Ozan Bingöl hesapladı: Bütçe açığında sorumlu EYT ile emekli olanlar mı?
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, EYT ile emekli olanların bütçede yarattığı yüke dair açıklamaları değerlendirdi. Bingöl, "Türkiye’de bütçe açığının en büyük nedeni, yanlış ekonomi, para ve maliye politikalarıdır. Verimsiz, öngörüsüz bütçe harcamalarıdır. İsraftır. Kevgire dönmüş kamu ihale sistemi nedeniyle, kamu alımlarında yolsuzluk riskinin artmasıdır. Suçluyu yanlış yerde aramayın!" dedi.
Ozan Bingöl Sözcü’de yer alan değerlendirmesinde, Merkezi Yönetim Bütçesi’nin 2024 yılında 2 trilyon 106 milyar liralık tarihi bütçe açığına işaret ederken, faiz dışı açığın da 835 milyar lira olduğunu vurguladı. Bingöl, “Borçların faizini bile ödemek için borçlanmak durumunda kalındı. Faiz dışı açık, mali disiplinden ciddi kopuşun en önemli göstergesidir” derken, son dönemde yeniden gündem olan EYT ile emekli olanların bütçede yük olduğu açıklamalarını inceledi.
“EYT ile ilgili söylemler gerçeklerle uyuşmuyor”
OVP’de 2025 yılında 1,9 trilyon, 2026 ve 2027 yıllarında da 2 trilyon liralık bütçe açığı öngörülürken, Bingöl “Maliye Bakanı pek çok mülakatında deprem ve EYT düzenlemesini sanki bu yüksek bütçe açıklarının nedeni olarak gösterdiğine şahit olduk” diyerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“2024 yılına ait GSYH, SGK ve bütçe verileri netleştiği için EYT düzenlemesinin gerçekten bütçe dengelerini sarsıp sarsmadığı konusuna verilerle bakma imkanına kavuştuk. Aşağıda verileri sunacağım. Ama sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, veriler EYT ile ilgili söylemlerin gerçeklerle uyuşmadığını gösteriyor.
“SGK'ya bütçeden transferler tarihi dip seviyelerde"
EYT düzenlemesinin bütçede gedik açıp açmadığını, bütçe dengelerini bozup bozmadığını görmek için bakılması gereken en önemli veri, SGK’ya görevlendirme gideri ve Hazine Yardımı şeklinde yapılan bütçe transferlerinin bütçe içindeki oransal büyüklüğündeki değişimidir. Eğer EYT düzenlemesinin yapılmasından sonra bu oranda ciddi sapma varsa EYT bütçeye ciddi yük getirmiş demektir. Aksi durumda, EYT düzenlemesi nedeniyle bütçe açıklarının arttığı iddiası büyük bir çarpıtmadan öteye gitmez.
Aşağıdaki grafikte, 2007 yılından 2024 yılı sonuna kadarki dönemde, SGK’ya bütçeden yapılan transferlerin toplam bütçe içindeki payı yer almaktadır. Verilere göre, EYT düzenlemesinin de yapıldığı son üç yılda bütçeden SGK’ya yapılan transferler 18 yıllık dönem içinde en düşük seviyeleri temsil etmektedir.
Dolayısıyla, son dönemde EYT düzenlemesi dahil, emeklilik sisteminin bütçe üzerindeki yükü son 18 yılın en düşük seviyelerindedir. 2020 yılında toplam bütçe harcamalarının yüzde 20,4’ü SGK’ya görevlendirme gideri ve Hazine Yardımı şeklinde ödenirken, EYT düzenlemesinden sonraki yıl olan 2024 yılında bu oran sadece yüzde 13,9 olmuştur. Bu veri, bize EYT’yi günah keçisi ilan edenlerin, yanlış bilgiyi alenen kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde yaydıklarına işaret etmektedir.
“Emekli sayısı artarken, milli gelirden alınan pay düşüyor”
Emekli sayısı artarken, emeklinin milli gelirden aldığı payın düşmesi izaha muhtaçtır.
