MÜSİAD Başkanı Kaan: Yüzümüzü kırsala dönmeliyiz
Kurum olarak hazırladıkları tarım raporunun verilerini açıklayan MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, “Anadolu topraklarında 7 bin çeşit tohum bulunuyor. Bunu gelecek nesillere aktarmalıyız” dedi.
MEHMET HANİFİ GÜLEL
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, son dönemlerde yaşanan, kırsalda üretim zihniyetinden uzaklaşma durumundan sıyrılarak verimliliği artırıcı projelere odaklanması gerektiğini söyledi. Kırsal kalkınmanın sağlanması için öncelikli olarak gıda, tarım, hayvancılık ve orman ürünlerinde ilerlemek gerektiğinin altını çizen Kaan, “Anadolu’nun bereketli topraklarında 7 bin çeşit tohum bulunuyor. Bu zenginliği, gelecek nesillere aktarabilmek ise hayati bir önem taşıyor. Dünyada katma değerli ürün üretimi konusunda ciddi bir rekabet yaşanıyor. Tarım sektöründe de teknolojinin gücüyle ilerlemeli, yeni projelere imza atarken kırsal dönüşüm anlayışı ile hareket etmeliyiz. Bu nedenle, yüzümüzü kırsala dönmeliyiz” diye konuştu.
Girişimciye rehber olacak
MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi’nin öncülüğünde, tarım sektörünün nabzını tutan ‘Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılında Kırsal Kalkınma ve Tarımın Geleceği Raporu’nun verileri düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Raporda, tarım sektörünün geleceğine yön verecek öngörülerin yanı sıra Türkiye’nin tarımsal üretimde sahip olduğu fırsatlara yönelik önemli ipuçları sunuluyor.
Tohumculuk, bitkisel üretim, hayvancılık, balıkçılık gibi tarım ekosistemine giren birçok başlığı barındıran rapor; ıslah çalışmaları ve tarımda mekanizasyon gibi teknik alanları içeriyor. Tarım sektöründeki fırsatları analiz eden ve bu alana yönelik yatırımlarını hızlandırmak isteyen yatırımcı ve girişimcilere rehberlik eden raporda nitelikli göç, kırsal kalkınma, Avrupa Birliği ve Yeşil Mutabakat konularına da değiniliyor. Geleceğe yönelik öneri ve stratejiler; sektör paydaşlarını kapsayıcı bir şekilde ele alıyor.
Net döviz kazandırıyor
Türkiye’nin tarım potansiyeline yönelik güncel verileri de paylaşan Kaan, 2019’da 23.4 milyar dolara, 2020’de 24.4 milyar dolara seviyesinde gerçekleşen tarım ihracatının bu yılın Ocak-Temmuz döneminde ise 15.6 milyar dolara ulaştığını aktardı. Türkiye’nin 16.4 milyar dolar düzeyinde bitkisel ürün ihracatına sahip olduğunu bildiren Kaan, “İhracatın yüzde 30’unu tarım odaklı sanayiciler gerçekleştiriyor. Türkiye’ye net döviz kazandıran yani ticaret açığı vermeyen sektörler, sadece tarım ve tarıma dayalı sanayi kategorisinde yer alıyor” açıklamasında bulundu.
Teknoloji transfer ofisleri
Tarımsal kapasiteyi geliştirmek adına tarımsal teknoloji sektörünün kurumsallaştırılması gerektiğine vurgu yapan Kaan, bu amaçla teknoloji transfer ofisleri ve teknoparkların desteklenmesini talep etti. Tarımda en kritik meselelerden birinin de üretim planlamasını doğru yapmak olduğunu belirten Kaan, şunları söyledi:
“Bölge şartlarını iyi değerlendirerek her bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun ve mümkünse katma değeri yüksek üretimlerin birkaç yıl evvelden planlamasını yapmak bize hem ihracat avantajı kazandıracak hem de toprak ve zaman kaybını engelleyecektir. Düşük karbonlu üretim de denilen, yeşil ekonomi modelinde tarımsal kaynakların israfının ya da kirlenmesinin önlenmesi, sanayi üretiminin tarımsal üretimi sekteye vuracak şekilde arazi yapılarına saygılı olarak inşaa edilmesi ve bunun için gerekli altyapıların yani doğaya saygılı OSB’lerin yapılması esastır.”
Tarım ve hayvancılık konusunda küresel güç odaklarında dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Kaan, bu nedenle kendi sofrasına geleni bizzat kendisi üretemeyen ülkelerin kaybetmeye mahkûm olduğunu ifade etti.
“Şehirdeki imkânları, kırsalda da sunan ekosistem hedefliyoruz”
MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi Başkanı Abdullah Eriş, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda doğal ve akıllı yaşam projeleriyle, kendi kendine yetebilen, üreten ve topraklarından en yüksek verimi alarak dünyanın sayılı üretim değerlerine sahip ülkelerinden biri olması için hareket ettiklerini kaydetti. Eriş, “Tarımda inovatif gelişmelerin, tarımsal meteoroloji, erken uyarı sistemi, sulama ve gübreleme otomasyonları, akıllı gübre yönetimi, hassas ilaçlama, izlenebilirlik yazılımları gibi tarımsal modernizasyon uygulamalarıyla çevre, teknoloji ve inovatif ilkelerin ‘Akıllı Tarım Kentler’de uygulanmasını planlıyoruz. ‘Yüksek Refah ve Yaşam Ekosistemi’ çerçevesinde ise şehirde bulunan imkânlarla, kırsalda bulunan doğal yaşamı bir araya getiren bir ekosistem hedefliyoruz” dedi.