Misilleme davasında ABD’li devlerin kapısı çalınıyor
Türkiye’nin Facebook, Google, Amazon gibi şirketlere koyduğu dijital vergiye karşılık ABD’nin uyguladığı yüzde 25’i bulan gümrük vergisi davası 7 Mayıs’ta görülecek. Halı, maden ve mücevherat sektör birlikleri, ABD’li ithalatçı partnerleri ile görüşerek onların da davada taraf olması için çalışmalar yürütüyor.
Yener KARADENİZ
ABD’nin, dijital vergiler nedeniyle Türkiye’ye birçok üründe yüzde 25’i bulan ek gümrük vergisi uygulamasına karşı açılan dava için geri sayım başladı. Davaya taraf olacakların yazılı bildirim süresi 30 Nisan’da doluyor. Davanın 7 Mayıs’ta görüleceğini belirten ihracatçılar, uygulamaya konu birçok üründe Türkiye’nin büyük üretici olduğuna dikkat çekerek ek verginin Türkiye’den çok ABD’li tüketiciler ve ithalatçılara zarar vereceğini vurguladı. Bu kapsamda ülkedeki ticari partnerleri ile bağlantıya geçen ihracatçılar, söz konusu ithalatçıların da davaya taraf olması için çalışmalarını hızlandırdı. Bilindiği üzere misilleme vergiye denen olan yüzde 7,5’lik Dijital Hizmet Vergisi 1 Mart 2020’de uygulanmaya başlandı. Dijital vergi Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon TL, dünya genelindeki hasılatı 750 milyon Euro veya üzerinde olanlara uygulanıyor. Bu şirketler arasında ise Facebook, Google, Amazon gibi ABD’li devler bulunuyor. Türk Amerikan İş Adamları Derneği ve Amerikan Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Süleyman Sanlı, 26 Mart 2021 tarihi itibariyle ABD Ticaret Bakanlığı’nın özellikle dijital vergi uygulayan ülkeleri bu soruşturma kapsamına aldığını hatırlattı.
Dijital vergiden vazgeçenler için soruşturma bitti
Avusturya, Hindistan, İtalya, İspanya, İngiltere ve Türkiye’nin bu ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Sanlı, dijital vergiyi uygulamaktan vazgeçen Çek Cumhuriyeti AB ülkeleri ve Endonezya için ise söz konusu soruşturmanın sonlandırdığını belirtti. Sanlı’nın verdiği bilgilere göre, ABD’nin uygulamayı planladığı vergi oranı, ülkelerin ABD’li şirketlere uygulayacağı dijital verginin ülkeye etkisinin analizine göre belirlendi. Yani dijital vergi ABD ekonomisine ne denli zarar veriyorsa o rakama karşılık gelecek kadar gümrük vergisi uygulanacak. Bu hesaplamalara göre İngiltere’nin uyguladığı vergi yükünün ABD’li şirketlere maliyeti 320 milyon dolar iken, bu rakam Türkiye’de 160, ispanya 155, İtalya’da 140, Hindistan’da 55 ve Avusturya’da ise 45 milyon dolar. ABD uygulamayla, bu ülkelerin iddialı oldukları sektörleri mütekabiliyet esası çerçevesinde kapsama aldı. Buna göre Avusturya’nın kuyruklu piyanosunu gümrük vergisi kapsamına alınırken, Hindistan’ın kültür incileri ile mücevher mamulleri ve yatak odası takımları, İtalya’nın hazır giyim ürünleri, ayakkabı ve güneş gözlüğü, İspanya’nın el çantaları, ayakkabı ürünleri, şapka ve güneş gözlükleri, Türkiye’nin ise halıcılık, seramik, gümüş ve altın takıları bu kapsama alındı.
