat artışının sanayi üretiminde rekabeti düşürdüğünü söyledi.

Sanayi üretiminde enerji, işçilik ve vergi oranlarındaki artışların hareketli ve sabit maliyetlerde ciddi bir ilave yük oluşturduğunu dile getiren ESO Başkanı Kesikbaş, "İstihdam, üretim ve ihracata dayalı ekonomi modelimizi daha da güçlendirmemiz gerekirken, sanayimizde rekabetçiliğimizi kaybetme korkusu yaşıyoruz. Maliyetlerimiz sürekli artıyor ve sanayiciler bu artışları ihracat fiyatlarına global rekabet sebebi ile yansıtamıyorlar. Sanayicilerimiz yıllardır emek vererek kurdukları müşteri portföylerini, dağıtım kanallarını kaybetmek istemiyor. Zira kaybedilen müşterileri kazanmak çok daha maliyetli ve zaman alıcı oluyor" dedi.

“TL sermayemiz eriyor”

Finansmana erişimde sıkıntılar yaşandığını söyleyen Kesikbaş, "Ayrıca yurt içi piyasalarda durgunluk, daralma ve enflasyon riskleri artıyor. Enflasyon her geçen gün Türk Lirası sermayeleri eritiyor, yeni finansman ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Finansmana erişim de alınan tedbirler ile günden güne daha da zorlaşıyor. Kamu maliyesinin yaşadığı zor durumu anlayan sanayiciler, klasik bilindik reçeteler ve kolayca alınan tedbirler yerine daha kapsayıcı orta ve uzun vadede ekonomimizi kırılganlıktan kurtaracak yapısal çözümlerin daha doğru olduğuna inanıyor. Geleceğine umutla bakan ülkemiz için üretim, istihdam, yatırım ve ihracat odaklı sanayimizi koruyucu tedbirlerin alınması yaşamsal önem taşımaktadır" dedi.

Ekonomik program ivedilikle açıklanmalı

Eskişehir Ticaret Odası(ETO) Başkanı Metin Güler, konu ile ilgili değerlendirmesinde, vergi artışlarının beklendiğini, ancak bu düzenlemelerin kapsamlı bir ekonomik planın parçası olması gerektiğine vurgu yaptı. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:”KDV ile ilgili perakende sektörü başta olmak üzere piyasada hem satıcılar hem de alıcılar nezdinde karmaşa yarattığını görüyoruz. Bu nedenle KDV gibi ekonomik sistemin her unsurunu etkileyen bir unsurda yapılacak düzenlemelerin, tanımlanacak makul süreçlerde uygulanması gerektiğini düşünüyorum. KDV gibi yaygın vergilerde bu denli istisna uygulamanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Piyasanın temel beklentisi, ekonominin olağan seyrinde devamını sağlayabilmek adına kapsamlı bir ekonomik programın açıklanmasıdır. Buna göre kamu tasarruflarının arttırılması, cari açığın azaltılması amacıyla uygulanacak süreçler ve temelde yapısal düzenlemelerin yapılması son derece önemlidir. Nakde erişimden enflasyona birçok yıkıcı soruna neden olan ekonomik problemlerin çözümü için şeffaf, uygulanabilir ve kapsamlı bir ekonomik programın açıklanması, tüccar ve sanayiciler için bir önceliktir”

“Harman dönemindeki çiftçi gelir kaybı yaşayacak”

Vergi artışlarının özellikle de akaryakıtta ÖTV’ye yapılan zammın fiyat artışlarını kaçınılmaz kıldığının altını çizen Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, hasat döneminde olan çiftçinin ciddi gelir kaybına uğrayacağını kaydederek şöyle konuştu:”Tarım ürünlerinin hasatında ve pazara ulaştırılmasında yoğun olarak tüketilen pahalı akaryakıt üreticilerin maliyetlerini oldukça yükseltecektir. Zaten maliyet enflasyonunun ürün fiyatına yansımadığından hareketle sürekli serzeniş içinde olan üreticilerimiz, akaryakıta uygulanan oldukça yüksek ÖTV zammı ile birlikte ciddi oranda gelir kaybına uğrayacaklar ve serzenişleri bir miktar daha artacaktır.Akaryakıt ve doğalgazdaki vergi oranlarının yükseltilmesinin bir çok ürünün fiyatının yükselmesine ve dolayısıyla arz yönlü bir enflasyona yol açması kaçınılmaz gözükmektedir. Bu durum beklenenin aksine sıkı maliye politikasının enflasyonist bir etki oluşturmasına yol açabilir”

