Kredi-mevduat faizlerindeki makas tarihi seviyede: ‘Ayrışma daha da derinleşebilir’

Kredi faizleri ve mevduat faizleri arasındaki ayrışma uzun süredir devam ederken; en son açıklanan verilerle tarihi seviyelere ulaştı. Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, faizlerdeki ayrışmanın daha da derinleşebileceğine dikkat çekerken; İkon Menkul Araştırma Müdürü Onur Altın, bankalarda geçen sene gördüğümüz karlılık oranlarının bu sene oluşmayabileceğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kredi-mevduat faizlerindeki makas tarihi seviyede: ‘Ayrışma daha da derinleşebilir’

Şenay ZEREN

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre, 31 Mart ile biten haftada 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi ortalama yüzde 29,2 seviyesine yükseldi. Önceki hafta bu oran yüzde 28,10 seviyesine çıkarak 20 yılın zirvesini görmüştü. Ticari kredi faizleri ise, 31 Mart haftasında yüzde 14,78 oldu. Böylelikle ticari kredi faizleri ile mevduat faizleri arasındaki makas 14,5 seviyesine yükselerek tarihi seviyelere ulaştı.

Enver Erkan, kredi-mevduat faizlerindeki makasın açılmasıyla ilgili olarak “Bu ayrışma, bankalar aleyhine gelen yeni menkul kıymet ve zorunlu karşılık kuralları ile daha da derinleşecektir. Bankalar düşük faizli tahvil/bono almak istemeyeceği ve olası bir faiz artışında zarar etmek istemeyeceği için, mevduat faizleri yükselmeye devam edecek” olarak değerlendirdi. Onur Altın, bankaların faizlerdeki bu ayrışmadan olumsuz etkileneceğine dikkat çekerek, “Bu durumda bankaların bilançosu olumsuz etkilenebilir. Bankalar düzeyinde geçen sene gördüğümüz karlılık oranları bu sene muhtemelen oluşmayacaktır. Ayrıca banka hisse senetleri olumsuz açıklanacak bilançolar sonrası satışlar yiyebilir” dedi.

31 Mart haftasında bankacılık sektörünün kredileri 8 trilyon 174 milyar TL'den 8 trilyon 591 milyar TL'ye; mevduatı ise 9 trilyon 654 milyar TL'den 9 trilyon 959 milyar TL'ye yükseldi.

Kredi ve mevduat faizlerindeki ayrışma daha da derinleşebilir
Enver Erkan – Dinamik Yatırım Başekonomisti

Liralaşmayı sağlamaya yönelik bütün düzenlemeler sonucunda politika faizine en yakın faiz oranları tahvil/bono faizleri ve kısmen ticari kredi faizleri olmuştur. İhtiyaç kredisi faizleri ile mevduat faizleri de bu süreçte derin bir ayrışma yaşayarak yükselişe geçti.

Bu ayrışma, bankalar aleyhine gelen yeni menkul kıymet ve zorunlu karşılık kuralları ile daha da derinleşecektir. Bankalar düşük faizli tahvil/bono almak istemeyeceği ve olası bir faiz artışında zarar etmek istemeyeceği için, mevduat faizleri yükselmeye devam edecek. Çünkü bankalar büyük olasılıkla mevduat tarafını artırma eğiliminde olacak.

İhtiyaç kredisi faiz oranları ise, zaten tabelada yüksek tutulmakta, döviz talep riski alınmak istenmediği için statüko değişmeyecek. Kredi faizlerinin yapay bir mekanizma ve düzenlemelerle belli seviyelerde tutulmaya çalışıldığı bir ortamda mevduat faizlerinin sürekli artması, pasif tarafın oluşturduğu kaynak maliyetini yükseltecek ve bankaların bilanço yönetimini zorlaştıracaktır.

Bankaların geçen seneki kârları bu sene oluşmayabilir
Onur Altın - İkon Menkul Araştırma Müdürü

Uzun bir süredir aslında biz TCMB faizleri ile piyasa faizlerinin ayrıştığını izliyoruz. Özellikle TCMB’nin faizleri yüzde 19’dan indirmeye başladığı dönem sonrası ortaya çıkan bu durumun halen devam ettiğini görmekteyiz. TCMB tarafından açıklanan 31 Mart haftasına ait 3 aya kadar vadeli mevduat faiz oranı yüzde 29.2’ye yükselirken piyasada yüzde 30-40 bandında mevduat faiz uygulayan bankalar görüyoruz. Ticari kredi faizleri ise yüzde 14.78’de kalırken makas farkı 14.4 puana yükselmiş durumda.

Bu durumda bankaların bilançosu olumsuz etkilenebilir. Bankalar düzeyinde geçen sene gördüğümüz karlılık oranları bu sene muhtemelen oluşmayacaktır. Ayrıca banka hisse senetleri olumsuz açıklanacak bilançolar sonrası satışlar yiyebilir.

Faizlerin daha da artmasını bekliyoruz

TCMB, Liralaşma stratejisi çerçevesinde bankalara toplam mevduatları içerisinde TL mevduatının payının artırmasını istemişti. Ayrıca bugün yaptığı yeni tebliğ değişikliğinde TL mevduat payının toplam mevduat payı içerisinde yüzde 60’ın altında kalması halinde menkul kıymet alma yükümlülüğünü 3 puandan 7 puana çıkartırken eski tebliğde bu oran yüzde 50’nin altında kalan bankalar için 8 puan olarak uygulanıyordu.

Yani, TCMB bankaların daha fazla TL toplamasını ve döviz işlemlerinden uzak durmasını işaret ediyor. Bu durumda yeni gelen tebliğ ile bankaların daha çok TL toplaması planlanırken, önümüzdeki haftalarda kredi faizlerinin artmasına neden olacaktır. Mevduat faizlerinin de daha da artmasını bekliyoruz. Böylelikle mevduat faizi-ticari kredi faizi daha da açılabilir.

 

Ekonomi