Vergiye konu sektörlerin ihracatı 1,8 milyar dolar
Söz konusu sektörler arasında yer alan halı sektörü, geride bıraktığımız yıl ABD’ye en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu ve bu başarı ABD’nin Türkiye’nin ihracat pazarları arasında sıra atlamasını sağladı. Sektör 2020’de ABD’ye ihracatını yüzde 40 artırarak 665 milyon dolardan 932 milyon dolara çıkardı. Söz konusu ihracat maden sektöründe 389 milyon dolar olarak gerçekleşirken, mücevher sektöründe ise 485 milyon dolara yükseldi. Kabaca geride bıraktığımız yıl itibari ile ülkeye 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren bu üç sektör, ABD’nin olası yüzde 25’lik gümrük vergisinden etkilenecek. İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Uysal, vergi ile ilgili haberi alır almaz ihracatçı birlikleri adına Türkiye İhracatçılar Meclisi kanalı ile davaya müdahil olduklarını ve ABD’de de bir avukatlık firması ile anlaştıklarını söyledi. Aynı zamanda ülkedeki alıcıların oluşturduğu ithalatçı birliklerini de bilgilendirerek onların da davaya müdahil olmalarını sağlamaya yönelik çalışmalar yapıldığını aktaran Uysal, “Bizim savımız bu yüzde 25 muhtemel verginin Türkiye’nin uyguladığı verginin karşılığı olmadığı yönünde. Uygulama daha çok ABD tüketicisini ve ithalatçısını cezalandıracak bir yapıda. Bize olumsuz bir etkisi olmayacak. Biz halı sektörü için bunu iddia ediyoruz. Çünkü makine halısında dünyanın en büyük üreticisi biziz ve ABD için bizim alternatifimiz yok. Dolayısıyla bu vergi Türk ihracatçısına değil ABD ithalatçısına bir zarar olarak döner” dedi. Sektör için halı ihracatının oldukça iyi gittiğinin altını çizen Uğur Uysal, şöyle devam etti: “ABD, sektör için açık ara birinci pazar. Bu sene ihracatı 1 milyar doların üzerine çıkacağımızı öngörüyoruz. Şu an bir sıkıntı yok, karar olumsuz olsa da ne zaman uygulanmaya başlanır henüz bilmiyoruz. Ama bu uygulama sadece Türkiye için değil dijital vergi uygulayan her ülke için planlanıyor ve her ülkenin canını en çok nereden yakarız diye düşünülerek hesaplanmış.”
Mermerde 25 milyon dolarlık kısım etkilenecek
Olası vergiye konu diğer sektör ise mermer ürünleri. 2020’de ABD’ye ihracatını yüzde 54 oranında artırarak 485 milyon dolara çıkaran sektörde, vergiye konu olan ürün ise seramik ürünlerine yönelik. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, birlik olarak vergiden etkilenecek kısmın 25 milyon dolarlık kısım olduğuna dikkat çekerek, “Dolayısıyla bizim etkilendiğimiz ürün grubu çok geniş değil. Ama biz yine de bütün üyelerimize oradaki alıcılarına haber vermelerini, bu durumdan olumsuz etkileneceklerini ülkelerine bildirmelerini söyledik. Onun dışında biz de ihracatçı birliği olarak davaya müdahil olduk, başvurularımızı yaptık. Görüşlerimizi bildirip ‘hearing day’ denilen davaya katılacağız. Böyle bir vergi bizden çok ABD ekonomisine olumsuz etki edecek. Çünkü vergiye konu 4 ürün grubunda bizim alternatifimiz yok. Böyle bir vergi konursa oradaki alıcıların hesaplarının şaşacağını, dolayısıyla yine ekonomik olarak ABD tüketicisinin bundan zarar göreceğini anlatan maddelerimizi belirledik. Savunmamızı da bu yönde yapacağız” diye konuştu. Söz konusu dava için başvuru süresi geçen hafta sona erdi. Yazılı bildirim süresi de 30 Nisan’da dolacak. 7 Mayıs’ta ise dijital ortamda gerçekleştirilecek hearing day’da hem ithalatçılar hem de Türk ihracatçılar dinlenecek ve ardından vergi konusu karara bağlanacak. Dinçer’in verdiği bilgilere göre, kararlar ürün bazında verilecek. Türkiye’nin bu konudaki avantajı ise vergiye konu olan ürünlerde alternatifinin olmaması.