Parada kadının imzası yok!
Türkiye’de 83 milyon 600 bini aşan nüfusun yüzde 49,9’una karşılık gelen 41 milyon 698 binini kadınlar oluştururken, aynı oranda ekonomik ve siyasi hayata katılamayan kadınlar, sadece 8 Mart’ta erkek yöneticilerin aklına geliyor.
Hüseyin GÖKÇE
Siyaset ve kamu yönetiminin kadın karnesi zayıf. Merkez Bankası’nın 7 kişiden oluşan Para Politikası Kurulu’nda kadınlar yer almıyor. Banka Meclisi’nde ise iki kadın üye görev yapıyor.
Türkiye’de 83 milyon 600 bini aşan nüfusun yüzde 49,9’una karşılık gelen 41 milyon 698 binini kadınlar oluştururken, aynı oranda ekonomik ve siyasi hayata katılamayan kadınlar, sadece 8 Mart’ta erkek yöneticilerin aklına geliyor. Bugüne kadar paranın üzerine sadece Sedef Ayalp’in imzası yer aldı. Tedavüldeki 50 TL’ye kadar ise bir kadının kendi adıyla resmi de paranın üzerinde hiç yer almadı.
DÜNYA’nın TÜİK ve diğer kurumların istatistiklerinden yaptığı derlemelere göre, Türkiye’de 2 milyon 877 bin kadın okuma yazma bilmiyor. 3 milyon 85 bin kadın ise herhangi bir diplomaya sahip değil. Kadınlarda işgücüne katılım yüzde 30, işsizlik ise yüzde 15 seviyesinde.
Kadınların iş yaşamında ciddi ayrımcılığa uğradığı Türkiye, The Economist’in çalışma hayatı içinde kadın erkek eşitliğini içeren indeksinde, 29 OECD ülkesi içinde sondan üçüncü sırada yer alıyor. Gerek kamu yönetiminde gerekse ekonomi yönetiminde kadın sayısı neredeyse yok gibi. Türkiye’nin 81 ilinden sadece 2 tanesini kadınlar yönetiyor, 856 ilçede ise sadece 29 kadın kaymakam görev yapıyor. Her gün yüzlerce kadın, erkek şiddetine maruz kalırken, aylık ortalama 30’un üzerinde kadın en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Yaklaşık 11,3 milyon kadın gece yalnız yürürken kendisini güvende hissetmezken, 12,2 milyon kadın ise kendisini umutsuz hissediyor.
Merkez Bankası PPK'da kadın yok
Ekonomi yönetiminin en önemli kurumlarından birisi olan Merkez Bankası’nın önemli karar alma mekanizmalarından Banka Meclisi’nde iki kadın üye yer alıyor. Prof.Dr Başak Tanınmış Yücemiş ve Prof.Dr. Elif Haykır Hobikoğlu Merkez Bankası Banka Meclisi’nin kadın üyeleri.
Toplumun tüm kesimlerinin bir şekilde her ay kararını merakla beklediği 7 kişilik Para Politikası Kurulu’nda ise 2006’dan bu yana kadın temsilci yer almıyor.
İşgücüne katılım yüzde 30’a geriledi
Kadınların ekonomik hayata katılımında yaşanan güçlükler işgücü göstergelerinde de rahatlıkla gözlenebiliyor. Kadınlarda işsizlik yüzde 15 gibi yüksek seviyede seyrederken, 2020 yılı itibarıyla istihdam oranı 2,3 puanlık azalışla yüzde 26’ya geriledi. Aynı dönemde işgücüne katılım oranı ise 3,3 puanlık azalışla yüzde 30,6’ya indi.Kadınların işyerlerindeki en büyük sorunu yüzde 20,7 ile düşük ücret olurken, bunu yüzde 13,7 ile erkeklerle aynı ücreti alamama, yüzde 13 ile de çalışma koşulları takip ediyor. İdari konularda yaşanan sorunların oranı yüzde 7,3, ücretin geç ödenmesi yüzde 4,6, eksik ücret ödenmesi yüzde 2,8 ve ailevi-kişisel konularda gün içinde izin alamama ise yüzde 8,8 olarak gösterildi.
TÜİK’in umut seviyesi verilerine göre kadınların yüzde 19’u umutsuz, yüzde 10,3’ü ise çok umutsuz. Bu iki gruptaki kadınların toplam oranı yüzde 29,3’ü, sayıları ise 12 milyon 217 bini buluyor.
OECD içinde sondan 3’üncü sıradayız
The Economist’in OECD’nin çalışma hayatı içinde kadın-erkek eşitliğini içeren ve ‘Cam Tavan Endeksi’ olarak adlandırılan istatistik çalışmasına göre, Türkiye, Güney Kore ve Japonya’nın ardından sondan üçüncü sırada yer alıyor. Bu kategoride ilk sırada İsveç var ve bu ülkeye İzlanda, Finlandiya, Norveç ve Fransa takip ediyor.
