Mobilefest’te yerli ve milli 5G konuşuldu
Türkiye’nin en büyük mobil teknolojiler fuarı Mobilefest, yerli ve milli 5G’yi masaya yatırdı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, Türkiye’nin 5G altyapısını yapan 100 yerli sermayeli GTENT (Global Telekom ve Entegre Teknolojiler AŞ), üç GSM operatörü, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi ve ULAK yöneticileri birer konuşma yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, eskiden insanların haberleşmesinin ön planda olduğunu şimdiyse herkesin elinde her işin yapabildiği iletişim cihazları olduğuna dikkat çekti. 5G’nin akıllı bağlantı çağına doğru ilerlemenin bir yolu olduğunu belirten Sayan, kritik ürünlerin kullanılması açısından yerli ve milli ürünleri önemsediklerini kaydetti.
Türkiye’nin teknoloji konusunda eskiden sadece pazar olarak görüldüğünü ama artık üretici ve ihracatçı konuma gelmeye doğru yol olduğunu belirten Sayan, “Yerli ve milli üretimi çok önemsiyoruz. Bu nedenle ülkemizde üretim yapmadıkları zaman yabancılara bile kusura bakmayın diyoruz” dedi.
Politika belirleyici olarak; “vatandaşın isteği ne”, “operatörlerin frekans durumu ve ihtiyacı ne”, “ticari olarak bu şebekenin bize katma değeri ne olacak” ve en önemlisi “5G’de yerli ve milliliğimiz ne durumda” konularına baktıklarını kaydeden Sayan, konuşmacılardan da bu soruların cevaplarını istedi.
Türkcell: Yerli üretimi çok önemsiyoruz
Bir teknolojide yatırım yapma zamanının değişim anları olduğunu belirten Turkcell CEO’su Murat Erkan, cep telefonu pazarında Nokia’nın pazar payı yüzde 80 iken Apple’ın ortaya çıktığını ve şimdi Nokia’nın ortada olmadığını söyledi. ABD ve Çin arasındaki kısıtlamalar nedeniyle 5G ve 6G konusunda da dönüşüm zamanının geldiğini belirten Erkan, “Artık ürünler parça parça üretiliyor. Tam bu noktada Türkiye için fırsat olan parçaları ülkemizde nasıl geliştiririz diye bakmak lazım. Aynı zamanda kendimizi nasıl önemli bir oyuncu yapabiliriz diye 6G için de bugünden çalışmak lazım” dedi.
Operatörlerin şu anki baz istasyonu sayısının 100 bini geçmeyeceğini 5G’de ise bir milyon baz istasyonuna ihtiyaç olunacağını ve bu rakam kadar mutlaka yedek olması da gerektiğini belirten Erkan, “Ve 5G’de en az yüzde 95’inin fiberle bağlanması lazım. Bugün bu rakam yüzde 45. Yani 45 bin. 5G’de yaklaşık iki milyon olması lazım. Bu nedenle bizim ciddi bir fiber altyapısına da ihtiyacımız var” dedi. Bir yandan yatırımları hızlandırmak bir yandan da daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirten Erkan, “Altyapı yatırımlarının yüzde 70’i dövize bağlı yatırımlar. Tüketiciye yansıyan tarafı var. Bunun için de yerlileşmek ve yerel maliyetlerle yapmak lazım. Bizim gönlümüzde yatan gelirlerimiz TL olurken giderlerin de TL olması çok önemli. Bu nedenle yerli üretimi çok önemsiyoruz” dedi.
Vodafone: 5G çok önemli katkı sunacak
2030’da tamamiyle dijital bir Türkiye hayal ettiklerini söyleyen Vodafone CEO’su Engin Aksoy da “Bunun için adımların bugünden atmamız gerektiğini düşünüyoruz. Birçok ülke 5G ve fiber teknolojisine yatırım yaptı. 106 ülkede şu an 5G var. Bazı ülkelerde devlet teşvik ediyor. AB, 750 milyar avroluk fon ayırdı. Teknoloji firmaları vatandaşa yönelik projeleri ile pay alıyorlar. 5G’nin ülkemize de önemli katkıları olacağını görüyoruz” dedi.
