MAKFED Başkanı Dalgakıran: Çeke müdahale üretim zincirini akamete uğratır

MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, çek düzenlemesine ilişkin, "Çek alıp vermenin pratiğine müdahale, üretim zincirini akamete uğratır. Çeklerin ibrazının ertelenmesinin nakit akış zincirini kırarak üretim ekosisteminde ve ticari yaşamda telafisi güç hasarlara sebep olacağını düşünüyoruz." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
MAKFED Başkanı Dalgakıran: Çeke müdahale üretim zincirini akamete uğratır

Resmi Gazete’de yayınlanan kanun değişikliğiyle mayıs sonuna kadar olan çeklerin ibraz süresinin ertelenmesinin makina ve genel imalat sanayiine etkilerini değerlendiren Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Bir canbaz maharetiyle yol almaya çabaladığımız bir dönemde bütün borç ve alacakları eş zamanlı olarak kapsamayan herhangi bir erteleme, pandemi sürecinde giderek kırılgan hale gelen mali yapımızda telafisi güç zararlara sebep olabilir. Nakit akışımızı çok hassas dengeler üzerinde sürdürmeye çalışıyoruz. Vecibelerin kısmen ertelenmesi nakit zincirini kıracaktır” dedi.

Düzenlemeyle çek ibraz süresi ertelenirken, işletmelerin finansman kuruluşlarına ve devlete karşı olan vecibelerinin ertelenmesine dair tedbirlerin geliştirilmemiş olduğuna dikkat çeken Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran şunları söyledi:

“Çek alıp vermenin pratiğine müdahale, üretim zincirini akamete uğratır. Ciro edilebilme vasfıyla işletmelerin cari işlemleri içinde önemli yer tutan çeklerin ibrazının ertelenmesinin hem sektör ve paydaşları arasındaki bağları zayıflatacağını hem de nakit akış zincirini kırarak üretim ekosisteminde ve ticari yaşamda telafisi güç hasarlara sebep olacağını düşünüyoruz. Bir başka menfi etki, çeklerin iş görürlüğünün tartışılır hale gelecek ve güvenli bir ödeme veya teminat aracı olma vasfını yitirecek olmasıdır”

"Tüccar, günü gelince çekleri ödemek isteyecektir"

Çek ve senetlerin ertelenmesinin ticaret kanunun esasını teşkil eden basiretli tüccarın cezalandırılması anlamına geleceğini belirten Dalgakıran, “Kapanma nedeniyle ödeme güçlüğüne düşen esnafın çaresine elbette çözüm aranmalı ancak bu çözüm başka bir işletmenin nakit akışını bozarak olmamalı. Bankaların, ödeme sıkıntısına düşülen çekin karşılığını sembolik faizlerle kredilendirmesi ya da faizin devletçe karşılanması sorunu çözebilir. Ticari itibarını korumak isteyen her basiretli tüccar, günü gelince o ertelenebileceği söylenen çekleri ödemek isteyecektir. Bunun önü kapatılmamalıdır” şeklinde konuştu.

“Küresel istikrarsızlıkdan peşin ödemeyle korunabiliyoruz”

Türkiye ihracatının yüzde 11’ini gerçekleştiren makina sektörünün finansal araçlara kolayca ulaşamayan KOBİ ağırlıklı yapısıyla mücbir sebep kapsamına alınmamış olmasının olumsuz etkilerini henüz telafi etmeye başladığının altını çizen Dalgakıran, “Sınai işletmelerimizin alacak ve borçları arasında hassas dengelerle yol almaya çalıştıkları bu dönemde hammadde fiyatları küresel ölçekte fevkalade istikrarsız ve spekülasyondan ancak peşin ödemeyle korunabiliyoruz. Bunun için de bu dalgalı dönemde olabildiğince likit kalmaya çalışıyoruz. Açtığımız akreditiflerin vadeleri geliyor, SGK ve muhtasar vergilerimizi, personel ücretlerimizi ödemezlik edemeyiz. Bir ay öngörülmüş olsa dahi, gelirlerin ertelendiği ama giderlerin sürdüğü bir zaman diliminin sektörün üretim ve rekabet kabiliyetini zaafa uğratması kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.

“Düzenleme istismara açık bırakılmamalı”

Makinaların tesliminde vadeli çek alınmasının yaygın bir uygulama olduğunu ve ertelemeye dair düzenlemenin nasıl hayata geçirileceği yönünde ortaya çıkan belirsizliğin imalatçıları tedirgin ettiğini vurgulayan Dalgakıran şunları söyledi: “Süresi içinde bankalara ibraz edilmeyen çeklerin geçerliliklerini yitireceği ve çeki düzenleyenin çekten cayma hakkının doğacağı durumların önüne geçecek ek tedbirlerin gecikmesi kötü niyetlilere fırsat sağlayabilir. Çeklere yönelik düzenlemede ibrazın ertelenmesi değil ve fakat karşılıksız çeklere dair hukuki işlemlerin ertelenmesinin ara bir çözüm olabileceğini değerlendirmekle birlikte, geliri ertelenen işletmelerin giderlerinin de ertelenmesi ya da zararlarının telafi edilmesi gerektiğinin önemine işaret etmek istiyoruz.”

 

Ekonomi