Lojistik maliyetlerin artması fiyatları tetikleyecek

Katma değerli ürün, insan ve hizmet üretemeyen ekonomilerin, faiz enflasyon sarmalına girdiklerini ve halkın satın alma gücünün hiçbir zaman gerçekten artmadığına dikkat çeken Eskişehir Genç İş Adamları Derneği Başkan Vekili Kerem Toparlar, şöyle konuştu: “Türkiye bol ve ucuz para döneminde dağıtılan tüm kredileri katma değersiz işlere yatırdı. Bu dönemde döviz getirecek ya da çok fazla döviz harcanan enerji gibi alanlara yatırım yapılmadığı için, bu dönemin bitişiyle beraber bu zamlara maalesef mecburuz. Şimdi bu zamların bileşke etkisi her alanda korkunç olacak ve zamlar devam edecek. Lojistik maliyeti sadece sanayide değil her yerde logaritmik olarak arttıracak”. Toparlar, bu dönemde yaşananların etkisini kısa vadede azaltmak için şu önlemleri sıraladı:” Enflasyona etkisini bir nebze azaltmak için hammadde üretimi ve lojistiğine de bunu yansıtmamak gerekir. İşçi ve okul servisleri de muaf tutulmalı.”

“Kayıtdışılık artabilir”

KUTSO Yönetim Kurulu üyesi ve Kütahya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Eskioğlu, tüketiciye maliyet olarak yansıyacak fiyatların enflasyona da yol açacağı vurgu yaptı. Eskioğlu açıklamasında, “KDV oranındaki artış genel olarak nihai tüketiciye maliyet olarak yansıyacak. Enflasyon artışına da yol açacak. KDV emanet bir vergi iken ve ilk çıktığında geçici olarak çıkarılmış bir vergiden kalıcı bir vergi şekline dönüştü. KDV artışı sebebinin deprem ve bütçe açığı, enflasyon kaynaklı olmasını anlayabiliyoruz. Ancak bu artış bir çözüm değildir. Türkiye’de vergilendirme tabana yayılmadığı için bir takım dolaylı vergiler ile devlet ihtiyaç duyduğu geliri elde etmek için çaba sarf ediyor. Ancak bu durum adil değil. Bu durumda vergi sisteminin içinde olan işletmeler tabiri caizse cezalandırılmış oluyor. Biz sanayiciler olarak vergilerin tüm kesimlere yayılmasının daha adil ve daha uzun vadeli bir çözüm olduğunu düşünüyoruz. KDV artışlarının piyasada daha fazla kayıt dışılığı artırmasından endişe ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Vergi artışları kararında olmalı”

Vergi artışlarının enflasyonist bir etki yaratacağını söyleyen Zafer Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı ve TOBB Kütahya Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Ali Alper Olgun, “Ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinin yaralarının sarılmasında toplumun her kesiminin fedakârlık yapması gerekiyor. İş dünyası da bu vergileri sineye çekecek güce sahip. Ama vergi yükü ekonomileri olumsuz etkileyebiliyor. Bu yüzden ekonominin çarklarının sağlıklı dönmesi noktasında vergi artışlarının kararında olması ve sistematik bir artış sürecine girilmemesi de iş dünyasını memnun edecektir” dedi.

“Yerel yönetimler toplu taşımada ÖTV’den muaf olmalı”

Akaryakıta yapılan ÖTV zammına bir tepkide Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen’den geldi. Büyükerşen yayınladığı mesajında, "Döviz kurlarındaki yükseliş başta olmak üzere akaryakıta gelen bu zam ve personel maliyetlerindeki artışlar sonucu toplu taşımada maliyetlerimiz inanılmaz derecede yükselmiş durumda.Bu işin A partisi, B partisi yok. Hiçbir belediye bu maliyetler karşısında direnemez. Aracı olmayan orta gelirli ve dar gelirli yurttaşlarımız ile aracı olup da bundan sonra binerken 2 kez düşünecek vatandaşlarımız göz önünde bulundurularak yerel yönetimler toplu taşımada ÖTV’den muaf tutulmalıdır."

 

Ekonomi