Rekolte beklentileri karşılayacak, iç piyasa ve ihracat canlanacak

Buğdayda rekoltenin 21 milyon, arpada ise 8 milyon tona ulaşması bekleniyor. Rekoltenin yüksek olmasıyla hem iç pazardaki ihtiyaçları karşılamada hem de ihracat artışına büyük katkı sağlanacağı öngörülüyor. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü için belirlenen 13 milyar dolarlık yıl sonu ihracat hedefinin de yakalanması planlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Rekolte beklentileri karşılayacak, iç piyasa ve ihracat canlanacak

İMAM GÜNEŞ 

Geçen yılı yüzde 25 artışla 11,5 milyar dolarlık ihracatla kapatan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, yılı 13 milyar dolarlık ihracatla tamamlamayı hedefliyor. Sektörün bu hedefine tarıma dayalı işlenmiş ürünler de önemli destek verecek. Özellikle buğdayda rekoltenin 20 milyon tonu aşması sektöre umut verdi. Üretimdeki artış neticesinde bu yıl 21 milyon ton buğday rekoltesi bekleniyor.

İhracatçılar bu kapsamda buğday üretimini yerinde incelemek ve tespitlerde bulunmak için sahaya indi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı'nın davetiyle Silivri'de buğday hasadına katıldı.

Geçen ay İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya'nın davetiyle Bursa'daki bir maden ocağı için yer altına inen Gültepe, bu kez de yerin üstünü incelemiş oldu. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, İHBİR Başkanı Kazım Taycı, İHBİR Yönetim Kurulu hasat programında sektörün üretim kapasitesi, ihracat hedefleri ve gelecek planları hakkında değerlendirme yaptı.

“Kapasitelerimizi yüzde 90’a çıkarmalıyız”

Maden ve tarım sektörlerini yakından incelediklerini, bunu diğer sektörler için de yapacaklarını belirten TİM Başkanı Mustafa Gültepe, tarım sektörünün geçen yıl iyi bir çıkış yaptığını, bu çıkışı bu yılda devam ettireceklerini ifade etti. Gültepe, rekoltenin yüksek olmasının hem iç pazardaki ihtiyaçları karşılamada hem de ihracat tarafındaki artışlara çok büyük katkı sağlayacağının altını çizdi.

2028 yılı hedeflerine ulaşmak için stratejilerinden bahseden Gültepe, şunları söyledi: "Önce şirket bazında büyüme stratejisi yapıyor, sonra sektör bazında ihracatçı birliklerinin stratejisini oluşturuyoruz. Hedef rakamları, olası riskleri belirlemeye çalışıyoruz. Nasıl ki un ihracatında zirvedeysek, diğer sektörleri de nasıl birinci yapabileceğimiz üzerinde çalışmalıyız. Mevcut durumda kapasitelerimizi her sektör için yüzde 90'ın üzerine çıkarmalıyız. Kapasite kullanım oranları şu an düşük. Kapasitelerimizi doldurduğumuz zaman çok rahat bir şekilde 300 milyar doları yakalayabiliriz.”

Yatırım finansmanı için destek çağrısı

Bu yıl buğdayda 21 milyon tonluk bir rekolte beklediklerini dile getiren İHBİR Başkanı Kazım Taycı, arpa tarafında ise 8 buçuk milyon tonluk bir rekolte tahmin ettiklerini belirtti. Ekim alanlarının daha fazla büyüdüğüne değinen Taycı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu da bizim ihracat şansımızı, imkanımızı daha fazla artırıyor. Biz ihracat hedefimiz olan 13 milyar dolarlık hedefimizi tutturacağımız kanaatindeyiz. Halihazırda finansmana ulaşım noktasında önemli sorunlarımız devam ediyor. Fakat bununla ilgili önemli çalışmalar olduğunu da gözlemliyoruz. Yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Bunun için de yatırım finansmanı konusunda destek gerekiyor."

Önce tarım sonra maden vurgusu

Türkiye'nin en stratejik, en önemli sektörünün önce tarım akabinde madenin geldiğini dile getiren İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, tarımın çok önemli girdileri arasında toprak, tohum, su ve bunun devamında da gübrenin geldiğini kaydetti. Mineral gübrelerin tamamının potasyum fosfat yani maden ürünü olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Dolayısıyla tarım madensiz olmaz. Yerin altını da üstünü de planlayarak, stratejik değerlendirmek lazım. Aksi halde zengin topraklarımızın fakir bekçileri olmak zorunda bırakılırız. Biz bugün mineral gübrede şu anda maalesef dışa bağımlıyız. Bu anlamda gübre ihtiyacımızı da karşılamalı, daha çok maden ürünü üretmeliyiz" açıklamasını yaptı.

Avrupa'dan gelen talepler artabilir

Dolar kurunun bir düzeltme hareketi yaptığını ifade eden TİM Başkanı Mustafa Gültepe, yüksek kur değil sürdürülebilir ve enflasyon oranında artan bir kur beklediklerine dikkat çekti. İhracatın yarısının Avrupa'ya yapıldığını ve büyük bir pazar olduğunu vurgulayan Gültepe, "Son bir yılda Avrupa Birliği tarafında talepte daralmalar yaşanıyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna savaşının etkilerinden dolayı ve Türkiye'deki maliyetlerin artması ile talepte düşme ve başka ülkelere kaymalar var. 2023'ün ilk 6 ayında Avrupa'ya yüzde 2,6'ya yakın bir artışımız oldu. Ama önümüzdeki dönemlerde hem siyasi ilişkilerin gelişmesi hem Türk insanının o bölgelerdeki olan yatırımları, ilişkileri ile de talebin artacağını düşünüyoruz. Talepte bir daralma, ekonomide de bir durgunluk olmazsa mevcut rakamların artacağını tahmin ediyoruz" dedi.

 

Eleman bulunamayınca bazı siparişler karşılanamadı

Sektörde ciddi anlamda çalışan sıkıntısı olduğunu dile getiren İHBİR Başkanı Kazım Taycı, "Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde fabrikalarımızda, tarlalarımızda vasıfsız işçi ararken dahi işçi bulmakta ciddi problemler yaşıyoruz. İşlenmiş tarım ürünleri grubu tarafında şekerli mamullerde, kakaolu mamullerde, unlu mamullerde ihracat tarafında ciddi siparişlerimiz var. Fakat yeterli personel bulamamaktan dolayı çalıştırmadığımız hatlarımız da var. Bununla da ilgili işte birtakım önlemlerin alınmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Ekonomi