Müteahhitler, yapı denetim sisteminde değişim istiyor

Yapı denetiminde 2019 yılında hayata geçirilen otomatik atama yöntemi, inşaat şirketleri ile denetim firmaları arasındaki sorunları her geçen gün artırıyor. İnşaat sektörü temsilcileri, projeye mesafe olarak uzak kalan firmaların görüntülü arama yöntemiyle inşaatları kontrol ettiğini ileri sürüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Müteahhitler, yapı denetim sisteminde değişim istiyor

Leyla İLHAN / İSTANBUL

Yapı denetim sisteminde 2019’da başlayan “otomatik atama” modeli, inşaat şirketlerini memnun etmedi. Özellikle büyük kentlerde uzayan mesafeler, bazı denetim firmalarının zorluk çıkarmasına neden olurken, inşaat firmaları ise beton dökme gibi süreçleri ayarlamakta sıkıntılar yaşıyor. Şirketlerin belirli metrekareye kadar denetim yapabilmesi ise inşaat firmalarının çalışmalarını etkileyen önemli bir etken olarak gösteriliyor. İnşaat şirketleri temsilcileri, modelin sürdürülebilmesi için, büyük kentlerin 4 bölgeye ayrılması ya da her inşaata kendi bölgesinden veya ilçesinden bir yapı denetim atama sistemi getirilmesini talep ediyor.

“Kadıköy’deki inşaata Beylikdüzü’nden bakılıyor”

Yapı denetim uygulamasının Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından 1999 depreminden sonra inşa edilecek yeni yapıların proje ve eklerine uygun imal edilmesini kontrol etmek için 12.08.2001 tarihinde 4708 sayılı yapı denetimi kanunu ilk yürürlüğe girdiğini belirten Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Erkurtoğlu, “Böylece binalar yapı denetim firmalarınca ciddi olarak gerçekten yerinde bire bir denetleniyordu. 2019 yılı Ocak ayına kadar müteahhit firmalar istediği yapı denetim firmalarından hizmet alıyorlardı.2019 Ocak’ından itibaren bakanlık yapı denetim sistemini, havuz sistemine çevirerek adil bir dağılım yapmayı hedefledi. Ancak bu durum uygulamada birçok soruna neden oldu” dedi.

Kadıköy Kalamış’ta yapılan inşaata Beylikdüzü’nden, Esenyurt’ta yapılan inşaata Kartal’dan yapı denetim şirketi atandığına vurgu yapan Erkurtoğlu, “Atamalar sonrası 15 gün içinde müteahhit firma ve yapı denetim firması karşılıklı olarak anlaşmaya varamazsa bakanlık yeni bir atama yapıyor ve bu genellikle aynı yapı denetim şirketi oluyor. Yapı denetim müracaatına sıra geldiğinde bina yıkılmış olduğu için, müteahhit firma, yapı denetim süreci uzadığı için arsa sahiplerine fazladan kira ödüyor. Maalesef uygulama birçok şirketi mağdur ediyor” diye konuştu.

Erkurtoğlu, müteahhit firmaların inşaat süreçlerini yürüten diğer şirketleri seçtikleri gibi, yapı denetim firmalarını da kendi seçecekleri bir sistemin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Eğer sistem kaldırılmayacaksa İstanbul'da Avrupa ve Anadolu Yakası 4 gruba bölünerek yapı denetim firması atanması uygulamasına geçilmeli. Böyle bir uygulama hem müteahhit firmaları hem de yapı denetim firmalarını rahatlatır ve inşaatlarda gerçek bir denetim yapılmasını sağlar. Böylece boşuna zaman kaybı yaşanmaz” yorumunu yaptı.

“Kurumsal şirketlere ihale usulü denetim gelebilir”

Yapı denetimin kalitesini artırmak için otomatik atama yöntemine gidildiğine dikkat çeken Dekar Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu ise, “Ancak bu kez tek projede 3-4 denetim şirketi ile çalışmak zorunda kalabiliyoruz. Bunu Bahçeşehir projemizde yaşıyoruz. Çünkü eskiden parsel bazlı verilen ruhsatlar artık bina bazlı verilmeye başlandı. Böyle olunca projenin büyüklüğüne göre farklı farklı denetim ofisleriyle çalışmak durumunda kalıyoruz. Aynı şekilde çok uzak bir noktadan yapı denetim atanıyor, böyle olunca gelmek istemeyebiliyorlar. Ayrıca şirketlerle diyalog olmayınca resmi kurum gibi hareket etmeye başlıyorlar. Bunlar da ciddi bir sorun haline geldi” dedi. Burada küçük şirketler yerine denetim firmalarının büyümesine izin verilerek sektörün büyük firmalarla ihale usulü şeklinde denetlenmesi gerektiğini kaydeden Kuzu, “En azından iş bu şekilde il ya da ilçe bazında büyük firmalara ihale edilebilir. Bu durum ileride bu firmaların dünyada çapında müşavirlik hizmeti vermesini de sağlayacağı gibi belediyelerin de bu şirketleri daha kolay denetlemesini sağlar” değerlendirmesinde bulundu.

BOSS4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş da sistemin sağlıklı çalışması için Anadolu Yakası ve Avrupa Yakası olarak bölünmesi ve inşaat projesine yakınlığın baz alınması gerektiğini söyledi. Akkuş, “Uzak mesafe olunca atanan firma da bazen geliyor, bazen gelmiyor. Ya da bazı yapı firmaları istenilen donanımda olmuyor. Bölgeyi tanıyan firmayla çalışmak önemli” diye konuştu.

“Kontrolleri görüntülü yapıyorlar”

Ahmet Erkurtoğlu, denetim şirketlerinin otomatik atama yöntemiyle belirlenmesinin, binanın inşaat esnasında proje ve eklerine uygun olarak demir ve beton kontrollerinin tam olarak yapılmamasına neden olduğunu öne sürdü. Erkurtoğlu şöyle konuştu: “Avrupa Yakası’nda bulunan yapı denetim firması trafiğin yoğun olduğu saatlerde gelmek yerine, binanın kalıplarının fotoğraflarını istemekte veya görüntülü konuşma yaparak demir ve beton kontrolü yapmakta” dedi.

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir