Sanayici alternatif rota arıyor
Yemen’deki Huslierin ticaret gemilerine saldırılarıyla başlayan Kızıldeniz krizinin küresel tedarik zincirinde yarattığı kaos büyürken, ihracatı sekteye uğrayan yerli sanayici, alternatif rota talebiyle lojistikçilerin kapısını çalıyor.
Aysel YÜCEL - SEYİR DEFTERİ
Kızıldeniz’de yaşanan kaos nedeniyle özellikle Ortadoğu’ya ihracatı aksayan ve malları depoda kalan sanayici, alternatif SEYİR DEFTERİ rota talebiyle lojistikçilerin kapısını çalıyor. Lojistik sektörü temsilcileri, Mısır’a Ro-Ro hattı açmak için harekete geçti.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) yönetim kurulu üyeleri, dün İstanbul’da düzenledikleri toplantısıyla sektördeki güncel gelişmelere yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya, Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu (FIATA) Başkanı Turgut Erkeskin de katılım sağladı. Toplantının önemli gündemlerinden biri Kızıldeniz’de bir ayı aşkın süredir devam eden Husilerin ticari gemilere yönelik saldırıları oldu.
Armatörlerin saldırılar nedeniyle Asya-Avrupa deniz hattında Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu’nu dolaşması küresel tedarik zincirinde yeni bir krizin başlamasına neden olmuştu. Rotanın değişmesi sevkiyat süresini iki haftadan fazla uzatırken, deniz taşımacılık navlunu da hızlı yükselişe geçmişti. Yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin hem ithalat hem ihracat tarafında dış ticaretine etkileri artarak devam ediyor.
“Ekipman krizine neden olabilir”
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, krizin başlamasından bu yana Süveyş Kanalı’nı geçmesi gereken yaklaşık 900 geminin rotayı Ümit Burnu’na çevirdiğini aktararak, bu durumun küresel tedarik zincirinde önemli aksamalara neden olduğunu söyledi. Engin, “Süreci gözlemliyoruz. Krizin ne kadar süreceği önemli. Sorunlar devam ettiği sürece, pandemide yaşadığımız benzer durumları yaşayabiliriz. Hem tedarik zincirinin bozulması hem de boş ekipman krizi gündeme gelebilir. Navlun da daha fazla yükselebilir” diye konuştu. Engin, UTİKAD'ın süreci yakından takip ettiğini belirterek konuya ilişkin tarafları bilgilendirmek amacıyla paylaşımlara devam edeceklerini belirtti.
“Sanayici ürününü satamıyor”
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Ayşem Ulusoy, sanayicilerin sıkıntılarının giderek arttığını dile getirdi. aynı zamanda Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Lojistik İş Konseyi Başkanı olan Aysem Ulusoy, “Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkelere ihracat yapan sanayicilerimiz çok ciddi sıkıntı yaşıyor. Sanayici ürünlerini satamadığı için depolar dolmuş durumda” diye konuştu.
Sanayicinin alternatif çözüm arayışında olduğunu ifade eden Ulusoy, “Sanayicilerimiz bizi arayarak sıkıntılarını dile getirirken, alternatif çözüm arayışında olduklarını ifade ediyor. Biz de alternatif çözümler üretmek için yoğun bir toplantı trafiği yürütüyoruz. Bu alternatiflerden biri olarak Mısır’a Ro-Ro hattı açılmasını gündeme aldık. Bu konuda hükümetten destek talebinde bulunacağız” dedi.
UTİKAD yetkilileri, Türkiye'den Cidde’ye yapılan yaş sebze meyve ihracatının da sekteye uğradığını ifade etti.
Yerli armatörler Çin hattına yöneldi
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Barış Dillioğlu, Kızıldeniz krizinin başlamasıyla birlikte bazı yerli armatörlerin gemilerini Rusya hattından çekerek, Çin-Avrupa hattına kaydırdığını söyledi. Dillioğlu, “Armatörler Çin-Avrupa hattında navlunun hızlı yükselmesi nedeniyle burayı daha karlı buluyor” dedi. Medkon da Uzakdoğu’ya sipariş ettiği bir gemiyi Çin-Avrupa hattında kullanma kararı aldı.
