QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan: Ticaride gecikmiş alacak sorunu 2025’te artacak
Yüksek faiz ve enflasyon nedeniyle bireyselde çok daha hızlı yükselen tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranının şirketler için henüz sorun olmadığını söyleyen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, 2025 ilk çeyreğinde ticari tarafta sorunların artacağına dikkat çekti.
ŞEBNEM TURHAN
Bankacılık sektörü bu yıl yüksek faizler nedeniyle bu yıl en düşük net faiz marjlarıyla karşı karşıya kalacak. QNB Türkiye Genel Müdürü net faiz marjının bu yıl olup olabileceği en dip seviyede seyrettiğini faiz düşüşüyle birlikte yukarıya gelmeye başlayacağını belirtti. Tan, ancak bu sırada tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranının da artacağını bu yüzden bir dengelenme yaşanacağını vurgulayarak bireyselde çok sert başlayan takipteki alacak sorununun ticaride 2025 ilk yarıda etkili olacağına dikkat çekti.
QNB Finansbank, QNB Group’un “uluslararası bir marka olma vizyonu” ve “bütünleşik marka mimarisi yaratma” misyonu doğrultusunda, 14 Ekim 2024 itibarıyla faaliyetlerini “QNB” olarak sürdüreceğini açıkladı. Marka dönüşümüyle ilgili basın toplantısı sonrasında EKONOMİ’nin sorularını yanıtlayan QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bankacılık sektöründe net faiz marjının bu sene olup olabileceği en dip yerlerde seyrettiğini dile getirerek faizlerin yukarıda kalmasının bankacılık sektörü açısından sıkıntı olduğunu kaydetti.
Net faiz marjı bu yıl en diplerde
Merkez Bankası’ndan ilk faiz indirimini Aralık 2024-Ocak 2025 gibi beklediklerini söyleyen Tan, faiz indirimlerine başlandığında marjların yeniden yukarı gelmeye başlayacağını vurguladı. Tan, şöyle konuştu: “Marjlar yukarı gelmeye başlayacak ama yanında sorunlu kredilerde artışlar da yukarıya gelecek. Takipteki alacak oranları da yukarı geldiği için bir dengelenme yaşanacak. 2025 yılında bankacılık sektörü karlarının, sermaye yeterliliklerinin daha yukarılarda görüyorum. Bu yıl en diplerde diye düşünebiliriz.”
Tan, takipteki alacak oranı artışının bireyselde erken başladığını söyleyerek, “Hızlı başladı, sert başladı. Ama gördüğümüz rakamlar da sektörde yüzde 1,8’ler seviyesinde. Hala pandemi öncesindeki yüzde 4 seviyelerinin altında. Bu oran yukarı gidecek ama korkutucu rakamlara gelmeyecek. Normalize olduğunu düşünüyorum ben, çünkü bu rakamlar normal değildi. Ticari tarafta ise ufak ufak sinyallerini görüyoruz. 2025 ilk çeyrekte ise daha fazla sorun olacağını düşünüyorum ticari tarafta takipteki alacak oranının. Bilançolarda şu anda o sorunları görmüyoruz, şirketler de farkında değiller. 2025 ilk çeyrek, ilk yarı ticari tarafta sorunlar artacaktır” diye konuştu.
Doğru yere kullandıysa sorun yaşamaz
Pandemi döneminden sonra yüzde 14-15 ile ticari kredi kullanıp bunları doğru yatırıma kullanan yani şirketin geleceğine harcayanlar için sorun olmaması gerektiğini vurgulayan Tan, ancak bu paralar doğru yere kullanılmadıysa sorun görüleceğini dile getirdi. Tan, BDDK’nın bireysel kredilerde yapılandırmaya yönelik adımını pozitif bulduklarını da söyleyerek “Yapılandırmanın 36 aydan 60 aya çıkması çok olumlu. Faizler yüksek, 36 ayda yapılandırmak kolay olmuyor ödenmeyecek hale geliyordu. Şimdi 60 ay vadede yapılandırıldığında ödenir hale geliyor artık” dedi.
Türkiye’de bankacılık sisteminin sıkı takip edildiğini net faiz marjları nedeniyle hiçbir bankada sıkıntı yaşanacağını düşünmediğine işaret eden Tan, şunları söyledi: “Ancak bankacılık ölçek işi. Küçük ölçekli bankalar daha çok marj daralması yaşıyor olabilir. Herhangi bir bankaya zarar gelmez ama satışlar, konsodilasyonlar, değerlemeler her zaman olabilir bunlar ticari kararlardır.”
750 TL sonrası müşteri aramalarında yoğunluk var
AKP'nin, gelirleri Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na (SSDF) aktarılmak üzere limiti belirli bir seviyenin üzerinde olan kredi kartı sahiplerinden yıllık katılım payı alınmasını öngören yasa teklifi sonrası edinilen bilgilere göre kart sahipleri limitlerini düşürmeye başladı. Tan, henüz taslak olduğu için yorum yapmanın doğru olmayacağını belirterek “Şu anda kesinleşen ve yasalaşan bir durum yok. Biz de bu nedenle bu konuda yorum yapamıyoruz. Ancak müşteri hizmetlerini bu nedenle arayanların sayısında bir yoğunluk var” dedi.
Tan, yeni dönemde yürütülen ekonomi politikaları hakkında “Gidilen yolu doğru ve sürecin iyi yönetildiğini düşünüyoruz. Yolun çok doğru olduğunu düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonda 20’li seviyelerin 2025 sonunda görüleceğini belirten Tan, “Genel olarak bu süreç doğru gidiyor. Sürecin acısız olma ihtimali yok. Bu süreçte şirketler, bireyler bu sterilizasyon sürecinin acısını yaşayacak. Belli yerlerde sıkıntılar yaşayacağız. Bunu yaşamazsak da önümüzdeki yıllardan olacağız” diye konuştu.
■ QNB Finansbank artık QNB
QNB Finansbank, 14 Ekim 2024 itibarıyla faaliyetlerine “QNB” olarak devam edeceğini duyurdu. QNB Türkiye Genel Müdürü Tan Katar'ın en büyük bankası Qatar National Bank’ın (Q.P.S.C.) uluslararası olarak dünyada tek marka altında büyüme stratejisi paralelinde, Türkiye’de de marka dönüşümüne gidildiğini belirtti. Tan, düzenlenen toplantıda bankanın yeni dönem hedeflerine dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Banka olarak bugüne kadar yürüttüğümüz faaliyetlerimizle Türkiye’de öncü bankalardan biri haline geldik. 2024 yılında etkin bilanço yönetimimiz ile başarılı finansal sonuçlara imza attık. 30 Haziran 2024 itibarıyla 1 trilyon 258 milyar TL’yi aşan aktif büyüklüğümüz, 436 şubemiz ve 12 binden fazla çalışanımızla, Türkiye’nin dört bir yanında istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz.” QNB, Türkiye’nin uzun yıllardır sürdürdüğü faaliyetlerinde dijitalleşme ve müşteri odaklı hizmetlerle farklılaştığını dile getiren Tan, “Önümüzdeki dönemde de müşteri kazanımını ve ekonomiyi desteklemeyi önceliklendiren anlayışla, ihtiyaçlar ve ekonomik koşullar çerçevesinde hareket etmeye devam edecek, yenilikçi çözümlerimizle müşterilerimizin yanında yer alacağız” dedi.