Büyüme hedeflerine bakıldığında en yeni teknolojinin kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu kaydeden Aksoy, “Yabancılar eskiden makro ekonomik göstergeler ve demografik yapıya bakarlardı. Şimdi teknoloji altyapısına da bakıyorlar. Yatırımcılar için 5G ve fiber altyapı çok önemli” dedi. Vodafone olarak 12 AB ülkesinde 5G’yi canlıya aldıklarını belirten Aksoy, 2023 yılında da Türkiye’de 5G’nin canlıya alınmasını önemsediklerini söyledi. Aksoy, bu konuda gerekli olan tüm desteği vermekten çekinmeyeceklerini sözlerine ekledi.
Türk Telekom: GTENT’e full destek veriyoruz
Dünyada 100’ün üzerinde operatörün 5G’ye geçtiğini ve 1.5 milyar baz istasyonu kurulduğunu belirten Türk Telekom CTO’su Yusuf Kıraç da “Bugün itibariyle Türkiye 5G’ye geçebilir. İthal sistemleri alarak geçebiliriz. Sadece şalteri kaldıracağız. Fakat bizim 5G’nin 4G’den farkı olabilmesi için artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik dediğimiz ve aynı zamanda yapay zeka dediğimiz sistemlerle birleştirmemiz lazım” dedi.
Bu noktada Türk özel sektörünün yüzde 100 yerli tek 5G altyapı üreticisi olan GTENT’e değinmek istediğini söyleyen Kıraç, “Biz GTENT’e full destek veriyoruz. Örneğin ilk defa online şarj platformunu bitirdiler. Bize verdiler. Dünyada da iki şirkete daha Kanada ve Katar’a satmaya başladılar. Bir ürünü Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone kullanıyorsa dünyanın her yerine satılabilir. Aksi takdirde sadece yurtiçinde üretilecek bir ürün olur ki, rantbal olmaz” dedi. Türk Telekom olarak yerli üretimi desteklediklerine vurgu yapan Kıraç, “Türk Telekom’un yüzde 50’si fiber. Operatörlerin fiberi olmayabilir ama ülkenin var. Kaynakları etkin kullanmamız lazım. Operatörler arasında işbirliğine çok önem veriyoruz. Turkcell, Vodafone’nun sahası varsa biz orada kiralama yapmaktan çekinmiyoruz. Panik yapmaya gerek yok, gecikmiş bir durum da yok” diye konuştu.
GTENT: 5G bizim işimiz
GTENT’in Ankara OSTİM’de yapılanan Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) içinden doğan bir şirket olduğunu belirten GTENT Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Kayaduman ise “5G hayal denirken çok ciddi işler yapıyoruz. Şimdi 5G bizim işimiz diyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, BTK ve TÜBİTAK ciddi destekler verdiler. Bize güvenenlerin yüzünü kara çıkarmadık. Ürünlerimiz prototif olarak hazır. Geliştirmeye de devam ediyor. Bir ürün bitirdim demekle olmuyor. Süreklilik gerekli. Operatörün de sizin sürdürülebilirliğinize güvenmesi gerekli. Sürdürülebilir ve güvenli olunması önemli. Bizim operatörlere de bunu göstermemiz gerekiyor. Biz şu anda bu işi yapabileceğimizi yerli oyuncularla geliştirebileceğimizi, bütün sanayiye hitap edecek bir teknoloji geliştirebileceğimizin farkındayız” dedi.
Bu ürünleri geliştirirken kendi eforlarının yanı sıra operatörlerden de ciddi destekler gördüklerini belirten Kayaduman, “Bu bize çok büyük ivme kazandırdı. Bu sürecin devam etmesi bizim için olmazsa olmaz. Çünük bize inanılmaz bir çarpanla katkı sağlıyor. Bu hepimize ekstra bir motivasyon vererek bu işlere devam etmemizin ne kadar doğru olduğunu da gösteriyor. Bizim asıl hedefimiz ihracat yapmak. Global alanda söz sahibi olmadan ürünleri üretemeyeceğimiz farkındayız. Yurtdışında 5G ihalelerine girmeye de başladık” dedi.
