Noktaya değil banta bakın!
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısında yılsonu yüzde 38 olan enflasyon tahminlerinin değiştirilmediğini belirterek tahmin aralığının da yüzde 34-42 aralığında tutulduğunu kaydetti. Merkez Bankası 2025 için yüzde 14 ve 2026 yüzde 5 hedeflerini de korudu.
MARUF BUZCUGİL -
MEHMET KAYA / ANKARA
Merkez Bankası, 2024 yıl sonu ve 2025 için enflasyon tahminlerini değiştirmedi ancak gündem başlıkları olarak temel konularda değişiklikler dikkat çekti.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın konuşmasında ve enflasyon raporunda sıkı para politikasının kararlılıkla sürdürüleceğine yönelik temel söylem korunurken, “ilave sıkılaştırma”nın konuşma ve rapordan çıkmış olması, sonbaharda, teknik yönü ağır basan gerekçelerle bir faiz indiriminin başlayabileceği şeklinde yorumlandı. EKONOMİ bu konudaki tartışmayı gündeme taşımıştı.
Başkan Karahan, sıkı para politikasının süreceğini tekrarlayarak, faiz indiriminin koşullarını ve Merkez Bankasının temel vurgusuna yönelik olarak “Daha önce de vurguladığımız gibi, bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Her iki kriterde de alınacak mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle, para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceğiz” dedi.
Soru cevap bölümünde de sorulmasına karşılık, daha önce Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın “faiz indirimi gündemimizde yok” söylemi bu kez tekrarlanmadı. Gözlemciler, politika metinlerinde ve söylemde “gerektiğinde ilave sıkılaştırma” ifadesi bulunduğu sürece, Bankanın “faiz indiriminden söz etmesinin mümkün olmadığı”nı vurguluyordu. Bütün bu değişiklikler, eylül ayında açıklanacak enflasyon verisiyle birlikte ekim ayından itibaren, teknik nedenlere dayalı olarak bir faiz indiriminin gündeme alındığı şeklinde yorumlandı.
Tahmin neden değişmedi: Belirsizlik ve “tam ikna olmadık”
Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nun üçüncüsü yayınlandı. Başkan Fatih Karahan, Başkan Yardımcıları Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte rapor tanıtım toplantısı düzenledi. Büyüme ve ekonomideki yavaşlama ve hatta “stagflasyon” tartışmaları bir süredir devam ediyordu.
Başkan Karahan’ın ekonomik aktivitedeki yavaşlama işaretlerine yönelik vurgu yanında, sanayi üretimindeki düşüşün kendi analizlerine dayalı olarak sanayi üretim endeksinde görünenden daha düşük etkiye sahip olduğu vurgusu dikkat çekti.
Merkez Bankası, enflasyon tahmininde değişikliğe gitmedi ancak beklenildiğinin aksine 2024 yılı için tahmin aralığını daraltmayarak, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’de, tahmin aralığını da 34-42 arasında tuttu. Tahmin değişikliğe gidilmemesi ve tahmin aralığının daraltılmamasına yönelik olarak “Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle, 2024’e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak, son dönem jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar neticesinde artan belirsizlikler nedeniyle, tahmin aralığımızı yüzde 34 ile 42 arasında koruduk. 2024 yıl sonu tahmin muhasebesine baktığımızda aşağı ve yukarı yönlü etkilerin birbirini dengelediğini görüyoruz. Talep koşullarındaki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki gerilemenin öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi, tahminimizi 0,2’şer puan yukarı yönlü etkiledi. Buna karşılık, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen-yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi -0,4 puan olarak hesaplıyoruz. Yıllık enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaşmasıyla, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız dezenflasyon dönemine girmiş bulunmaktayız” değerlendirmesini yapan Karahan, soru cevap bölümünde de sıraladığı bu etkiler bakımından gelecek görünüm konusunda “tam ikna olmadıklarını” söyledi.
Kira uzun vadeli etki etmeyecek
Başkan Karahan, soru üzerine kira artış sınırının kaldırılmasının uzun vadeli etki etmesini beklemediklerini söyledi. Fatih Karahan, kirada, genel olarak hizmetler sektöründe fiyat ataletinin (geçmişe endekslenerek yüksek oranlı artışlar) yüksek olduğunu belirtirken, Başkan Yardımcısı Hatice Karahan yaptıkları analize göre kira artış hızının yavaşladığını, kiralanmak üzere yeni konut arzlarında artış olmasıyla iyileşmenin artacağını kaydetti.
Enflasyon patikası ve beklentilerin kırılması
Aylık enflasyon oranlarına odaklandıklarını, yılın kalanında tam hedefin tutturulması için gerekli olan aylık yüzde 1,5 artışların hatırlatılması üzerine de ana olarak tahmin aralığını dikkate aldıklarını kaydeden Karahan, mevsimsellikten arındırılmış aylık ortalama enflasyon oranını öne çıkardı. Eğilim olarak bu orandaki düşüşe dikkat çeken Karahan, “Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz” diye konuştu. Beklentilerin “kritik önemde” olduğunu kaydeden Fatih Karahan, hane halkı, piyasa oyuncuları ve reel sektör arasındaki beklenti farklarına dikkat çekti. Soru cevap bölümünde konuya değinen Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da tüm dünyada yaşanan enflasyon şokuyla beklentilerin farklı kesimlerde farklı sonuçlara yol açtığını, bunun de beklentileri çıpalamakta zorluklar yarattığını vurguladı.
