Markalardan sonra siteler de taklit ediliyor
Ünlü markaların sahte ve taklit ürünlerinden sonra web sitelerinin de sahteleri ortaya çıktı.
Markaların sahte ve taklit ürünlerinin ardından sitelerinin de sahtesi kurulmaya başlandı. Türkiye’de faaliyet gösterenlerin yanı sıra henüz girmeyen Uniqlo, Primark ve Abercrombie&Fitch gibi onlarcasının sitesi birebir taklit ediliyor. Şüphe çekmemek için ürün fiyatlarını yüksek gösteren dolandırıcılar, bu yolla kredi kartı gibi kişisel bilgileri de çalıyor.
Çin’in ardından dünyanın en büyük sahte ve taklit ürün piyasasına sahip olan Türkiye’de söz konusu alanda sınırlar her geçen gün daha da genişliyor. Daha önce sokakta satılan, sonrasında ise mağazalaşan ve online satış kanallarını saran taklit ürün piyasası şimdi de Türkiye’de olmayan markalara yönelik çalışma başlattı. Aynı şirket ya da kişiler tarafından hayata geçirildiği belli olan yöntem ile Türkiye’de var olmayan markaların internet sitesini taklit eden dolandırıcılar, çok da düşük olmayan fiyatlar ile sahte ürün satmanın yanı sıra kredi kartı gibi kişisel bilgileri de toplayarak iki farklı dolandırıcılığı bir arada gerçekleştiriyor. Sahte online satış sitesi açılan markalar arasında Türkiye’de faaliyet gösteren Guess ve Pandora, Nike ve Adidas gibi dev markaların yanı sıra henüz Türkiye’ye girmemiş Uniqlo, Abercrombie& Fitch ve Primark gibi dünya devi markalar da yer alıyor.
Açık artırma ile ihracat
Söz konusu gelişme en büyük zararı şüphesiz taklide konu olan markalara veriyor. Kahveci Avukatlık Bürosu Kurucusu olan ve lüks markaların da bu alanda Türkiye’de haklarını savunan Avukat Vehbi Kahveci, son dönemde online sahte ürün pazarının fiziksel satışları geride bıraktığına dikkat çekti. Whatsapp üzerinden satıştan, açık artırma usulü ile satışa, online pazar yerlerinden Instagram’a kadar birçok alanda her geçen gün yeni satış yöntemlerin geliştiğine dikkat çeken Kahveci, bu yöntemlere son olarak Türkiye’de olan ya da olmayan markaların sitelerinin taklit edilmesinin de eklendiğini söyledi. Şüphe uyandırmamak için ürün fiyatların da olağandan yüksek tutulduğunu dile getiren Kahveci, “Bunların sunucusu yurtdışı kaynaklı olduğu için kapanması da kolay olmuyor. Bu şekilde kredi kartı gibi birçok bilgiler de toplanıyor” açıklamasında bulundu. Kahveci, sahte ve taklidin çok alenen yapılır hale geldiğini belirterek açık artırma ile yurtdışına bile ürün satıldığını, bu anlamda sahte ürün ihracatının da yapıldığını anlattı.
Pazar yerlerine mahkeme yolu
Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı Selçuk Güzenge, sahte ürün pazarının Türkiye’de inanılmaz boyuta geldiğini vurguladı. Artık tüm online pazar yerlerinde sahte ürünlerin çok kolay bir şekilde yer bulunduğunu söyleyen Güzenge, “Bu büyük online pazaryerleri ile mahkemelik olacağız. Onlar açılan mağazalar ile bilerek ya da bilmeyerek sahte ürün satışına müsaade ediyorlar” dedi. Online kanallarda sahte ürün satışı ile ilgili yeni yazılım geliştirdikleri bilgisini veren Güzenge, “Sitelerin hangisinin sahte ürün sattığını anında tespit edebileceğiz. Markalar bireysel olarak mücadelesini veriyor ama artık biz de dernek olarak şikayetlerimizi yapacağız. Topyekun bir savaş olması lazım. Çünkü e-ticaret normal ticarete balta vurmaya başladı. İnsanlar sahte ile gerçeğini ayırt edemiyorlar. Alıyor aldıktan sonra da iade problemleri ortaya çıkıyor” dedi.
Kapanan site küçük değişiklikle yeniden açılıyor
Sektör yetkililerinin verdiği bilgilere göre taklit edilen sitelerin sunucuları yurtdışında ve bu yüzden kapatılması da kolay olmuyor. Bu sitelerden biri de Japonya menşeili Uniqlo. 1949 yılında kurulan 30 Kasım 2021 itibarıyla dünya genelinde 2 bin 358 mağazası bulunuyordu. Bu da markanın Türkiye’ye de gelme ihtimalini artırıyor. Bunu fırsat bilen dolandırıcılar, markanın birden fazla sahte online satış sitesini açmış durumda. Benzer siteler Pandora’dan Primark’a kadar onlarca marka için de orjinaline bire bir benzeyecek şekilde açılmış vaziyette. Siteler kapatılsa bile alan adlarında küçük farklılıklar ile yeniden faaliyete geçiriliyor. Şüphe çekmemek amacı ile ürün fiyatlarının yüksek tutulduğu sitelerin tüm kısımları da aynı kişi ya da şirketler tarafından oluşturulduğu için aynı şekilde düzenlenmiş vaziyette…
Taklit ürün ihracatı 100 milyon doları aştı
Sahte ürün ticaretinin büyüklüğü ile ilgili güncel bir çalışma bulunmuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’nin (EUIPO) 2021 tarihli son “Taklit ve Korsan Mal Ticaretinde Eğilimler” raporuna göre, global sahte ürün ticareti 500 milyar doları aşmış durumda. Söz konusu rakam, toplam küresel ticaretin yüzde 2’sine karşılık geliyor ve bunun çok büyük kısmı da Çin, Hong Kong ve Türkiye’de gerçekleştiriliyor. Rapora göre global sahte ürün ticaretinde Çin ve Hong Kong’un payı azalırken Türkiye'nin payında son 3 yılda 3 katlık bir artış söz konusu. Üstelik bu ürünlerin ihracatı da gerçekleştiriliyor. EUIPO, Aralık 2021 tarihli raporunda Türkiye’den ithal edilen sahte ürünlerin değerinin yaklaşık 134 milyon Euro’ya ulaştığını açıkladı. AB gümrüklerinde elde edilen verilerek göre ise Türkiye, tekstil ve ilaç sektörlerinde Çin’i geçerek ana kaynak haline geldi.
Sahte ürünün faturası yurt dışında resmileştiriliyor
Sahte ürünlerin resmileştirilmesi ile ilgili yeni yöntemlerin de geliştiğine dikkat çeken TMD Başkanı Selçuk Güzenge, “Türkiye’de çok az ama uluslararası devler bunu yapıyor. Sahtecilerden mal gidiyor mesela. O malın faturasını İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde resmileştirerek ABD veya başka ülkelere gönderiyorlar. Alan tüketici sahte olduğunu anlayınca gelip Türkiye’de herkese dava açmaya çalışıyor. Burada fatura sahtekarlığı ya da göz yumma var” diye konuştu.