Türkiye nüfusu her yıl yaşlanmaktadır. Emekli sayımız artmakta, buna bağlı olarak da aktüeryal denge düşmektedir. Artan emekli sayısı nedeniyle, emekli maaşı alan sayısı arttığı için toplam emekli aylığı ödemelerinin GSYH içindeki payının artması gerekir değil mi? Hele EYT ile birlikte bu artışın çok dramatik olması beklenir. Ancak aşağıdaki veriler bize, yıllar içinde emeklilerin toplam milli gelirden aldığı paylarının, hem de sayıları artmasına rağmen, azaldığını göstermektedir.
Yukarıdaki tabloya göre EYT düzenlemesinin etkilerini de içeren 2024 yılında emeklilerin GSYH içindeki payları yüzde 6,1’dir. Bu pay 2020 ve öncesindeki tüm yıllardan daha düşük bir orana tekabül etmektedir.
Sürekli büyüyen bir ekonomide, 18 çeyrektir büyümeyle övünülen bir ekonomide, yaşlanan nüfus ve EYT düzenlemesiyle artan emekli sayısının olduğu bir ekonomide, emeklilerin milli gelirden aldığı pay 2020 ve öncesindeki tüm yılların altındadır. Bu durum izaha muhtaçtır. Bu durumun tek izahı, emeklilerin yoksulluk paydasında birleştirilmesidir.
“SGK gelir-gider dengesi 2002'den bu yana hiç olmadığı kadar iyi”
Sosyal Güvenlik Sisteminin gelir-gider dengesi, gelirlerinin giderlerini karşılama oranı 2002 yılından bu yana hiç olmadığı kadar iyi durumdadır. Bu nasıl oluyor? Emekli sayısı, yeni emekliler ve EYT düzenlemesiyle emekli olanlarla artarken, aktüeryal denge çok düşmüşken peki bu nasıl gerçekleşiyor? Bunun tek bir yanıtı var: Emekliler enflasyona ezdirilmiştir, emekliler yoksulluk paydasında eşitlenmiştir. Emeklilere verilmesi gereken verilmediği için ve bütçe disiplini sağlanarak değil emeklilerden kısılarak bu denge sağlanmıştır.
Yukarıdaki tabloya göre EYT düzenlemesinin etkilerini de içeren 2024 yılında emeklilerin GSYH içindeki payları yüzde 6,1’dir. Bu pay 2020 ve öncesindeki tüm yıllardan daha düşük bir orana tekabül etmektedir.
Sürekli büyüyen bir ekonomide, 18 çeyrektir büyümeyle övünülen bir ekonomide, yaşlanan nüfus ve EYT düzenlemesiyle artan emekli sayısının olduğu bir ekonomide, emeklilerin milli gelirden aldığı pay 2020 ve öncesindeki tüm yılların altındadır. Bu durum izaha muhtaçtır. Bu durumun tek izahı, emeklilerin yoksulluk paydasında birleştirilmesidir.
“Türkiye’de bütçe açığının en büyük nedeni…”
EYT düzenlemesinin, artan emekli sayısı nedeniyle Merkezi Yönetim Bütçesi ve SGK finansal tablolarında etkilerde bulunması kaçınılmazdır. Ancak, son dönemde;
KÖİ ödemeleri,
KKM gibi ucube bir uygulama,
Yüksek faiz giderleri,
Nereye harcandığını bilmediğimiz bütçenin “Diğer” kalemlerinden yapılan yüz milyarlarca liralık harcamalar,
Gerekçesini bilmediğimiz, etkilerini ölçemediğimiz görevlendirme giderleri,
Baskı ve cilt giderleri, taşıt kiralama, temsil ve ağırlama giderlerindeki yüksek artışlar,
Ve benzeri verimsiz bütçe uygulamalarıyla bozulan bütçe dengesinin sorumlusu olarak EYT’yi ilan etmek hem insafsızlıktır hem de yukarıda yer verdiğimiz verilerle uyuşmamaktadır.
Türkiye’de bütçe açığının en büyük nedeni, yanlış ekonomi, para ve maliye politikalarıdır. Verimsiz, öngörüsüz bütçe harcamalarıdır. İsraftır. Kevgire dönmüş kamu ihale sistemi nedeniyle, kamu alımlarında yolsuzluk riskinin artmasıdır. Suçluyu yanlış yerde aramayın!”
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.