Körfez yüküne alternatif rota
Denizcilik şirketleri, riskli Kızıldeniz geçişine alternatif olarak Türk ihraç ürünlerini Suudi Arabistan üzerinden karayolu bağlantısıyla Körfez ülkelerine taşımaya başladı.
Aysel YÜCEL / İSTANBUL
MSC, Yemen’i bypass etti. Şirket, yükleri, orta ölçekli gemilerle Suudi Arabistan’ın King Abdullah Limanı’na, oradan da TIR’larla Körfez ülkelerine ulaştırıyor. Deneme seferinde Mersin’den alınan yük 10 günde Kuveyt’e ulaştı.
Kızıldeniz’de Husilerin ticari gemilere yönelik saldırılarının küresel tedarik zincirinde yarattığı kriz büyürken, dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden olan MSC, saldırıların düzenlendiği Yemen’i bypass ederek Türk ürünlerini Arap Körfezi ülkelerine ulaştırmak için yeni bir hizmet başlattı. Bu kapsamda şirket, Tekirdağ, Derince ve Mersin limanlarından alınan yükleri, Süveyş’i geçecek orta ölçekli gemilerle Suudi Arabistan’ın King Abdullah Limanı’na, oradan da TIR’larla Kuveyt, Katar, Umman, Bahreyn ve BAE gibi diğer Körfez ülkelerine teslim ediyor. İlk deneme seferinde Mersin’den alınan Türk peynirleri, soğutuculu konteynerler ile 5 gün denizde ve 5 gün karada olmak üzere toplam 10 günde Kuveyt’e taşındı.
MSC, Türk müşterilerinin mağduriyetini gidermek için harekete geçti
İsrail-Hamas savaşına bağlı olarak Kızıldeniz’de İran destekli Husiler, aralık başından bu yana Süveyş Kanalı’ndan geçen gemilere saldırı düzenliyor. Küresel deniz taşımacılığını domine eden Maersk, MSC, Hapag Lloyd gibi dev armatörlerin Asya ile Avrupa arasındaki taşımalarda Süveyş Kanalı yerine rotalarını Ümit Burnu’na çevirmesiyle konteyner navlunu yükselişe geçerken, transit sürelerin yüzde 40’a yakın uzamasıyla tedarik zincirinde de kırılmalar başlamıştı. Globalde bazı fabrikalar üretime ara vermek zorunda kalırken, kriz Türkiye’nin dış ticaretine sekte vurdu. Hammadde ithalatında sıkıntıların artması iç piyasada fiyatları yükseltirken, bazı ihracat siparişleri de yurt dışındaki alıcısı tarafından askıya alınmaya başlamıştı. Krizden en fazla etkilenen ise Körfez ülkelerine mal satan ihracatçı olmuştu. MSC, Türk müşterilerinin mağduriyetini gidermek için harekete geçti.
4-8 gün içinde teslimat
Kızıldeniz krizine çözüm olarak yeni servisini müşterilerine duyuran MSC Türkiye, şu bilgileri paylaştı: “MSC olarak, Kızıldeniz’deki olumsuz duruma karşılık başlattığımız Kızıldeniz servisimize, bu servisimiz üzerinden yeni bir hizmet daha ekliyoruz. Tekirdağ - Derince - Mersin - King Abdullah - Cidde - Aqaba - Tekirdağ rotasını takip eden servisimiz üzerinden Suudi Arabistan King Abdullah limanı varışından sonra transit gümrüklemesini yaparak Arap Körfez ülkelerine karayolu ile teslim olanağı sağlıyoruz. Arabistan Yarımadası’nda sunduğumuz bu hizmetle, kapıdan kapıya taşıma olanağı sunarak transit sürelerimizi kısalttık. King Abdullah’tan Bahreyn ve Ürdün’e 4-5 gün, Kuveyt ve Katar’a 5-6 gün, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 6-7 gün ve Umman’a 7-8 kapı teslimi servisimiz hizmetinize sunuldu.”
“Gıda siparişleri iptal edilmişti”
EKONOMİ’ye konuşan MSC Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek, ilk olarak 5 Ocak’ta bir deneme seferi başlattıklarını ifade ederek, “Önceliği gıda ürünlerine verdik. Çünkü Körfez ülkelerinde Türk gıda ürünlerinin önemli bir payı bulunuyor. Ancak Kızıldeniz krizi nedeniyle transit süreler çok uzadığı için karşı yurt dışındaki alıcı malı istemiyordu. İlk deneme seferinde Mersin’den alınan yerli peynirler 10 günde Kuveyt’teki alıcısına kapıda teslim yapıldı. Ümit Burnu’nun dolaşılması nedeniyle Körfez ülkelerine yönelik transit süreler 45 güne kadar çıkmıştı. Yeni servisimiz sayesinde bu süre 15 günün altına indi. Mersin’den 5 günde Suudi Arabistan’a oradan da 4 ila 8 gün arasında karayolu ile Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne karayoluyla taşıyoruz. İlk deneme seferinde Mersin’den alınan yerli peynirler 10 günde Kuveyt’e” dedi.
