Mobilyanın dış ticaret fazlası 20 yılda 40 milyar dolara ulaştı

Yarın başlayacak alanının dünyadaki üçüncü, Avrupa'daki en büyük organizasyonu İstanbul Mobilya Fuarı öncesi görüştüğümüz MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, "140 bini aşkın kişinin ziyaret etmesini beklediğimiz fuarda, bu yıl 5 milyar dolar olarak hedeflediğimiz Türkiye mobilya sektörü ihracatının yaklaşık 3 milyar dolarının bağlantılarını yapacağımıza inanıyoruz" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mobilyanın dış ticaret fazlası 20 yılda 40 milyar dolara ulaştı

BADER ARSLAN

Türkiye’nin dünyada kendisini kanıtlamış sektörlerinden mobilyada, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 3’üncü büyük organizasyonu olan Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı yarın kapılarını açıyor. 25 Ocak’a kadar sürecek etkinlikte hem İstanbul Fuar Merkezi, hem de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 250 bin metrekare alanda bine yakın katılımcı ve 3 bin marka yer alacak. Bu vesileyle mobilya sektörünün çatı kuruluşu Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç ile görüştük.

Güleç, “140 bini aşkın kişinin ziyaret etmesini beklediğimiz fuarda, bu yıl 5 milyar dolar olarak hedeflediğimiz Türkiye mobilya sektörü ihracatının yaklaşık 3 milyar dolarının bağlantılarını yapacağımıza inanıyoruz” diyor.

  • Türkiye, mobilyada hangi seviyede?

Birkaç başlıkta mobilyanın temel göstergelerini aktarır mısınız? Biz, 12 milyar dolarlık üretim hacmiyle bütün mobilya gruplarında üretim yapan dünyadaki 4 ülkeden biriyiz. Diğerleri ABD, İtalya ve Çin. 45 binden fazla irili ufaklı imalatçımız var ve bu firmalar İstanbul, İnegöl, Kayseri, İzmir, Antalya gibi şehirlere dağılmış durumda. Güneydoğuda’da, Karadeniz’de de binlerce imalatçımız var. 2001’de dünya mobilya ihracatındaki payımız binde 3 iken, bugün yüzde 2’ye yaklaştı. Türkiye ihracatında mobilyanın payı 2001’de binde 8 iken, bugün yüzde 2’ye geldi.

  • Dış ticaret açısından durum nasıl?

Her yıl kesintisiz dış ticarette fazla veren bir sektörüz. Birikimli dış ticaret fazlamız son 20 yılda 40 milyar dolara ulaştı. Sektörümüzde ihracat, istisnai bir başarı değil, hemen her şirketin var olma amacına dönüşmüş durumda. Bunlar işin ticari tarafları ancak en az bu kadar önemli olan bir de insani boyutu var. Mobilya diğer sektörlerden farklı olarak, ortalama bir insanın gün boyunca en çok fiziksel ve görsel temas içinde olduğu ürünleri barındırıyor.

  • Biraz açar mısınız, bu konuyu?

Düşünsenize, uyuma, beslenme, dinlenme, sohbet, çalışma gibi tüm eylemlerimizin içinde mobilya var. İnsanlar günlerinin büyük bir bölümünü evlerine ve işlerinde geçiriyor. Aşağı yukarı 24 saatin üçte ikisini evde ve işte geçiriyoruz desek yanlış olmaz. Bu sürede hep mobilyalar ile beraberiz. Türkiye olarak hem makul fiyatlı, hem estetik, hem sağlam ve dayanıklı ürünler üreten bir ülkeyiz. Size ilginç bir şey daha söyleyeyim. Bakın, bizim ülkemizde ithal mallara rağbet yüksektir. Yani bir şeyin ithali genelde yerlisine tercih edilir. Ama mobilyada durum bunun tam tersidir. Milletimiz, Türkiye’de üretilen mobilya ürünlerini güvenle ve zevkle tercih eder.

  • Bütün olarak baktığınızda, sektörde neleri iyi, neleri eksik görüyorsunuz?

En büyük gücümüz, sektörümüzün birliktelik ruhu. Birlikte hareket etme kabiliyeti yüksek olan bir sektörüz. Ortaklaşa rekabet diyebileceğim bir becerimiz var. Hem ortak çıkarlarımızı güçlendirmek için çalışıyor, hem de kendi içimizde rekabet edebiliyoruz. Ama bu rekabet tatlı bir rekabet. İkinci güçlü yönümüz, ihracat odaklı olmamız. İmalatçı firmaların önemli bir kısmı hem iç piyasaya hem ihracata dönük üretim yapıyor. Hem gelişmiş hem gelişmekte olan pazarlarda bizim ürünlerimiz boy gösteriyor. Tasarım konusunda da sektörde artan bir bilinç gözlüyor ve bundan büyük memnuniyet duyuyorum.

  • Peki eksik kaldığımız, güçlenmemiz gereken konu başlıkları neler?

İki konuda kendimizi daha güçlendirmemiz gerekiyor. Birincisi ölçek. Sektörde mikro ölçekli ve küçük ölçekli işletmelerin sayısal bir ağırlığı var. Bu en zayıf yönümüz. Özellikle ihracat kanalında ölçek çok önem arz ediyor. Aynı modelden gerektiğinde, yüzlercesini pazara sunamazsanız büyük pazarlarda tutunmanız imkansız diyebilirim. İkincisi, kayıt dışılığın yaygın olması. Özellikle yine mikro ve küçük ölçekli imalatta yaygın olan bu durum, haksız rekabete neden oluyor. Biz emek-yoğun bir sektörüz. İşgücü maliyetleri, toplam maliyetler içinde önemli bir paya sahip. Kayıt dışılık bazı segmentlerde büyük maliyet ve fiyat farklarına neden olabiliyor. Haksız rekabete neden olan bir başka konu ise fikri ve sınai haklara uyumun ihlali. Başka firmaların yaptığı tasarımların kopyalanması maalesef az görülen bir durum değil.

Dünyada 1 milyar tüketici hedefliyoruz

MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Son iki yıl, dünya genelinde mobilya ticaretinin yatay seyrettiği bir dönem oldu. Biz de bundan etkilendik. 2025’ten biraz daha umutluyuz. Gerilemeye başlayan enflasyon ve buna eşlik edecek faiz indirimleri ile içeride mobilya talebinde canlanma bekliyoruz. Son aylarda artışa geçen konut satışları da bu süreci destekleyecek” diyor.

Güleç beklentileri hakkında şunları söylüyor: “Suriye’deki normalleşme süreci devam eder, Ukrayna-Rusya arasındaki gerilim sona erer ve aynı şekilde İsrail’in bölgede gerilimi artırıcı tavrı yerini sükunete bırakırsa bunların tamamı sektörümüzü olumlu etkileyecektir. ABD’de bu yıl mobilya talebinde güçlü artış bekleniyor. Ne kadar üzücü olsa da; California’daki büyük yangın felaketi sonrası yeniden inşa sürecinin mobilya talebini desteklemesini bekliyoruz. Bizim ABD pazarındaki payımız potansiyelimizin oldukça altında ama son yıllarda bu pazar üzerinde çok yoğunlaşmaya başladık ve iyi bir ivme yakaladık.

Ortadoğu’da talep artacak

Son olarak 2025’te ekonomik büyümenin en güçlü olacağı bölgelerden biri Orta-Doğu olacak. Özellikle Suudi Arabistan ve BAE’den ekstra talep toplamamız mümkün olabilir. Eksi hanesinde ise Avrupa’da zayıf büyümenin devam edecek olması ve ABD’nin gümrük vergilerini artıracak olması var. Vergilerdeki artışın ne zaman yapılacağı, hangi ülkeye ne oranda yapılacağı, hangi sektörleri kapsayacağı henüz belirsizliğini koruyor. Buradan bize olumsuz etkiler de gelebilir; hiç ummadığımız pozitif etkiler de gelebilir. Dünyada 1 milyar tüketiciye ulaşmayı hedefliyoruz”

 

 

Ekonomi