Makine ihtiyacının %70’ini yerli karşılayabilir

MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, Türk makine sektörünün ihracatının yaklaşık yüzde 60’ının tamamlanmış, imalat yapabilecek makinelerden, yüzde 40’nın komponentlerden oluştuğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Makine ihtiyacının %70’ini yerli karşılayabilir

Maruf BUZCUGİL, Mehmet KAYA – ANKARA

Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır, Türkiye makine teknolojisinin seviyesinin batı ülkelerinden önemli bir seviye farkı olmadığını, yerli imalatçıların taleplerini karşılayacak teknoloji ve üretim seviyesine sahip olduğunu söyledi.

EKONOMİ Ankara Temsilciliği’ni ziyaret eden Zühtü Bakır, sektörün 2023’ü genel ihracattaki yavaşlama hatta düşüş ihtimaline karşılık, ihracatını artırarak kapatmayı hedeflediğini ancak devam eden ithalat artış eğilimi nedeniyle dış ticaret açığının bir miktar artmasının söz konusu olabileceğini söyledi. Sektörün ihracat performansı ve yerli makinenin yetkinliğini göstermesi açısından, dış ticaretteki görünümün önemli bir detay olduğunun altını çizen Bakır, “Türkiye içi pazarında satılan makinelerin yüzde 55’i ithal. Ancak Türk makine imalatçılarının üretimlerinin yüzde 70’i ihraç ediliyor” dedi. Bu olgu nedeniyle, yerli imalatçıların daha fazla yerli makine tercih etmesi yönünde gayret sarf edildiğini kaydeden Bakır, hem mali, hem de algı yönünden yabancı marka tercihi yönündeki eğilimin varlığını sürdürdüğünü anlattı.

Sektörün ihraç ettiği ürünlerin nitelik olarak yüksek olduğunu da belirten Bakır, sektörün ihracatının yaklaşık yüzde 60’nın imalat yapmaya hazır tamamlanmış makine ve sistemlerden oluştuğunu, yedek parça, komponent, alt sistem gibi yan ürünlerin ağırlığının yüzde 40’lar seviyesinde bulunduğunu belirtti. İhracattaki nitelik ve Türk imalatçıların toplam üretiminin ağırlıklı olarak ihraç ediyor olmasının yerli alıcılarca da değerlendirilmesi gereken bir husus olduğunu kaydeden Bakır, “Türkiye makine alımlarının yaklaşık yüzde 55’i ithal makinelerden oluşuyor ancak biz mevcut seviye ile bu ihtiyacın yüzde 70’i dolayındaki kısmını yerli makinelerle karşılayabiliriz” diye konuştu.

Yerli makine kullanımına yönelik uzun süredir çaba harcandığını ve bu yönde çalışmalar yaptıklarını kaydeden Bakır, “Teknolojik seviye olarak batılı ülkelerin çok gerisinde değiliz. Bu yönde yoğun çabalar, çok başarılı şirketlerimiz var” dedi.

Sektör katma değer yüksek, makine ile kalkınabilir

Makine sektöründe katma değerin ciro içindeki payının yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu ve bunun oldukça yüksek bir değer seviyesi anlamına geldiğini anlatan Bakır, motorlu taşıtlar, tarım makineleri gibi geniş tanıma bakıldığında küresel ticaretin içindeki ağırlığının oldukça yüksek seviyelere geldiğini anlatan Zühtü Bakır, “Dünya ticareti 22 trilyon dolar. Geniş anlamda, motorlu taşıtlar gibi esasen ucu makine imalatına dayanan sektörlerle birlikte baktığımızda, makinenin dünya ticareti içindeki payı yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Türkiye’de herkesin dikkatini çeken tekstilin küresel ticaret içindeki payı yüzde 3’tür. Yine ülkemiz için çok önemli olan demir-çeliğin yüzde 2 civarı. Yani pasta burada, makinede. Büyümek istiyorsak burada büyüyeceğiz” diye konuştu.

Yerli olarak üretilemeyen makinelerin üretimi için çaba harcanıyor

Sektöre verilen önemin çeşitli kamu politika metinlerinde yer aldığını ve özellikle ithalatı önleyecek çeşitli geliştirme programlarının var olduğun, derinleşerek devam etmesini istediklerini kaydeden Zühtü Bakır, “Üretemediğimiz ama Teknoloji Odaklı Hamle Programı ile üretilmeyenleri üretmek için çalışıyoruz. Talaşlı imalat makinelerinde 7-8 AR-GE projesi var. Tekstil-konfeksiyon makinelerinde gelişme gerekiyor. İçten yanmalı motorlarda neredeyse 2 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Geliştirme projeleri var. Önemli bir alanda da yabancı marka merakı sorun veya onların pazarlamadaki daha aktif politika izleyebiliyorlar. Ürettiğimiz makinenin yüzde 70’ini ihraç ediyoruz ama iç pazarın yüzde 55’i hala ithalata dayalı” dedi.

Nitelikli eleman ve alıcı finansmanı geliştirilmesi gereken alanlar

Zühtü Bakır Türk makine sektörünün öncelikli olarak destek ve çözüm belediği sorun alanlarını sıraladı. Öncelik olarak nitelikli personel, yerli makineye olan ilgi ve güvenin artması ile pazarlamaya yönelik müşteri finansmanı olarak özetleyen Zühtü Bakır, “Gençler makine sektörüne ilgi göstermiyor. Sadece bu alanla ilgili bölümler değil, mesela yazılımcıya da ihtiyaç var, yazılımcı geliştirme programlarından birinde, ‘kim makine sektöründe çalışmak ister’ diye sorduk bir kişi çıktı. Bu alana gençlerin yönlendirilmesi lazım” dedi. Yerli makinenin tercih edilmesi konusunda uzun süredir çaba harcandığını ve devam edeceğini belirten Zühtü Bakır, hem iç pazarda, hem de ihracat pazarlarında önemli bir sorunun müşteri finansmanı olduğunu belirtti. Özellikle gelişmiş ülke imalatçıların bu konuda ellerinin çok daha güçlü olduğunu kaydeden Bakır, buna ilave olarak Uzak Doğulu imalatçıların da kendi ülkelerindeki desteklerle olağanüstü düşük fi yatlarla gelmesinin rekabeti zorlaştırdığını anlattı.

Sektörde ölçek sorunu var

MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, Türkiye’de 15 bini sanayi sicilin kayıtlı olmak üzere bakım-onarım, hizmet dahil makine sektöründe yaklaşık 54 bin dolayında firma olduğunu söyledi. Bunlar içinde 120 büyük firma olduğunu ve ihracatın yüzde 40’ını yaptıklarını, 750 dolayındaki orta boy firmanın da ihracatın yüzde 30’unu yaptığını belirten Bakır, “MAKFED’e üye derneklerde de toplam 3 bin kadar firma var. Sektörde bir ölçek sorunu var. Çoğu işletme küçük ve mikro işletme. Dolayısıyla destekler çok dağılıyor ve gelişmeye yönelik kaynaklar yeterli olamıyor” dedi.

Makine Sanayii Zirvesi 26 Ekim’de

Makine sektörünü bir araya getiren Makine Zirvesi 26 Ekim günü İstanbul’da başlayacak. 100. Yılda Makine Sanayii başlığı altında yapılacak zirvede, sayısal ve yeşil dönüşümü de içiren ikiz dönüşüm, ileri imalat ve karbon taahhütleri ortamında rekabet, makine sektöründeki eğilimler ile teknoloji ve genel olarak sektöre ilişkin konuların ele alındığı oturumlar yapılacak.

Ekonomi