Sahte imzalı tahliye davalarında artış var
Ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları, “sahte imza” ile yeni boyut kazandı. İtiraz süresi sadece 7 gün olan tahliye taahhütnamesine sahte imza koyan ev sahipleri özellikle yaz tatilini bekliyor. Kiracı haklılığını ispatlasa bile evden çıkarılmış oluyor.
YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Son dönemde yüksek kiraların da etkisiyle artan ev sahibi- kiracı anlaşmazlıkları, sahte tahliye taahhütnamesi ile yeni bir boyuta taşındı. Tahliye taahhütnamesi uygulamasını suistimal eden bazı mülk sahipleri, kiracıların imzasını taklit ederek tahliye yoluna başvurmaya başladı. İtiraz süresinin sadece 7 gün olması nedeniyle bu yönteme başvuran ev sahipleri özellikle kiracıların uzun süre evde olmadığı yaz tatilini kolluyor. Uzmanlar son dönemde sahte tahliye taahhütnamesi davalarının arttığını ve birçok kiracının 7 günlük süreyi kaçırdığı için evi boşaltmak zorunda kaldığını belirtiyor.
Bu konuda mağdur isimlerden Mali Müşavir Ömer Sadi Yiğitcan’ın 2020’de kiraladığı taşınmaz el değiştirmiş. Yiğitcan yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Biz oturmaya devam ettik, daha sonra evi boşaltmamız istendi. Anlaşmazlık yaşadığımız için konu yargıya intikal etti. Kontrat yenileme döneminde biz yine yasal sınırın üzerinde zam yaptık ancak geçtiğimiz günlerde daha önce hiç imzalamadığım bir belge ulaştı elime. İmzamın taklit edildiği sahte bir tahliye taahhütnamesi… İşim gereği e-devlet’i düzenli kontrol ettiğim için belgeyi anında fark ettim ve itiraz hakkımı kullandım. Ancak düzenli bakmasam tatilde olacaktım ve 7 günlük itiraz süresini kaçıracaktım. Haklı ve mağdur olduğum halde evden çıkarılacaktım. Daha sonra haklılığım ispatlansa dahi evden çıkarılmış olacaktım.”
“Düzenli e-devleti kontrol edin”
Avukat Umut Metin, “Bizim icra düzenimizde suistimale açık bir alan var. Bir icra takibi yapılıp peşine de ödeme emri gönderildiğinde hiç evrak olmasa dahi 7 gün içinde itiraz edilmediği takdirde alacak kesinleşiyor. Aynısı kiradaki tahliye taahhüdü meselesinde de var. Başka bir imza ile tahliye taahhüdü riski var. Bunlara ilişkin ‘tahliye taahhüdü imzası bana ait değil’ şeklinde itiraz edilmelidir. Bu şekilde mahkeme bilirkişi marifeti ile imza incelemesi yaptırır. İmza kişiye ait değilse tahliye taahhütnamesi geçersiz sayılır. Bunun da 7 gün içinde yapılması önemli” dedi. Metin, yaz aylarında insanlar tatilde olduğu için bu tarz olayların çok daha sık karşılaşılabileceğini, vatandaşların en az haftada bir kez e-tebligatlarını kontrol etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Resmi evrakta sahtecilik yapılıyor
Avukat Ragıp Şengül de tahliye taahhütnamesinin hukuken geçerli olması için belli koşulları barındırmasının önemine dikkat çekerek, “Ancak son dönemde imzanın olduğu ancak tarihin olmadığı ya da imzanın taklit edildiği ya da buradaki örnekte olduğu gibi belgenin tamamen sahte bir şekilde düzenlendiği örnekler artmaya başladı. Kiracının imzası taklit edilerek yapılması halinde özel belgede sahtecilik suçu oluşuyor. Bu tespit edilebilirse o kişinin bununla ilgili cezalandırılması söz konusu” dedi.
Fırsatçıların burada da yasalardaki boşluktan faydalandığını belirten Şengül, “Ev sahibi alakasız birine doldurtuyor, suç duyurusunda bulunulduğunda bu kez kimin tarafından işlendiğinin tespit edilememesi sağlanıyor” diye konuştu. Yaz tatillerinde bu tür durumların arttığını belirten Şengül, “Öyle bir dönemdeyiz ki bu tür durumlar ile karşılaşmadığımız bir gün yok. Sulh hukuk mahkemelerinde dosya sayısı 2021 dönemine oranla 3-4 katına çıktı” ifadelerini kullandı.
2023’te tahliye davası sayısı 90 bini aştı
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre, hukuk mahkemelerindeki 3 milyonu aşkın ihtilaf arasında “kiralananın tahliyesi” konusu ilk 10 içinde yer alıyor. 2023’te kiralananın tahliyesi konusundaki dava sayısı 91 bini aştı. Bunun 28 bin 960’ı 2022 yılından devretti. 2023’te kiralananın icra yolu ile tahliyesi konusunda açılan dava sayısı ise 30 bin 39 oldu.