Rusya-Ukrayna savaşı piyasaları nasıl etkiler?
Rusya’nın Ukrayna’ya attığı bombalar piyasaları da vurdu. Hisse senedi ve kriptolar çakılırken dolar, altın ve petrol yükseldi. Kimse bu işin sonunun nereye varacağını kestiremiyor. Peki, yatırımcılar belirsizliğin arttığı, para kazanmaktan ziyade riski yönetmenin öne çıktığı bu dönemde ne yapmalı?
Ufuk KORCAN
Piyasaların yüzü bir türlü gülmüyor. Son yıllara bakıldığında bir ‘bela’ bitmeden yenisi başlıyor. Pandemi, yüksek enfl asyon, artan emtia fiyatları derken gözler ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarına çevrilmişti. Ancak Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin sıcak çatışmaya dönmesi ‘savaşı’ bir anda gündemin ilk sırasına taşıdı. Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgeleri Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıyan Rusya’nın, ardından Ukrayna’nın diğer bölgelerine askeri operasyon başlatması piyasalarda da bomba etkisi yarattı.
Para kazanma 2. planda
Küresel anlamda hisse senedi piyasaları ve kriptolar gibi riskli varlıklarda sert düşüşler yaşanırken, dolar ve altın yükseldi; petrolün varil fiyatı 100 doları aştı. Yine tarım ihracatçısı iki ülke arasında yaşananlar tarım emtia fiyatlarında da sert artışlara neden oldu. Böyle bir ortamda yatırımcılar açısından karar vermek oldukça zor. Rusya-Ukrayna arasında yaşananların nereye varacağı, çatışmaların büyüyüp büyümeyeceği, başka ülkelerin dahil olup olmayacağı gibi birçok belirsizlik var. Kısacası yatırımcılar açısından para kazanmaktan ziyade riski yönetmenin öne çıktığı bir dönem içerisindeyiz.
Sepet yapan daha rahat
Yaşanan gelişmelere yatırım enstrümanlarının verdiği tepkiye bakıldığında daha önce de sık sık ifade ettiğimiz paranızı tek bir yatırım aracında değerlendirmek yerine ‘sepet’ oluşturmanın riski azaltacağına yönelik tavsiyenin ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu. Hisse senetleri düşerken, altın ve dolar yükseldi. Dengeli bir sepet yapan yatırımcı bir taraftan kaybederken diğer taraftan kazandı. Dolayısıyla bu tür bir strateji uygulayan yatırımcılar gelişmeleri panik yapmadan daha sakin bir şekilde izliyor.
Kademeli alım yapılabilir
Peki mevcut durumda ne yapmalı? Bu tür belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde panik alım ya da satışlardan kaçının. Eğer bir pozisyon aldıysanız bu pozisyonu koruyun. Çünkü her an yönü tersine çevirecek bir gelişme olabilir. Bu olumsuz hava sonsuza kadar sürmeyecektir. Bu tip olağanüstü hareketlerin yaşandığı dönemler aynı zamanda fırsat demektir. Portföyünüzde nakdiniz varsa riskli varlıklarda kurşunların hepsini birden kullanmadan kademeli alım yapabilirsiniz. Belirsizlik ortadan kalktığında ise pozisyonlar artırılabilir.
Borsada kritik seviyeler nerede?
Savaş haberiyle birlikte 18 Ekim 2021 tarihinde 1.404 puan seviyelerinden başlayan yükseliş trendi aşağı yönlü kırıldı. Şu an için en kritik destek 1.837 puan seviyesinde. Endeks şimdi bu seviyenin üzerinde almaya çalışacak. Başarılı olamazsa 1.758 puan desteğine kadar geri çekilme riski var. Bu noktanın altında ise trend desteği olması açısından da önemli olan 1.720 desteği bulunuyor. Bunun yanında yaşanan sert düşüşle birlikte 1.979-1.953 puan aralığında bir ‘boşluk’ oluştu. Bir tepki hareketinin gelmesi durumunda öncelikle olarak bu boşluğun dolması beklenebilir. Ancak endekste bir rahatlama için tekrar 2.062-2.100 bandının üzerine çıkılmalı.
Dolarda 13.95 TL seviyesi önemli
Dolar/TL paritesi RusyaiUkrayna gerginliğinin savaş durumuna dönüşmesiyle sert bir yükseliş yaşadı. Gerginliğin parite üzerindeki etkisi 04 Şubat 2021 tarihinde 13.54 TL seviyesinin yukarı kırılmasıyla görülmüştü. Savaş durumu ile 13.95 TL seviyesinde bulunan direnç noktasının üzerine çıkıldı ve 14.61 TL direnci test edildi. Ancak tekrar 13.95 TL seviyesinin altına gelinmesi olumlu. Zira bu noktanın üzerinde kalıcı olunması paritenin sırasıyla 14.61-14.83 ve 15.73 dirençlerini kırmasını tetikleyebilir. Olası geri çekilmelerde 13.95 TL seviyesinin altında kalınması kısmi bir rahatlama getirdi. Ancak en önemli nokta 13.62 TL trend desteği. Bu seviyenin üzerinde kalınması durumunda trendin yukarı olduğu söylenebilir.
Dolar alınır mı?
20 Aralık’ta açıklanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) ürününden sonra TL’den dövize doğru yaşanan akımın önü kesilmiş ve kurlar 13-14 TL bandına sıkışmıştı. Rusya’nın Ukrayna’ya operasyon başlatmasıyla dolar küresel anlamda değer kazanmaya başladı ve içeride de uzun bir aradan sonra 14 TL sınırının üzerine çıktı. Özellikle içeride azalan likidite ve yabancı payı, kurlarda daha sert hareketler yaşanmasını önlüyor. Ama yine de dolar/TL’nin haftalık bazda Rus para birimi Ruble’den sonra en fazla artan parite olduğu görülüyor.
KKM’nin cazibesi sürüyor
Kurlarda yukarı yönlü hareket yaşansa da KKM hala döviz yatırımı yapmayı düşünenler için cazibesini koruyor. Çünkü Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliği azaltabilecek tek bir açıklama kurları yeniden 14 TL’nin altına itebilir. Bu durumda mevcut seviyelerden döviz alanlar yine ‘bekleme modu’na geçmek zorunda kalacaklar. Ancak KKM’de tutulan tasarrufl ar yatırımcıyı kurdaki artışa karşı koruyor. Kurda, faiz getirisinin üzerinde yaşanacak bir artış yatırımcılara ödeniyor. Tersi durumda yani kurlarda yaşanabilecek olası bir geri çekilmede ise yatırımcılar faiz geliri elde etmeye devam ediyor.