' Freight pay' Türkiye"de denenecek
FIATA'ının Türkiye’yi dahil edeceği bir pilot projesi var. Başkan Turgut Erkeskin, "Özellikle uluslararası küçük tutardaki ödemelerde süreyi kısaltmak ve maliyetleri azaltmak için hazırladığımız Freight Pay ürünümüzün pilot uygulamasını FIATA-UTİKAD iş birliğiyle Türkiye’de gerçekleştirmek istiyoruz. Taşıma işleri organizatörlerinin bu ürünümüze ilgi göstermesi bizler için oldukça önemli" dedi.
Müttefik ülkeden tedarik dönemi
FIATA Başkanı Turgut Erkeskin, toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. UTİKAD’ın FIATA Başkanlığı görevini devraldığı ekim ayından bu yana Türkiye’de iki önemli FIATA etkinliğini gerçekleştirdiklerini, belirten Erkeskin, Türkiye’nin konumunun demiryolu ve karayolu için oldukça değerli olduğunu dünyaya göstermek açısından bu toplantıların önemini vurguladı. Erkeskin, küresel ticarette müttefik ülkelerden tedarik konusunun yakın ülkeden ya da kardeş ülkeden tedarik yapmaktan daha önemli hale geldiğini vurgulayarak, “Türkiye de küresel ekonomiden aldığı payı artırmak için müttefi k ülke sayısını çoğaltmalı” dedi. Erkeskin, farklı güzergahların, yeni rotaların lojistik sektörü için değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu ve Türkiye’nin yeni planlanan ticaret koridorlarında mutlaka yer alması gerektiğini belirtti. Erkeskin, Türkiye’nin Orta Koridor’da mutlaka etkin olarak yer alması gerektiğini, bu sayede küçük ve orta ölçekli şirketlerin dahi rekabetçiliklerini artıracaklarını belirtti. Erkeskin, bu doğrultuda maliyetlerin düşeceğini, altyapı için Orta Koridor’un bağlantılı olduğu diğer ülkelerle de görüşmeler yapılmasını, Türkiye’nin mutlaka özel sektör girişimlerini desteklemesi gerektiğini, serbest rekabet ortamının tesis edilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Turgut Erkeskin konuşmasında, “Dünya Bankası’nın açıklamalarına göre son 5 yılda, son 30 yılın en yavaş büyümesi gerçekleşti. 2024’te de yüzde 2,4 oranında bir büyüme öngörülüyor. Bu öngörünün arkasında jeopolitik gerçekler, iklim gerçekleri ve ekonomik gerçekler bulunuyor” dedi.
SEKTÖRÜN 2024 GÜNDEMİ AÇIKLANDI
* Sektördeki ara eleman sorununun giderilmesi
* Ülkemiz üzerinden geçen transit taşımacılığın geliştirilmesi
* Demiryolu yük taşımacılığında altyapı yatırımlarının artırılması
* Karayolu taşımacılığında şoförler için vize alım süreçlerinin iyileştirilmesi
* Geçiş belgesi kotalarının artırılması
* Sürücü eksikliğinin giderilmesi için çalışmalar yapılması
* Denizyolu konteyner taşımacılığında rekabetin canlandırılması
* ICS2 aşama 3 için sektörün ve kamu kurumlarının hazırlıklı olması
* Taşıma işleri organizatörlüğü yönetmeliği başta olmak üzere uluslararası yük taşımacılığı kurallarını belirleyen mevzuatın sektörle uyumlu hale gelmesi
* Avrupa yeşil mutabakatına uyum çerçevesinde kamu idaresinin taşımacılık sektörüne destek ve teşvik sağlaması
* Yeşil Lojistik belgesi başvuru süreçlerinin düzenlenmesi
* E-Ticaretin gelişimi için vergilerde düzenleme yapılması
* İstanbul dışındaki havalimanlarının ETGB’ye hazır hale getirilmesi