5G’de yerli üreticiler nerede sorusuna verilecek çeşitli yanıtlar olduğunu belirten Kayaduman, “5G ihalesinin neresine hazır olmamız gerektiği çok önemli. Operatörlerin isteği neyse o lizz’e hazır olmamız gerek. Dolayısıyla operatörlerin ve sektörün beklentisine göre hazır olmamız gerekiyor. Şu anda bizim ürünlerimiz Release 15’te hazır. Release 16’ya 2022’de, Release 17’ye 2023’te hazır olacağız. Ayrıca desteklerin satın alma tarafında bize verilmeye devam etmesini de operatörlerimizden bekliyoruz” dedi.
HTK: Savunma sanayinin liderlik isteği sektörü baltalıyor
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) Başkanı ve GTENT Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Bağören de HTK’nın kuruluşu ile ülkede çok önemli bir teknolojik birikim olduğunu kaydetti. Bağören, “Bu birikimin ticarileştirmesi noktasında çok önemli bir eksik görünce bunu kullanmaya ve 5G’de çalışmaya karar verdik. Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G böyle kuruldu. 2018’de çalışmalar başladı. 2020 ortasında ilk 5G ürünlerinin prototifi çıktı ve Haziran 2021’de bunları gösterdik. Birçok firmamız kan kaybı yaşarken bu projede yer almak firmalarımız için bir motivasyondu. Ancak hikayemizin güzel tarafı buraya kadar maalesef. Çünkü desteklerin devamında maalesef zorlandık” dedi.
TÜBİTAK’ın SAYEM projesi yaptığını Sanayi Bakanlığı’nın ise Hamle desteği verdiğini belirten Bağören, “Ancak bu desteklerin hayata geçirilmesinde zorlanıyoruz. Çünkü Savunma Sanayi ile sivil firmalar bir araya gelemiyor. Maalesef devlet kurumları da ilerleyemiyor. Nitekim SAYEM iptal edildi. Hamle projesi de aynı durumda. Aslında Savunma Sanayi firmaları ile bir sorunumuz yok. Ancak savunma sanayinin bu sektörde lider olma isteği maalesef bizi baltalıyor” dedi.
Özel sektörün önünün kesilmesine izin mi vermeliyiz” diye soran Bağören şöyle devam etti: “Bu destekler çıkan kavgalar nedeniyle verilemiyor. Ama özel sektör firmalarımız maalesef savunma sanayi firması gibi güçlü değil. Bu desteklere ihtiyacı var, destekler verilmedikçe savunma sanayinin karşısında özel sektör yok olma karşısında. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Ar-Ge fonlarının sivil sektörün önünü açacağını umuyoruz. Bu destekler verildikçe kalifiye eleman bulmak ve operatörlerle işbirliği yapma konusunda çok iyimserim. Yazılımcılar yurtdışına kaçarken, biz yurtdışından da arkadaşlar getirdik. Ancak 9 aydır bu destek olmadığı için firmalarımız kan kaybediyor, ileri değil geriye gidiliyor” diye konuştu.
Bu sözler üzerine Ömer Fatih Sayan, “Bu problemleri inşallah önümüzdeki dönemde aşacağımızı umuyorum. Sizlere nasıl daha fazla destek verebileceğimizin çabası içindeyiz” dedi.
ULAK: İnsan kaynağına ihtiyacımız var
Oturumun diğer konuşmacısı ULAK Genel Müdürü Zafer Orhan da “En başta insan kaynağına ihtiyacımız var. Diğer 5G üreticisi global oyuncuların milyarlarca dolar yatırım yaptığı bu alanda teknolojik altyapıya ihtiyaç duyuyoruz. Bizlere destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2022 yılında inşallah 5G’yi sizlere sunacağız. 2024’te bu olgunlaşacak. Umut ediyorum cumhuriyetin 100’üncü yılına inşallah bu işi yetiştirmiş olacağız” dedi.