Kuşoğlu: Kara para cenneti haline getirdiler, Türkiye gri listeye alınmak üzere
“Türkiye’yi bir kara para cenneti, yolsuzluklardan elde edilen kazançların cenneti bir ülke haline getirdiler.” diyen CHP Genel Başkanı Yardımcısı Kuşoğlu, "Şu anda büyük ihtimalle Türkiye gri listeye alınmak üzere." ifadesini kullandı.
CHP’nin İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, “Türkiye'de kara parayı aklamak kolay. Rahatlıkla aklanabiliyor.” dedi.
“Türkiye’yi bir kara para cenneti, yolsuzluklardan elde edilen kazançların cenneti bir ülke haline getirdiler.” sözleriyle bu konudaki mevzuatı eleştiren Kuşoğlu, Türkiye’de uluslararası para sistemine giren paranın tekrar ülkeyi terk ettiğine dikkat çekti. “Türkiye hukukun üstünlüğünü yitirmiş, yargı bağımsızlığı yok, yargının tarafsızlığı yok. Para güvenli yerde durur. Türkiye’de durmuyor.” diyen Kuşoğlu, "Türkiye Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından ‘Gri Liste’ye alınmak üzere." diye konuştu.
Maliye Bakanlığı kökenli olan Kuşoğlu şunları söyledi:
"Maalesef devleti yönetenlerin de katıldığı ve uluslararası kuralları da alt üst ettiği bir durum söz konusu. Maalesef son yıllarda özellikle Asya ve Ortadoğu ülkelerinden önemli miktarlarda para geliyor. Bu Türkiye’de sisteme sokuluyor, Türkiye'de de kalmıyor bir şekilde sisteme girdikten sonra batılı ülkelere aktarılıyor. Türkiye'de kara parayı aklamak kolay. Rahatlıkla aklanabiliyor. Fakat sisteme sokulduktan sonra da Türkiye güvenli bir ülke olmadığı için Türkiye'de de durmuyor hemen yurt dışına çıkıyor. Batılı ülkelere gidiyor bu para. Maalesef böyle bir durum var.
Özellikle Suriye Savaşı'nın başlamasından beri Suriye'den gelenlerle Türkiye üzerinden gelip geçenlerle neredeyse 8-10 milyona yaklaşan kişinin geçmesi söz konusu oldu. Hâlâ 5 milyona yakın Suriyeli var Türkiye'de. Bunların getirdiği meblağlar var. Onun haricinde Afganistan, Pakistan’dan gelenler var, onların getirdikleri var… Birçok ülke liderinin Türkiye üzerinden kara paralarını aklamaları söz konusu. Türkiye 6’ncı defadır biliyorsunuz yıl başından önce çıkarmıştı büyük bir servet affı. En son haziranda sona ermişti yıl sonuna kadar uzatıldı yani yurt dışından servet unsurlarınız varsa getirin, altın, döviz… Bunları kayda aldırın, bir kuruş vergi ödemeyin deniyordu. Şu anda Türkiye'de yapılan bu. Hiçbir şekilde araştırılması da yapılmıyor.
"Kanun ve tebliğ arasındaki farktan yararlanıyorlar"
"Getirilen paranın kökeni terör parasıysa da araştırılmıyor. Maalesef mevzuat böyle." diyen Kuşoğlu, "Özellikle kanun ile tebliğ arasında da önemli farklılıklar var. Yani kanunu FATF’a soruyorlar ama tebliği sormuyorlar. Aradaki farklardan da istifade ederek Türkiye’yi bir kara para cenneti, yolsuzluklardan elde edilen kazançların cenneti bir ülke haline getirdiler.
Bu arada biliyorsunuz, 11 vergi affı da çıktı Türkiye'de. Bunlarla da Türkiye hem vergiye yönelik kara paranın hem de yolsuzluklarla ilgili kara paranın cenneti bir ülke haline geldi, ama sisteme giren para batılı ülkelere gidiyor. Dolayısıyla Türkiye'ye bir faydası olmuyor. Yılda ortalama 1 trilyon-1,5 trilyon TL civarında bir kara paranın aklandığı söylenir. Bu çok büyük bir meblağ. Türkiye buradan pay almak istedi çünkü bu çok kolay bir para. Maalesef tam olarak rakamları vermiyorlar, ama önemli meblağlar sisteme girdi. Ne kadar olduğunu bilmiyoruz ancak bu meblağlar Türkiye'ye fayda getirmedi. Türkiye’den uluslararası para sistemine girdikten sonra yurt dışına çıktı. Eğer doğrudan yatırıma yönelmezse, istihdam yaratmazsa ekonomik anlamda yatırım olmazsa faydasının olması mümkün değil.
Türkiye'deki yatırımlara baktığımız zaman anlamlı yatırımlar yok. Doğrudan yatırımlarda bir azalma var. Kamu yatırımları zaten önemli ölçüde azalmış vaziyette. İlave olarak da bu yabancı yatırımlarda hatta yerli sermayenin yatırımlarında da azalma var. Maalesef yurt dışına daha fazla yatırım yapılıyor çünkü Türkiye hukukun üstünlüğünü yitirmiş, yargı bağımsızlığı yok, yargının tarafsızlığı yok. Para güvenli yerde durur. Türkiye’de durmuyor." ifadelerini kullandı.
Kuşoğlu, "Türkiye’deki kayıt dışı ekonomiye baktığımız zaman en büyük bölümü tabii ki vergiden kaçırılma yoluyla elde edilen gelirlerdir. Bunların çok önemli meblağlarda olduğunu görüyoruz. İşte onun için 11 kere vergi affı çıkarılmış bu dönemde zaten. Onun için 6 servet affı çıkarılmış. Vergi affı ile her yıl elde edilen geliri affediyorsun. Servet affıyla da servetindeki anormal, izah edemeyeceğin yükselişleri telafi etmiş oluyorsun. Onları kayda almış oluyorsun yani. İkili bir sistemle paranın kayıt dışı meblağların sisteme alınması sağlanmış oldu.
(Babek) Zencani ile İran’a karşı konulan Amerikan ambargosunun delindiğini biliyoruz. (Reza) Zarrab ile aynı şekilde delindiğini biliyoruz. Onun dışında birçok Asya ülkesinden, oradaki otoriter liderleri ait meblağların geldiğini, Türkiye'de sisteme sokulduğunu bir şekilde biliyoruz. Bunları net olarak bilmek, kayıtlı hale getirmek mümkün değil. Duyduğumuz, güvenilir insanlardan işittiğimiz kadarıyla maalesef böyle. Türkiye rahatlıkla sisteme paraların sokulabildiği bir ülke olmuş vaziyette. Sadece Suriye değil Orta Doğu'nun diğer ülkeleri, Irak, Libya vesaire buraların da paralarının önemli ölçüde Türkiye'de aklandığını biliyoruz." dedi.
"Gri listeye alınmak üzere"
Kuşoğlu açıklamanın devamında şunları kaydetti: "FATF’ın kayıtlarına baktığımız zaman şu anda büyük ihtimalle Türkiye Gri Liste’ye alınmak üzere. Belki önümüzdeki toplantıda gri listeye de alınabilir. Onun haricinde GRECO var. GRECO Avrupa Birliği kapsamında bir yolsuzlukla mücadele bir ünitesi. Orası da Türkiye ile ilgili hiç olumlu şeyler söylemiyor. Çok anormal raporlar var. 2020'nin galiba Eylül ve Ekim ayındaydı bir GRECO raporu var ona bakarsanız Türkiye ile ilgili hemen hemen GRECO’nun ilkelerinden hiç birisini yerine getirmediğini, OECD ülkeleri ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında sonuncu olduğunu çok net, böylece ifade ediyorlar. FATF’a baktığınızda da aynı şekilde. FATF’ın da 40 ilkesi var bunların önemli ölçüde yerine gelmediğini görüyoruz. En önemlisi de PEPs denen, siyasi nüfusa sahip kişilerin; asker, sivil bürokratların yurt dışına gidiş gelişleri ya da kendilerine gelen giden paranın takip edilmediğini görüyoruz. Bu paranın da takip edilmesi özellikle şart ama bunlar maalesef yapılmıyor. Dolayısıyla da büyük sıkıntılar var.
Bir diğer konu kurumlar vergisi madde 30’a göre ‘vergi cennetleri’nden gelen paraların kurumlar vergisinde takibe tabi olması ve yüzde 30 oranında vergilendirilmesi gerekiyor. Böyle bir kanun var, ama vergi cennetlerinin nereler olduğunun tebliğ ile belirlenmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı yıllardır bunu yapmadı. Tebliğ bir türlü çıkmadı. Halbuki tüm dünya vergi cennetlerinin nereler olduğunu bilir. Hatta son G7 toplantısında bu vergi cennetlerine artık kapatalım, bitsin kararı alındı. Biz onların listesini yayınlayamadık. Cumhurbaşkanı bu listeyi bir türlü yayınlamadı. Sebebi, mesela Man Adası'ndan gelecek bir paranın, Man Adası çok tartışıldığı için söylüyorum, normalde yüzde 30 vergiye tabi olması lazım. Dolayısıyla liste yayınlanmayınca yüzde 30 vergisiz olmuş oldu. Yani öyle bir avantaj elde etmişler. Yasal yani. Para kaçakçılığı yasal hale getirilmiş oluyor.”