Merkez Bankası'ndan ne gevşeme, ne yeni sıkılaşma mesajı çıkmadı

Merkez Bankası’nın ağustos ayı Para Politikası Kurulu toplantısı metninde "politika faizinin enflasyonun üzerinde tutulmaya devam edileceği" ifadesi korundu ve faiz indirimi olarak yorumlanabilecek de yeni bir ifade yer almadı. PPK öncesi 8.60 lira seviyesinde olan dolar/TL 8.52 liraya kadar geriledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Şebnem TURHAN

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu (PPK) ağustos ayı toplantısında politika faizini beklenildiği gibi yüzde 19’da sabit tuttu. Merkez Bankası PPK metninde politika faizinin enflasyonun üzerinde tutulacağı vurgusu yinelenirken küresel ve yurtiçinde gıda fiyatları kaynaklı enflasyon risklerinin arttığına dikkat çekildi. Karar öncesi 8.60 lira seviyelerinde olan kararın ardından dolar/TL 8.52 liranın altına indi. Kur ardından 8,57'ye yükseldi.

PPK metninin ana hatlarıyla korunmasını ve faiz indirimine yönelik yeni bir mesaj olmaması piyasa tarafından olumlu karşılandı. Analistler faiz indiriminin ağustos PPK’sı sonrasında son çeyreğe kaldığına yönelik görüşün güçlendiğine işaret etti.

İklim değişikliği ve küresel enflasyon vurgusu

Karar metninde en dikkat çeken yenilik küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerine yapılan vurgu oldu. PPK metninde başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımalarının görüldüğü belirtilerek “Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır” denildi. Metinde yurtiçinde temmuzda beklentilerin üstünde gelen tüketici enflasyonuna yönelik ise “Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koşulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleşmesiyle temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükselişte belirleyici olmuştur” ifadesi yer aldı. Önceki metinlerden farklı olarak hem iklim değişikliğine hem de buna bağlı olarak gıda ve küresel enflasyona vurgular arttı.

Bireysel kredilerde artış takip ediliyor

Ayrıca metinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret edildi. İkinci çeyrek sonrası Merkez Bankası üçüncü çeyrekten de olumlu sinyaller alındığına dikkat çekti. Ancak, ticari kredilerde ılımlı bir seyrin sürdüğü belirtilen metinde bireysel kredilerdeki artışın izlendiğine işaret edildi. PPK metninde “Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için alınan makroihtiyati tedbirlerin yeterliliği izlenmektedir” denildi. Analistler artış hızının sürmesi durumunda yeni tedbirlerin gelebileceğini belirtti.

Cari dengedeki iyileşme fiyat istikrarı için önemli

Geçen ayki PPK metninde cari işlemler dengesinde fazla verileceği ifadesi yer almıştı. Ağustos metninde de Merkez Bankası bu görüşünü korudu ve ihracattaki güçlü artış eğilimi, aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesinin beklendiğini kaydetti. Yeni eklenen ifade ise “Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir” oldu.

Enflasyonun üzerinde düzeyde oluşturulacak

Merkez Bankası yine ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğini belirtti. Ve tüm bu gelişmeler ışığında metinde “Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir” denildi.

Politika faizinin enflasyonun üzerinde tutulmaya devam edileceğine ilişkin ifade de “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir” aynı şekliyle korundu.

UZMANLAR NASIL YORUMLADI

Faiz indirimi için son çeyreğe işaret etmeye devam

Eski Merkez Bankası Baş Ekonomisti ve Dünya Gazetesi Yazarı Hakan Kara: TCMB duruş ve söyleminde bir değişiklik yapmadı. Faiz indirimi için yılın son çeyreğine işaret etmeye devam etti. Enflasyon görünümünün iyi olmadığı ama bunun büyük ölçüde dış faktörlerden kaynaklandığı, para politikasının sıkı olduğu ima ediliyor. Baz etkisiyle son iki ayda enflasyon düştüğünde indirim için bir alan oluşacağı ümit ediliyor. Şu anda para politikasının yeterince sıkı olduğu tartışılır. Beklenmedik olumlu bir gelişme olmazsa TCMB’nin yıl sonuna kadar faiz indirimi için alanı olmayabilir.

PPK tandansı şahin olarak algılandı

Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan: İlave sıkılaşma referansı olmamasına rağmen; enflasyonun politika faizi üzerine çıkma riski olan bir ortamda “enflasyonun üzerinde faizi tutma” sözü aynen politika açıklamasında yer buldu. Bu da, Merkez Bankası’nın negatif reel faiz uygulamayacağı şeklinde yorumlandığından genel olarak PPK’nın tandansı şahin olarak algılandı. Merkez Bankası’nın ağustos enflasyonunda gevşeme alanı açacak kadar bir düşüş beklemediğimiz için, yılın son 3 toplantısından birinden önce gevşeme adımı atmasının şartlarının sağlanmamış olacağını düşünürüz. Yılsonuna doğru değerlendirilmeye alınabilecek gevşeme ölçütünün sınırlı kalmasını bekliyor ve sınırlı olmasını gerekli de görüyoruz.

Bir süre sonra ilave sıkılaşma gerekebilir

Işık Menkul: Küresel arz sıkıntıları ve iç talepteki canlanma kaynaklı etkilerin enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmasıyla; -yüzde 19.00'luk politika faizinin hemen altında; yüzde 18.95 seviyesinde yer alan manşet enflasyon rakamının daha da yükselebilecek olması düşünüldüğünde- bir süre sonra Merkez Bankası'nın ilave sıkılaştırma yapmasının elzem hale gelebileceğini ve TL varlıkları üzerindeki fiyatlamalarının da TCMB'nin böyle bir duruma karşı alacağı reaksiyonuna bağlı olarak şekilleneceğini düşünmekteyiz.

 

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir