Merkez Bankası, faiz indirimini masadan kaldırmadı

Merkez Bankası temmuz PPK toplantısında beklendiği gibi faizi yüzde 19’da sabit bıraktı. Yüksek gelen haziran enflasyonu sonrası piyasanın sıkılaşmanın artması beklentilerine karşın metin bir önceki PPK’dan çok farklılaştırılmadı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Şebnem TURHAN

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 19’da sabit bıraktı ve ileriye yönelik faizle ilgili beklentileri yönettiği nisan ayı enflasyon raporunda öngörülen düşüş vurgusu ve enflasyonun üzerinde politika faizi mesajını vermeye devam etti. Haziranda sürpriz bir şekilde yüksek gelen enflasyon sonrası analistler PPK metninde sıkılaşmanın boyutunun artırılmasına yönelik ifadelerin yer alabileceği beklentisine girmişti.

Küresel anlamda yükselen enflasyona yine dikkat çeken ve elektrik ve doğalgaz zamlarının yaratacağı etkiyi de metnine alan Merkez Bankası sıkı para politikası duruşu ifadesini de korudu. Cari fazla verileceğine ilişkin ifade ise hem turizm gelirlerinde hızlı artış hem de döviz kurları açısından dengeleyici bir hareket beklediğine yönelik mesaj olarak algılandı. Merkez Bankası’nın kararı sonrasında ise anlamlı bir piyasa tepkisi oluşmadı. Dolar/TL 8.65 lira altındaki seyrini Borsa İstanbul endeksleri ise yükselişini sürdürdü.

Yaz aylarında enflasyonda oynaklık görülecek

Merkez Bankası’nın uzun bayram tatili öncesi gerçekleşen temmuz toplantısı büyük değişikliklerin olmadığı sıkı duruş mesajlarının korunduğu bir metinle tamamlandı. Metinde, küresel talepteki hızlı toparlanmanın, emtia fiyatlarındaki artış eğiliminin, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artışın uluslararası ölçekte enflasyonun yükselmesine yol açtığı belirtilirken bu enflasyon beklenti ve yükselişlerinin finansal piyasaları etkilediği kaydedildi. Merkez Bankası küresel enflasyona bu cümlelerle dikkat çekerken yurtiçinde ise fiyatları yönetilen yönlendirilen ürünlerdeki artış ifadesiyle de elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamların etkisine işaret etti. Hem bu zamlar hem de açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelerin risk oluşturmaya devam ettiğine dikkat çeken Merkez Bankası, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin de gözlendiğini vurguladı.

Zorunlu karşılık hamlesinin etkisi izlenecek

Piyasanın faiz indirimine ilişkin yol haritasını ifade etmesi bakımından önemsediği nisan ayı enflasyon raporu tahmin patikası vurgusu temmuz metninde de aynen korundu. Ve PPK metninde tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği kaydedildi.

Merkez Bankası dış talebin gücünü koruduğunu aşılamanın hızlanmasıyla hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasının iktisadi faaliyetin daha dengeli sürmesine olanak sağladığını belirtti. Ticari kredilerin ılımlı bir seyir izlediğini kaydeden Merkez Bankası, bu ay başında attığı zorunlu karşılık hamlesine atıfı ise “Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredi kullanımında ise, alınan makroihtiyati tedbirlerin etkileri izlenecektir” ifadesiyle yaptı.

Cari fazla beklentisi ilk kez metne girdi

Merkez Bankası PPK sonrası metinde olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikasının cari işlemler dengesini pozitif etkilediğine işaret ederek “İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir” dedi. Böylece cari fazla beklentisi ilk kez metne girdi. Piyasa uzmanları cari açıkta yılsonuna doğru gerileme beklentisini koruyor.

UZMANLAR NASIL YORUMLADI? 

Riskleri dikkate alan daha dengeli mesaj vermeli

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Kara: TCMB’nin bugün verdiği en önemli mesajlar şunlar: Para politikası sıkı. Yılın geri kalanında cari denge fazla verecek, böylece döviz kuru sakinleşecek ve enflasyon düşecek. Cari dengenin iyileşeceği konusunda hemfikirim fakat yapılan açıklama bardağın dolu tarafını görüyor. Merkez bankalarının riskleri de dikkate alan daha dengeli mesajlar vermesi gerekir. Ayrıca para politikasının sıkı olduğu tartışılır. Enflasyon beklentileri marttan bu yana artıyor. İç talepte belirgin yavaşlama yok, hane halkının dolar talebi azalarak da olsa sürüyor. Yabancıların TL varlıklara ilgisi zayıf. Bunlar para politikasının sıkı olmadığına işaret ediyor. Para politikasının mevcut duruşu TL’yi dış şoklara karşı korumasız bırakıyor. Dış piyasalardan kaynaklanabilecek olumsuz bir gelişme olumsuz bir dengeye götürebilir.

En önemli detay cari fazla beklentisi

Deniz Yatırım Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: PPK metni üzerindeki en önemli detay ödemeler dengesi görünümüne dair değerlendirme oldu. Buna göre, ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalan kısmında cari işlemler hesabının fazla vermesinin beklendiği şeklinde yönlendirmede bulunuldu. Merkez Bankası’nın nisanda paylaşılan Enflasyon Raporu (ER) patikasına atıfta bulunmasını 29 Temmuz’daki ER sunumu öncesinde normal karşılıyoruz. 2021 ve 2022 yıllarına ait orta nokta tahminlerinde yukarı yönlü revizyon beklentisi geçerli olduğundan yeni patikanın ardından gelecek döneme dair beklentilerin biraz daha netleştiği farklı bir durum söz konusu olabilir.

JP Morgan, ilk faiz indirimini ekimde bekliyor

TCMB'nin politika faizini değiştirmemesi ardından bir analiz yayınlayan JP Morgan,bankanın enflasyondaki yaz oynaklığına karşı uyarıda bulunduğunu ancak yeni bir politika kılavuzu sunmadığını vurguladı. JP Morgan, ilk 50 baz puanlık faiz indiriminin Ekim ayında gerçekleşmesini bekliyor, ancak ekonomik aktivitedeki ve fiyat baskılarıının, potansiyel olarak daha geç ve daha yavaş bir gevşeme döngüsüne yol açabileceğine dkkat çekti.

 

 

Ekonomi
Bu konularda ilginizi çekebilir