2.8 milyon kadın okuma yazma bilmiyor
Türkiye’de kadınların okutulma oranları son yıllarda kısmi artış gösterse de hayatın birçok alanındaki eşitsizlik, eğitimde de kendisini açıkça gösteriyor. Ülkemizdeki 25 yaş üzerindeki nüfusta üniversite mezunlarının oranı yüzde 20,8 iken, bu oran erkeklerde yüzde 23,1, kadınlarda yüzde 18,5 olarak hesaplanıyor. Bu yaş grubunda ilkokul mezuniyet oranı ise Türkiye’de yüzde 91iken kadınlarda yüzde 85,7’de kalmış durumda.
Türkiye’de 41 milyon 698 bin kadından 2 milyon 877 bin 162’si okuma yazma bilmiyor. Herhangi bir eğitim kurumundan mezun olmayan kadın sayısı ise 3 milyon 85 bin 652seviyesinde. Okuma yazma bilmeyen kadınların oranı yüzde 6,9 iken, herhangi bir mezuniyeti olmayanların oranı yüzde 7,4 (3 milyon 85 bin kişi) oldu. Kadınların yüzde 29,4’ü ilkokul, yüzde 9,7’si ilköğretim, yüzde 10,7’si ortaokul mezunu. Lise mezunu kadınların oranı yüzde 17,5, yüksekokul mezunlarının oranı yüzde 16,3 oldu. Kadınların yüzde 1,9’u yüksek lisans, yüzde 0,3’ü ise doktora seviyesinde eğitim aldı.
Siyaset ve kamu yönetiminin kadın karnesi zayıf
Bazı siyasi partilerin kadın kotası uygulamasına rağmen, nüfustaki payları kadar siyasette temsil edilemeyen kadınlar, kamu yönetiminde de neredeyse yer almıyor. Türkiye’de 81 ilin sadece 2 tanesi kadın vali ile yönetiliyor. Kaymakamlık görevi de benzer bir orana sahip. Toplam 856 kaymakamın yüzde 3,4’üne karşılık gelen sadece 29 ilçede kadın kaymakam görev yapıyor. 2020 yılı itibarıyla 584 milletvekilinden 483’ü erkek, yüzde 17,3’üne karşılık gelen 101’i ise kadın.Kabinedeki kadın oranı ise milletvekilliğine göre daha düşük seviyede olmasına rağmen, son yılların en yüksek oranında seyrediyor. 2018-2020 yılları arasındaki kabinelerde kadın bakanların oranı yüzde 12,5 seviyesinde. Üst düzey kamu görevleri içerisinde kadınların en çok temsil edildikleri meslek grubu büyükelçilik oldu. Ancak burada bile kadınların oranı erkeklerin dörtte birinde kaldı. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre sayıları 260’ı bulan büyükelçilerin yüzde 25’ine karşılık gelen 65 tanesi kadın. Bu oran 2002 yılında yüzde 1 seviyesindeyken, 2010’da yüzde 11,1’e, 2017’de ise yüzde 20,5’e yükseldi.
Paraya resmi basılan ilk kadın Sabiha Tansuğ
Cumhuriyet tarihimizde paraya resmi basılan ilk kadın Türk etnolog Sabiha Tansuğ’du. Göztepe Kız Sanat Enstitüsü’nde okuyan Sabiha Tansuğ bu yıllarda şapkalar yapıp sattı, Anadolu’nun yöresel kıyafetlerinden esinlenerek kuklalara elbiseler dikmeye başladı. 1964’te İstanbul Piyer Loti tepesinde Türk kahvelerini model alarak Piyer Loti Kahvesi’ni açmaya karar verdi. Dönemin sanatçı, yazar, gazeteci gibi önde gelen isimleri dekorasyonu oldukça güzel ve yerel olan bu kahveye akın etmeye başladılar. Yoğunluk öyle artmıştı ki belli bir süre sonra kahveye ancak rezervasyonla gidilebilir oldu. 1968’te Galatasaray Lisesi’nin yanındaki Yapı Kredi binasında ‘Anadolu Kadın Başlıkları’ adlı ilk sergisini açtı. Dönemin Darphane Müdürü de sergideki başlıklardan biriyle Sabiha Tansuğ’un fotoğrafını çekip madeni paraya basmayı çok istedi. Tansuğ da bu teklifi kabul etti. 1970’lerde basılan tüm 50 kuruşlara Ankara gelin başlığıyla portresi basıldı. Böylece siyasi ya da etkin bir isme sahip olmayan halktan birinin fotoğrafı paraya basılarak, dünyada da bir ilk gerçekleşmiş oldu.