Personel taşımacılığında maliyet ve araç sıkıntısı

“Zer ile İşinizin Yarınları” canlı yayın serisinde personel taşıma sektörü mercek altına alındı. Toplantıya sektörün önde gelen isimleri katıldı, sorunlar ortaya konurken, çözüm önerileri ve beklentiler dile getirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Personel taşımacılığında maliyet ve araç sıkıntısı

Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi ve Zer tarafından organize edilen “Zer ile İşinizin Yarınları” canlı yayın serisinin üçüncü oturumu personel taşıma sektörü üzerine gerçekleşti. Sektörün sorunlarının masaya yatırıldığı, çözüm yollarının arandığı program Nasıl Bir Ekonomi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğü ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın soruları eşliğinde gerçekleştirildi. Programda İSTAB İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İTO 22. Komite Meclis Üyesi Turgay Gül, GÜR-SEL Turizm Genel Müdürü Kerem Birant, Zer Uluslararası Lojistik Satın Alma Müdürü Nilhan Akçay, CITY Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sarıal yer aldı.

Uzun yıllar sektörde faaliyet gösteren firmaların artık hesaplama yapamayacak durumda olduklarını vurgulayan İSTAB İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İTO 22. Komite Meclis Üyesi Turgay Gül, “Neyle karşılaşacağımızı bilemediğimiz için matematik hesaplarına giremiyoruz” dedi. Belli sektörlerdeki kurumlara gidip teklifler yaptıklarını ve şu andaki süreçte sektörün çok fazla problemi olduğunu bildiren Gül, “Pandemi sürecinde bambaşka bir süreç ortaya çıktı. Pandemi sürecinden kaynaklanan çip sorunundan dolayı da yaşanan sıkıntılar, araç fiyatlarının artması, sektör olarak finansmana erişimde zorluk çekmemiz, bunlara ek pandemideki kapanma ile kalifiye eleman kaybına da uğramız başlıca sorunlarımızı oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Buradaki en önemli etkenin de araçları kullanan şoförlerin başka sektörlere kayması olduğuna dikkat çeken Gül, “Bu süreçte şoförlerimizin çoğu kurye tarafına kaydı” şeklinde konuştu. “Normal enflasyon göz önüne alınıyor fakat bizim sektörel enflasyonumuz normal enflasyonun 3 katına çıkmış durumda. Hatta belki de daha fazla” diyen Gül, araç sıkıntısı yaşadıklarının altını çizdi. Bazı minibüs üreticilerinden önümüzdeki 3-4 ay aracın gelmeyeceği, 2023’ün de ortalarına doğru geleceğine dair geri dönüşler aldıklarını belirten Gül, “Şu anda araçlarımızı yenileyemiyoruz. Banka kredileri de yükseldiği için sorunlar yaşıyoruz. Araç bakımları da ciddi derecede yükselmiş durumda. Asgari ücretin de yansımasıyla fiyatlar belli seviyeye çıkacak” diye konuştu.

İstanbul’da 60 bin servis aracı olduğunu kaydeden Gül, “Bizim önemli sorunlarımızdan biri de mevcut plaka tahdidinin içinde olan bazılarının araç üzerine takılmaması. Burada bu sektördeki daralmada en önemli etkilerden biri de bu. Yeterli araç sayısı mevcut fakat aktif olarak bu araçların sistemde çalışması lazım. Bununla ilgili de belediyeler ile görüşüyoruz” ifadesini kullandı.

“BU MESLEĞİN EKONOMİK OLARAK DA TATMİN EDİCİ BİR HALE GELMESİ LAZIM”