‘Nokta tahmine değil, aralığa bakın’
Başkan Karahan ve Başkan Yardımcısı Akçay, yılsonundaki yüzde 38 enflasyon tahmininden bir miktar uzaklaşıldığı, beklentilerin hala yüksek olduğu yönündeki hatırlatmaya, asıl olanın tahmin aralığı olduğunu vurgulayarak yanıt verdi.
Akçay, bu konuda “iletişimde belki biraz hata yaptık” diyerek, tahmin sisteminin orta noktayı baz alarak bir hesaplama yapıldığını, bütün politikaların orta noktayı zorlamak üzerine oluşturulduğunu ancak göstergenin aralıkta kalmak olduğunu anlattı.
Temmuzdaki enflasyondaki ana etkenin akaryakıt, doğalgaz, bazı vergilerdeki artışa bağlı olduğunu ve bu kararın kendileri için “sürpriz olmadığını” geçici etki olacağını ve uzun vadeye yayılmamasını beklediklerini belirten Karahan, konuşma bölümünde “Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak” ifadesini kullandı.
Eşgüdüm ve enerjiye yapılan zammın etkisiyle birlikte soru üzerine, ise “Son 2 yıldır sübvansiyonlar nedeniyle enerji fiyatları neredeyse sabit kaldı. Toplam zamlar yüzde 4 dolayı çıkıyor. Hane halkı bütçesi içindeki payı oldukça düşük. Beklentiler üzerindeki etkisi daha düşük olacaktır. Eşgüdümün üst düzey olduğunu görebilirsiniz. Elektrik zammı yüzde 38, doğalgaza daha az yapıldı. Enerji Bakanlığımızın Merkez Bankası hedefini ne kadar ciddiye aldığını, içselleştirdiğini görebilirsiniz. Genel olarak eşgüdüm bütün kurumlar arasında üst düzeyde. Bizi şu ana kadar gerçekleşmelerde sürprize uğratan gelişme olmadı” dedi.
TÜİK ve Merkez Bankası komite oluşturdu
TÜİK’in enflasyon hesaplaması konusundaki tartışmaların hatırlatılarak, bir güven sorununun bu hesaplamalar üzerine politika oluşturan Merkez Bankası’nı rahatsız edip-etmediği sorusuna yanıt veren Karahan, TÜİK’in hesaplamasının Eurostat metodolojisine uygun olduğunu ve zaman zaman dış denetim geçirdiğini belirtti.
Karahan, kendilerinin dar kapsamlı bir fiyat derlemesi yaptıklarını, diğer başka hesaplamalarla da ölçüm gerçekleştirdiklerini, bunların TÜİK ile uyumlu sonuç verdiğini hatta birkaç ay TÜİK’in daha yüksek ölçtüğünü belirterek güven mesajı verdi.
Diğer yandan bir başka soru üzerine ise Merkez Bankası’nın kendi hesaplamasını paylaşıp paylaşmayacağının sorulması üzerine ise “Bunun daha iyisini yapacağız. Hedeflediğimizi söylediğimiz sayıyı bizim açıklamamız ideal değil. Biz kendimiz hesaplıyoruz. Yani arındırmayı biz yapıyoruz ama enflasyon verisini TÜİK açıklıyor. Bu doğrultuda TÜİK ve Merkez Bankası arasında bir komite oluşturduk. Bizim çalışma arkadaşlarımız TÜİK’teki konunun uzmanlarıyla bu konuda teknik bir çalışma yürütüyorlar. Süreç başladı. Bu çok önemli bir konu. Tamamlanması ne zaman olur bunu kestirmek zor ama mümkün olduğu kadar kısa sürede burada bir mesafe alınacağını düşünüyorum” yanıtını verdi.
Merkez Bankası KKM kur farkı ödemesi
Başkan Karahan, bankanın 2023’te yaptığı yüksek zararın telafisi için ana hissedar olan Hazine’ye başvurup başvurulmadığı ve işlemlerde kullanmak üzere iç borçlanma senedi ile ödeme talep edilip edilmeyeceği sorusuna yanıt verdi.
Karahan bu konudaki kararlarının, gelecek yıllar karından mahsup yolunun tercih edildiğini ancak Merkez Bankası’nın gerekli olması halinde çeşitli alternatifleri de değerlendirebileceğini, devlet iç borçlanma kağıdı alınmasının bu alternatifl erden birisi olduğunu söyledi.
2023 zararının ana nedeni olan KKM’den çıkışın da sağlıklı şekilde devam ettiğini belirten Karahan, 2024’te, 2023’teki işlemlerden kaynaklı düşük miktarlı bir kur farkı ödemesi dışında bu yıl içinde bir kur farkı ödemesinin bulunmadığını açıkladı.