Otomotiv ve beyaz eşyadan da talep geldi
Barış Dilek, Kızıldeniz krizinin Türkiye’nin dış ticaretinde en fazla Körfez ülkelerine yapılan ihracatı etkilediğini hatırlatarak, “Uzakdoğu ülkelerinden ağırlıklı olarak ithalat yapılıyor. Ancak ihracatta Körfez ülkeleri önemli bir paya sahip ve bu pay giderek artıyor. İlk olarak gıda ürünlerini taşıdık. Deneme seferimiz başarıyla geçti. Otomotiv yan sanayi ve beyaz eşyanın yanı sıra, tekstil, orman ürünleri ve inşaat sektörlerinden de talepler gelmeye başladı” dedi. Şu anda 5 bin TEU’luk üç adet gemiyle Körfez ülkelerine taşıma yaptıklarını belirten Dilek, talebin artması durumunda gemi boyutlarını büyütebileceklerini söyledi. Öte yandan, MSC’nin, büyük gemilerle yapılan Med Hindistan servisi de Ümit Burnu üzerinden hizmet vermeye devam ediyor. Husilerin Yemen’de g emilere yönelik saldırılarından önce limanına göre değişmekle birlikte 12 ila 22 gün arası transit sürelerde taşınan yükler, değişen rota nedeniyle 15 ila 45 güne kadar uzamıştı.
“Navlun makul seviyelerde”
MSC Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek, karayolu bağlantılı yeni servisle transit süreleri Ümit Burnu alternatifine göre kısalttıkları gibi, navlunun da makul seviyelerde olduğunu ifade etti. Dilek, “Bu yeni Kızıldeniz servisimizi kullanan müşterilerimiz, sunduğumuz fiyatları ‘ödemeye değer’ buluyor ve hacimler de artıyor” diye konuştu.
Hapag Lloyd da karaya yöneldi
MSC, benzer bir hizmeti Avrupa- Ortadoğu arasında da başlattı. Deniz taşımacılığının önde gelen şirketlerinden Hapag-Lloyd da Kızıldeniz’deki gemilere yönelik Husi saldırıları nedeniyle bir sonraki duyuruya kadar gemilerini Ümit Burnu çevresine yönlendirmeye devam edeceğini ancak bu rota değişiminin iş üzerindeki etkisini hafifl etmek için Suudi Arabistan üzerinden kara koridorları açtığını duyurdu. Şirket, web sitesinde müşterilerine yaptığı daha önceki bir açıklamada, Cidde çıkışlı okyanus servislerine Jebel Ali, Dammam ve Jubail’den kara bağlantıları sunacağını söyledi. Açıklamada, “Amacımız, Kızıldeniz’deki durum normale dönene kadar bu beklenmedik kapanmanın üstesinden gelmek için uygun bir acil durum çözümü sağlıyor” ifadeleri kullanıldı.
Konteyner navlunu yüzde 25 daha arttı
Drewry’nin Dünya Bileşik Konteyner Endeksi, saldırıların başladığı 21 Aralık’tan bu yana hızlı yükselişe geçmişti. 21-15 Ocak tarihleri arasında yüzde 120’nin üzerinde artan endekste, aynı tarihte Şangay-Cenova hattında ise navlundaki yükseliş yüzde 300’e yaklaşmıştı. Drewry’nin Dünya Konteyner Endeksi, bu hafta da yüzde 25 artarak 3.777 dolara yükselirken, Şangay-Cenova hattında ise bu rakam 6.282 puanı aştı.
Yerli armatör de alternatif hazırlığında
Yerli armatörler de Kızıldeniz krizini aşmaya yönelik alternatif çözümlere hazırlanıyor. Türkiye’nin önde gelen armatörlük şirketlerinden Medkon’un Genel Müdürü Mahmut Işık, konuyla ilgili EKONOMİ’ye açıklamalarda bulundu. Bir diğer yerli armatörlük şirketi Turkon ile Körfez ülkelerine yönelik ortak servis kurma hazırlığında olduklarını belirten Işık, “Detayları netleştirmeye çalışıyoruz. İki adet 1.100 TEU gemiyle ‘joint venture’ servis düşünüyoruz. Rotanın ise Mersin-İskenderun-Cidde-Aqaba olmasını planladık” dedi.