“Elma ile armutu ayıramıyoruz hepsini aynı kefeye koyuyoruz ve bu yüzden hepsini aynı değerlendiriyoruz” diyen Gül, bundan dolayı sektörden de bir uzaklaşma olduğunu bildirdi. TOBB ile meslek lisesi kurma çalışmalarının verimini de almak istediklerinin altını çizen Gül, “Bu sektörün ekonomik açıdan da tatmin edici bir hale gelmesi lazım. Bu işin kategorize edilmesi gerekiyor. Bu işi yapanların iyi de kazanması lazım” Gül şöyle devam etti: “Şu anda Büyükşehir belediyesinin yönergesinde bir madde var; servis plakaları bir yıl bekletildiği takdirde birinci yılın sonunda askıya alınır. Biz şu anda belediye yetkililerinden bunu hızlı bir şekilde uygulamalarını istiyoruz. Burada plaka bir kazanç kapısı olamaz plakanın takıldığı araç para kazanacaktır. Bizim plaka tahdidine yakın gelmemizin sebebi de şuydu; burada esnaf arkadaşımızın işten ayrılırken plakasını devrederken en azından bir kıdem tazminatı gibi bir parayla sektörden ayrılmasının önünü açmak istedik. Plakalar üzerinden rant elde etmek isteyen insanların bu sektörde olmaması gerekiyor. Biz onun için boşta duran plakaları olmazsa olmaz kabul ettik ve sektörün içine dahil olmasını istiyoruz.”

“ŞOFÖRLERİMİZ PANDEMİDE KURYELİĞE KAYDI”

E- ticaretin pandemi ile birlikte büyümesiyle sürücü insan kaynaklarının o tarafa yöneldiğini söyleyen GÜR-SEL Turizm Genel Müdürü Kerem Birant, “Anlık sipariş getiren motosiklet ya da doblo gibi araçlarla hizmet veren bir alt taşeron sistemi pandemide daha da büyüdü. Burada yatırımı yapan şirketler teknoloji şirketleri, inanılmaz yatırım da alıyorlar. Bir de bazı pozisyonlara inanılmaz tekliflerde bulunan şirketler. Pandemide bizim sunduğumuz gelirin 2-3 katına varan tekliflerle buradaki nitelikli iş gücünü kendilerine çektiler. Sürücü havuzumuz giderek eridi” açıklamasında bulundu.

Özellikle finans ile ilgili kuruluşlarda hibrit sistemlerin denendiğine de vurgu yapan Birant, “Orada da çeşitli yöntemler denenerek bir standart aranıyor. Bazı şirketler biz artık yokuz evlerdeyiz de dedi. Burada düzeni bozan hibrit çalışma” ifadelerine yer verdi. Haftanın belli günlerini off yapıldığı zaman maliyet yapısının da ister istemez bozulduğunu belirten Birant, “Bu bir gün ya da iki gün off olduğu zaman o güzergahta çalışan hatların off olması demek bu da gelir kaybı demek. Kimseye git evinde de otur diyemezsiniz ve dolayısıyla bizden o 2 günün de parasını isteme yoluna gidiyorlar. Biz bunu müşterilerimize anlatmaya zorlanıyoruz. Ben bir şekilde eski yönteme dönüleceğinin ya da en azından maliyetlerinin terazisinde olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Birant şöyle devam etti: “Büyükşehir belediyesinin metro yatırımları ve sistemlerini çok iyi çalışarak kurduğunu düşünmüyorum. Çeşitli nedenlerle personel taşımacılığının modernleşme ve çağdaşlaşma anlamında azalmasını dilerim ama tam tersine artacağını düşünüyorum.”

“TAŞERON SİSTEMİ VERİMLİLİK GETİRECEKTİR”

Taşeron ağırlıklı bir sistemin ulusal verimlilik adına da önemli olduğuna dikkat çeken Birant, “Taşeron bizden başka yerde de iş yapabilirken şirket araçları bunu yapamaz. Enerjisi yettiğince ve sürüş saati kurtardığı kadarıyla taşeronlar 2-3 servis yapabilir. Bu bir verimliliktir. İşverenlerin küresel rekabetle uğraştığını varsayarsak maliyetlerini de azaltacak bir şeydir. Bizim derdimiz çok daha fazla ciro yapmak değil, daha verimli ciroları yönetmek” değerlendirmesinde bulundu.

