'Küçük ve orta ölçekli işletmeler ticari hayatını sonlandırabilir'
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bel büken kiralar nedeniyle zorlandığına işaret eden MERMOB Başkanı Özkan, fahiş artışlara inceleme talep etti. Emlakta kira tespiti ve vergilendirmenin ekspertizlerce belirlenecek ana değer üzerinden yapılmasını isteyen Özkan, çözülmeyen sorunlar karşısında yaşanacak esnaf iflaslarının büyük bir ekonomik buhrana neden olabileceğine dikkat çekti.
ADNAN AÇIKGÖZ / MERSİN
Mersin Mobilya Sanayicileri İş İnsanları Derneği (MERMOB) Yönetim Kurulu Başkanı M. Sadık Özkan, sektörün kanayan yarası haline gelen sorunlara değindi. Mobilyacılar özelinde dile getirdiği problemlerin aslında tüm esnafların ortak sorunu olduğunu kaydeden Özkan, küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki en büyük problemin yüksek kira tutarları ve uygun hizmet alanı bulunamaması olduğunu söyledi. Enflasyonu düşürmek için kira başta olmak üzere, genel giderlerin azaltılması gerektiğini aktaran Özkan, dükkân sahiplerinin uzun yıllardır kiracı olan işletmelerden 5-10 kat fazla kira talep ettiğine dikkat çekti. Kira bedeli yeterli bulunmayınca, kontrata rağmen yasal zam es geçilip direkt tahliye istendiğini anımsatan Özkan, “Açılan davalar çözüm getirmiyor. İş yerinde gelecek görmeyen kiracılar, maddi-manevi huzursuzluk yaşıyor. Sorunun temelinde, mal sahiplerinin standart dışı beklentileri ve denetleme mekanizmasının yerleşmemesi yatıyor” dedi.
“Piyasadaki başıboşluğun engellenmesi lazım”
Birçok mal sahibinin 25-30 milyon TL’ye sattığı ya da aylık 250-300 bin liraya kiraya verdiği taşınmazın vergisini daha düşük tutarlar üzerinden ödeyerek devleti zarara uğrattığını vurgulayan Özkan, merkezi yönetime harekete geçilmesi için çağrı yaptı. Bakanlıkların koordinesindeki ekspertizlerle dükkânlara gerçek değer biçilip kira tutarı tespiti ve vergilendirmenin belirlenecek rakam üzerinden yapılması gerektiğinin altını çizen Özkan, “Bir kez yapılacak değer tespiti sonrasında tüm artışlar enflasyon oranıyla hesaplanabilir. Esnafların hayatını kurtaracak bu düzenlemeyle fahiş kira artışları ve emlak zenginliği önlenebilir, taşınmaza yapılan yatırım, sanayi ve borsa gibi alanlara aktarılarak sıcak para akışına katkı sunulabilir. Piyasadaki başıboşluğun engellenmesi lazım. Böyle devam ederse esnaflar ticari hayatını sonlandıracak, ekonomik çalkantılar büyük buhrana neden olacak. Mali kayıpla birlikte bu işletmelerdeki birçok kişi istihdam dışı kalacak, işsizlik sorunu daha da büyüyecek” diye konuştu.
“Taksit sınırlamasıyla dönülen çek ödemeleri, yüzde 5 kaybettiriyor”
Kredi kartlarına getirilen taksit sınırlandırmasının akılcı bir çözüm olmadığını savunan Sadık Özkan, Maliye Bakanlığı’nın talebi düşürerek enflasyonu yenmeye çalışmasının, yatırımcılara zarar verdiğini ifade etti. Piyasadaki hareketliliği sağlamak adına taksitli işlemlerin zorunluluk olduğuna işaret eden Özkan, “Zorlu kredi şartları ve kart limitlerindeki yetersizlikten dolayı çek-senet ödemeleri son 1 senede arttı. Çoğu firma kredi kartı komisyonu ödememek için kısa vadeli çek tercih ediyor. Piyasadaki yavaşlama nedeniyle çek-senet ödemeleri şişti. Vadesi 3-4 ayı geçen çekler, aylık yüzde 5 kaybettiriyor” şeklinde konuştu.
“Esnaflığın geleceği tehdit altında”
Personel, nakliye, elektrik, muhasebe ve iş güvenliği gibi sabit giderlerin gelirin üzerine çıkmaya başladığından söz eden Özkan, “Mahalle arasında çalışan, vergi vermeyip sigorta primi ödemeyerek haksız rekabet eden kayıt dışı işletmeler, esnafları iyice yıpratıyor. Maliye ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun uyarıda bulunmadan e-haciz uygulaması olumsuzluğa neden oluyor. Tüm bu konular esnaflığın geleceğini tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
“Zincir marketler, yerel markaları saf dışı bırakıyor”
Tekelleşen zincir marketlerinin kontrolsüz bir güç haline geldiğinin altını çizen Özkan, sözlerini şöyle noktaladı: “Aynı çatı altında meyve-sebze, mobilya, elektronik eşya hatta tekne satılıyor. Binlerce şubesi ve on binlerce çalışanı olan bir marka, STK’lardaki seçimleri manipüle edebilir. Bu manzarada yerel markaların ve küçük esnafların saf dışı kaldığını görebiliyoruz. Herkesin kendi alanında satış yapması için perakende satış yasasını önemsiyoruz.”