Kripto varlık düzenlemesine sektörün yorumu: Sürekli denetim mekanizması konumunda
Kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili sektör temsilcilerinden ilk yorum geldi. Sektörde düzenleme olumlu karşılanırken BTC Türk Baş Hukuk Müşaviri Ayça Aktolga, "Düzenleme sürekli denetim mekanizması konumunda" dedi.
Garanti BBVA Dijital Varlıklar Üst Yöneticisi (CEO) Korcan Abalı, "Kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerini çok olumlu buluyorum, mihenk taşıdır." dedi.
Blockchain Türkiye Platformu Vergi, Muhasebe ve Denetim Çalışma Grubu ile Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi işbirliğinde Eczacıbaşı Holding'de "Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapan Kanun Teklifindeki Kripto Varlık Düzenlemeleri ve Vergilendirmeye Olası Etkileri" başlıklı etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte konuşan Abalı, düzenlemenin çıkış noktasında Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ve gri listeden çıkma hedefinin de etken olduğuna dikkati çekerken bunun esas itibarıyla ticaretin ilerideki aşamalarını da etkileyeceğini söyledi.
"Reel ekonomiye de etkisi var"
Abalı şunlara dikkati çekti:
"Şu anda kanunumuzda olmayan, Merkez Bankasının da 16 Nisan 2021 tarihinde hem gayri maddi varlık tanımlayıp hem de ödeme yapılamayacağına dair hükmünü bulması sebebiyle gündemimizde de olmayan ödeme konusu pilot projelerde SWIFT ve SEPA'nın yerini alacak şekilde ucuz networkler üzerinden takas ve işlemlerinin ödemede bitirilmesi şeklinde gündeme geliyor. Yarın ihracat ve ithalat işlemlerinizi de sizden ödeme istendiği zaman siz SWIFT'ten 1-2 gün kaybettiğiniz için belki de dezavantajlı duruma geleceksiniz. Bunun reel ekonomiye de etkisi var. Yani bu sadece Bitcoin, Ethereum ekseninde ya da meme coin ekseninde ele alınamayacak kadar önemli bir konu. Konunun hep kripto üzerinde ele alınmasından dolayı biz bunu çok önemsiyoruz."
"Aynı zamanda sermaye piyasa ürünlerinin tokenizasyonu geldi. Bu çok büyük bir gelişme." ifadesini kullanan Abalı şöyle devam etti:
"Menkul kıymetle nasıl özdeşleştiğinin de tanımlanması lazım"
"Yani bono, fon, Eurobondun; Eurobond olarak alınabilmesi için 200 bin dolarlık, 500 bin dolarlık ticketler yerine bunları tokenize edilerek 500, 1000 dolarlık olarak doğrudan halka satışı olması, bunları değerlendirirken aynı zamanda gayri maddi varlık tanımı da dikkatimizi çekiyor. Çünkü bir sürü varlık tanımı birçok hizmet sağlayıcı tanımı Avrupa'dan kalktı ve kripto hizmet sağlayıcısı ve kripto varlığa döndü. Bu tanım içerisinde bizden farklılaşan bir nokta var. En son getirilen tanım itibarıyla bunlar varlık ve halkların dijital temsilciliği olarak ifade edilmiş durumda Avrupa'da. Bizde kripto varlıklar gayri maddi varlıklar olarak tanınıp varlık olarak ya da hak olarak ifade edilebilir diye geçiyor. İkisinin arasında fark şundan çıkıyor; Madde 2'deki tanımların oturabilmesi, altında yatan menkul kıymetle nasıl özdeşleştiğinin de tanımlanması lazım."
Pek çok noktada ikinci düzenlemelere muhtaç vaziyette olduklarının altını çizen Abalı, "Varlık sınıflaması para mıdır? Bilançoları tutabilecekler mi? O zaman kripto varlık olarak mı duracak? Para olarak mı duracak? Gebe konulardaki bütün ayrıştırmalar bütün konular vergilendirme hususları dahil olmak üzere ikinci düzenlemelere kalıyor." diye konuştu.
Abalı, saklama üzerinden yola çıkarak saklamacının önünü görebilmesi için bu mevzuatlarla uyum içinde neler geliştirmesi gerektiğini görmesi gerektiğini hatırlattı.
FATF'ın burada ana faktör olduğu için çok hızlı bir şey çıkacağını düşündüğünü belirten Abalı, "Dün mecliste de fazlasıyla bir tartışma olmadı. Yani bunların üzerine çok fazla değinilmedi." açıklamasında bulundu.
"Yasal düzenlemeyi avukat kimliğine olumlu buluyorum"
Paribu Baş Hukuk Müşaviri Mehmet Türkarslan ise "Bu yasal düzenlemeye genel olarak avukat kimliğine baktığımda olumlu buluyorum." dedi. Kanunu üçlü sacayağına benzeten Türkarslan, "Saklama tarafında örneğin kullanıcı saklama için kendi cüzdanını çekmesi lazımdı. Kendi cüzdanını da saklamıyorsa da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yetkilendirilmiş bankalar ya da kurum tarafından yetkilendirilmiş kurumlara girilmesi zorunluluktur." yorumunu yaptı.
"Dikkatle takip edilmeli"
Türkarslan, bunun bu kadar basit olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani bir coini bir banka saklamıyorsa kullanıcı da çekmiyorsa platform ne yapacak? Nereye gönderilmesi lazım? Nerede tutulması lazım? Banka tarafında bankaya bu yetki 7/24 esasında burada devam edecek mi etmeyecek mi? En önemlisi de bunun maliyetine kim katlanacak? Ben bunu kullanıcıya mı yansıtacağım? Yoksa bunun maliyetine ben mi katlanacağım? Bazı soru işaretleri var. Bu soru işaretlerinin ikinci düzenlemede gelmesini bekliyorum. Buradaki her eksiklik sektörü ciddi anlamda güvensizliği artırabilir. O yüzden dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence bu üçlü sacayağının bir tarafı da kanun tasarısında, yasa tasarısında bence fragman olarak gösterilmiş olan ve bu tasarı kanunlaştıktan sonra esas MASAK tarafından geleceğini tahmin ettiğim yeni ikinci düzenlemeler olacak. Üçüncü olarak platformun işleyişinde yeterlilikler düzenlenmiş. Yine çerçeve olarak sermaye yeterliliğinin ne olacağı ikinci düzenlemeye de gelecek. Hem ortaklar hem de temsili yetkili kişiler tarafından aranan şartların ben doğru olduğunu düşünüyorum. Bunların sektörü geliştirecek şartlar olduğunu düşünüyorum."
Türkarslan, gizlilik tanıyan kripto varlıkların listelenmemesi, sermaye piyasası araçlarına özgür, hakları sağlayan kripto varlıkların listelenmemesi gibi TÜBİTAK tarafından bir çerçevede çizileceğini düşündüğünü belirtti.
BTC Türk Baş Hukuk Müşaviri Ayça Aktolga da düzenlemenin sürekli denetim mekanizması olduğunu söyledi.
Aktolga, "Mesela bir kripto varlığın doğduğu andaki olma hali nedir? Mesela kripto doğduğu anda utility token doğmuştur ama zaman içerisinde gelişmiştir, evrilmiştir ve security token olmuştur bilemezsiniz. Dolayısıyla bunu sürekli bir denetimden geçirmek gerekiyor." diye konuştu.
Mevzuatın hiç böyle yorumlara, ayrımlara girmediğini belirten Aktolga, "Mevzuat demiş ki niyetine bakarım. Senin o andaki niyetin neyse ben ona göre hareket ederim." açıklamasında bulundu.