Mahfi Hoca anlatmıştı: “Doom Spender" harcama kültürü
Kültürel ve ekonomik bir fenomen olan "doom spender" davranışı, bireylerin ekonomik belirsizlik dönemlerinde artan harcama alışkanlıklarını inceliyor. Bu dinamik hem bireyler hem de pazarlar üzerinde etkili oluyor. Türkiye’de son yıllarda artan enflasyonla görülen “Hani kriz vardı? AVM’ler, restoranlar dolu” gibi söylemlerde etkili oluyor.
ÖZDER ŞEYDA UYANIK
Ekonomik kriz ve belirsizlik dönemlerinde bireylerin harcama davranışlarında ilginç değişimler gözlemlenir. Bunlardan biri de son dönemde literatüre giren, ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez’in gündeme getirdiği "doom spender" kavramıdır. Peki, "doom spender" nedir? Bireyler, geleceğe yönelik kaygılarına rağmen tüketim harcamalarını neden arttırır?
Doom Spender nedir?
"Doom spender" terimi, direkt kelime anlamıyla “kıyamet harcaması” anlamına gelirken, ekonomik veya sosyal belirsizlik dönemlerinde bireylerin "her şey daha da kötüleşecek" ya da “bu fiyata bir daha bulamam” düşüncesiyle tüketimlerini artırmalarını ifade eder.
Bu davranış, özellikle küresel pandemi, ekonomik resesyon ya da siyasi karışıklık gibi durumlarda yaygınlaşıyor. Dünya Bankası ve OECD verilerine göre, böyle dönemlerde tüketim harcamalarının artmasıyla birlikte bireylerin tasarruf oranları düşüş gösteriyor.
Bu davranışın sebepleri neler?
“Doom spender” davranışının temelinde, psikolojik ve ekonomik faktörler bulunur. Psikolojik olarak, bireyler “şimdi harcamazsam sonra imkânım olmaz” hissiyatı ya da yükselen fiyatlar nedeniyle tasarruf ederek yatırım yapamayacağı gibi durumlarda tüketim yapar.
Ekonomik açıdan, enflasyon beklentileri, gelecekteki fiyat artışlarından kaçınma isteği gibi unsurlar da bu davranışı tetikleyebilir.
Eğilmez, X'teki son paylaşımlarından birinde de bu deyimden şu şekilde bahsetmişti:
"Son dönemde "doom spender" deyimi çok kullanılır oldu. Geleceğe ilişkin umudu olmayan, tasarruf ederse bir işe yaramayacağını düşünen, o nedenle eline geçen bütün parayı tüketime harcayan insanları tanımlıyor. Henüz bu deyim ortada yokken 2023'de yazdığım yazıda konu ettiğim Türkiye'deki tüketicilerin davranışı bu tanıma uyuyor."
Son dönemde "doom spender" deyimi çok kullanılır oldu. Geleceğe ilişkin umudu olmayan, tasarruf ederse bir işe yaramayacağını düşünen, o nedenle eline geçen bütün parayı tüketime harcayan insanları tanımlıyor. Henüz bu deyim ortada yokken 2023'de yazdığım yazıda konu ettiğim…
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) January 17, 2025
Ekonomik sonuçları nelerdir?
“Doom spender” davranışı kısa vadede ekonomiyi canlandırabilir. Örneğin, perakende sektörü veya lüks tüketim mallarının satışları artar. Ancak uzun vadede, bireylerin borçlanma oranlarının yükselmesi ve finansal istikrarsızlık riskleri ortaya çıkabilir.
OECD'nin 2023 raporuna göre, küresel enflasyon döneminde Avrupa'daki tüketim harcamaları yüzde 15 oranında arttı. Benzer şekilde, ABD'de pandemi döneminde kredi kartı harcamalarında yüzde 20'lik bir artış görüldü. Bu veriler, “doom spender” davranışının yaygınlaştığını gösterdi.
Türkiye’de “doom spender”
Türkiye’de 2021 yılında artışa geçen enflasyonla alım gücü bir yandan düşerken, kurlardaki ve fiyatlardaki yükselişle bir servet artışı da görüldü.
Mahfi Eğilmez’in de 2022 ve 2023’de sıklıkla yazılarında bahsettiği gibi, “madem kriz var trafik sıkışık, restoranlar ve AVM’ler dolu” gibi söylemlerin altında; öne çekilen talep, servet artışı ve paradan kaçış gibi birçok etki de bulunuyor.
Mahfi Hoca, NBE TV'de katıldığı Siheyla Yılmaz ile Paranın İzinde yayınında da harcamalardaki değişimlerden şu şekilde bahsetmişti:
📌 'Restoranlar dolup taşıyor. Peki nasıl?' İktisatçı Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) @NBE_TV'de anlattı
— Ekonomim.com (@EkonomimCom) November 26, 2024
Talep, servet ve kaçış
Öne çekilen talep, fiyatlarda yükseliş eğiliminin olduğu ekonomilerde, aldığınız ürün ya da hizmetin fiyatının sonrasında yüksek olacağı beklentisiyle alımları bir an önce yapmak olurken, servet artışı da yine fiyatlardaki yükselişle varlıkların fiyatlarının artmasıyla bir zenginleşme algısı oluşuyor. Zenginleşmiş hissedeler harcamalarını artırırken, borçlanarak da imkânlarının üzerinde çıkmaya ya da imkanlarını iyileştirmeye çalışıyorlar.
Paradan kaçma da enflasyon karşısında paranın değerini koruyabilecek enstrümanlar bulamayanlar tasarruf etmek yerine harcamaya yöneliyor.
Yine 2021 sonrasında faizlerdeki düşüş bol para dönemi yaratırken, borçlanma çok ucuz maliyetli olunca harcamalar da finansmanla yapıldığında, sanal bir zenginlik ve varlık algısı da oluşturdu.
Finansal okuryazarlık şart
Uzmanlar, bireylerin bu davranışının kontrol altına alabilmesi için finansal okuryazarlığın artırılması gerektiğini vurgularken, devletlerin de belirsizlik dönemlerinde daha şeffaf ekonomik politikalar uygulamasının finansal kaygıları hafifletebileceği belirtiliyor.
“Doom spender” fenomeni, bireylerin ekonomik kriz dönemlerindeki tüketim davranışlarına ışık tutuyor. Türkiye’de de düşen alım gücüyle bir kesimin harcanmadan vazgeçmek zorunda kalarak temel ihtiyaçlara yöneldiği şu dönemde, halen bir kesim de harcama yolunu seçebiliyor.