“PLAKA TAHDİDİNİN ULAŞIMA ÇÖZÜM OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Araç sıkıntısı yaşadıklarının altını çizen CITY Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sarıal, “Araç yenileme konusunda uyarmıştım dediğim noktaya doğru geldik. Bizim asıl sorunumuz tedarikçi konusu” diye konuştu. Üst segmentin taleplerinin de olduğuna dikkat çeken Sarıal, “Zor bir süreçten geçiyoruz” yorumunda bulundu. Öğrenci taşımacılığı tarafında da ciddi sorumlulukları olduğuna değinen Sarıal, “Plaka tahdidi çıkmasın diye de uğraştım ve ben bunun ulaşıma çözüm olacağını düşünmüyorum. Şu anda 60 bin plakanın 40 bini belki aktif belki aktif değil buradan ticari bir menfaat bekleniyor” ifadesini kullandı. Emeksiz para kazanmaya çalışanlar olduğunu ve bunun onları da zora soktuğunu dile getiren Sarıal, şöyle konuştu: “Tedarikçilerin krediye ulaşıp bireysel tedarikçinin daha çok sisteme girmesi lazım. Bu da plaka konusunu çözecektir” şeklinde konuştu. Son 3 ay içinde 60 milyonun üzerine kadar araç yatırımı yaptım. İşim gereği yapmam da gerekiyor ama bir taraftan da araca da ulaşamıyoruz. Plakanın İstanbul’da mutlaka bir çözümü olması gerek.”

Şoförlerde 3 aşamalı bir saat konusu olursa bu işi meslek edinmesinin sağlanabileceğini dile getiren Sarıal, “Biz çok güzel işler yapıyoruz ama bunların karşılığını alamıyoruz” dedi. Ayrıca UKOME kararları ile ilgili olarak taşımacılıkta yürümelerinin mümkün olmadığını söyleyen Sarıal, “O kadar farklı fiyatlar var ki bunlarla yapmak mümkün değil. Bunu uygulayan var onlar da sıkıntı içindeler” yorumunda bulundu.

“SEKTÖRDE SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETME GAYRETİNDEYİZ”

Zer olarak hem müşteri hem de tedarikçi tarafında adil ve şeffaf bir şekilde durmaları gerektiğine dikkat çeken Zer Uluslararası Lojistik Satın Alma Müdürü Nilhan Akçay, “Tarafların aktardığı sıkıntılara katılmamak elde değil. Biz bunları her gün derinden yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Özellikle araç ve kalifiye şoför yokluğunun bu noktada zorlayan unsurlardan birisi olduğunu belirten Akçay, “Araç üretimi konusunda üretimden başka yapacak bir durum yok fakat krediye ulaşımı kolaylaştırmak lazım” dedi.

Zer olarak bu gibi çalışmaları olduğuna değinen Akçay, “Bir finansman sistemimiz var. Bizimle çalışan tedarikçilere tedarikçi finansman yapısından faydalandırarak nakite ulaşımlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz” bilgisini verdi. Sektörde bu gibi çalışmaların fayda yaratacağını düşündüklerini belirten Akçay, “Kalifiye şoför konusunda birtakım adımlar atılması lazım” değerlendirmesinde bulundu. Servis kullananların ihtiyaçlarının birbirinden çok farklı olduğuna vurgu yapan Akçay, “Yeni nesil konfor arayışı personel taşıma araçlarına da yansıyor. İnternet kullanımından şarj hizmetine kadar beklentiler var” yorumunda bulundu.

Sağladıkları dijital platformlarla servis sürücülerinin ve yolcularının konforunu arttırdıklarını aktaran Akçay, personel taşımacılığında uzman ekipleri ile müşteri talepleri için birçok farklı çözüm üzerinde çalıştıklarını belirtti. Çevresel sürdürülebilirlik için dolaylı karbon salınımlarını karşılamak adına taşıdıkları her yolcu başına yıllık 2 tane fidan bağışı yapılmasını tedarikçi firmalardan rica edip sözleşme ile de teminat altına aldıklarına vurgu yapan Akçay, “Kadın - erkek eşitliğinin sağlanması için kadın istihdamının artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada sürücü ve projelerde çalışan kişiler olarak kadınların da bu sektöre giriş yapmasını talep ediyoruz. Burada kadın sürücü bulunamadığı söyleniyor fakat odaların ve belediyelerin sürece destek olması gerekiyor. Bu sayede kadınların personel taşıma sektörüne ilgi göstermesinin önü açılmış olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomi