Kıyafet de yatırım aracı oldu
Sürekli artan fiyatlar, konut ve otomobilin ardından hazır giyimi de yatırım aracı yaptı. Bu durum perakende sektöründe ihtiyaç dışı tüketimi tetiklerken, ikinci el piyasasında da hareketliliğe yol açtı.
Yener KARADENİZ
Tüm dünyada yaşanan yüksek enflasyon, tüketim alışkanlıklarında da önemli değişimlere yol açtı. Bu değişimlerden biri de ihtiyaç dışı tüketimde yaşanan artış. Salgın döneminde stok eğilimi olarak karşımıza çıkan söz konusu gelişme, şimdiler de fiyat hassasiyeti nedeniyle yeniden kendini gösterdi.
Ürünlere zam geleceği ve bir daha aynı fiyata bulamayacağı endişesi ile hareket eden tüketiciler, otomobil ve gayrimenkulde olduğu gibi ayakkabıdan kıyafete kadar birçok ürüne de yatırım aracı gözü ile bakmaya başladı. Sektör temsilcileri, vatandaşların söz konusu eğiliminin ikinci el ürün satan platformlara da ilgiyi artırdığını dile getirdi. Bu nedenle indirim sezonuna girilen hazır giyim ve ayakkabı sektörlerinde özellikle kışlık ürünlere talep adeta patladı. ABD’de geçtiğimiz ay yapılan bir araştırma da bu durumu doğruluyor. İngiltere merkezli global veri analizi ve danışmanlık şirketi GlobalData tarafından yayınlanan rapora göre, küresel ikinci el eşya pazarı bu yıl 24 büyüyecek.
İkinci el pazarı yükselişte
Rapora göre, sadece ABD’de ikinci el pazarının 2026’ya kadar ikiye katlanarak 82 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Perakende sektörü oyuncularının 4'te üçü de müşterilerine ikinci el ürünler sunmaya açık olduklarını dile getiriyor. Tüketiciler ise yüzde 62’si yeni satın almadan önce ikinci el ürün arıyor. Rapora göre Z kuşağı ve Y kuşağı tüketicilerinin neredeyse yarısı (%46), bir ürünü satın almadan önce potansiyel yeniden satış değerini değerlendiriyor. Söz konusu gelişme son aylarda rekor düzeye yükselen enflasyon nedeniyle Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladı. Ancak Türkiye’de söz konusu pazarın büyüklüğü konusunda henüz net bir veri olmasa da büyüme hızı konusunda diğer ülkelere göre daha önde olduğu tahmin ediliyor.
Vatandaş kısır döngüye girdi
Türkiye’de 184 üye firmaya ait 465 marka ve 59 bin mağazayı temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel de bu durumu doğrulayan isimlerden biri. Sinan Öncel, derneğe üye firma yöneticilerinin hali hazırda yaşanan ekonomik belirsizlik ortamında cirolarda düşüş beklerken tam tersine yaşanan artışın kendilerini şaşırttığını söyledi.
Sinan Öncel, “Bu durumun sebebine baktığımızda tüketicilerin zam gelecek beklentisi ile hızlı tüketim ürünlerine talep gösterdiğini görüyoruz. Tuvalet kağıdından sabuna, gıda ürünlerinden ev eşyasına kadar birçok ürün ilerde bu fiyata bulunamayacağı ve ilerde kullanırım düşüncesi ile şimdilerde büyük boylarda ve yüksek adetlerde alınıyor. İhtiyaçlar erkene çekiliyor. Söz konusu gelişme talep enflasyonuna yol açıyor. Kısır bir döngü durumu söz konusu. Talep, fiyat artışlarını da beraberinde getiriyor. Enflasyonist beklentiyi kırmak lazım. Vatandaş bu kısır döngüye girmiş durumda” dedi.
Kışlık ürünlere talep artıyor
Hazır giyim ve ayakkabıda da benzer bir durumun yaşandığını kaydeden Sinan Öncel, şöyle devam etti: “Birçok üründe olduğu gibi hazır giyimde de kışlık ürünlere talep söz konusu. Vatandaşlar, ürünlere bir anlamda yatırım aracı olarak bakıyor. ‘Kullanmasam satarım ya da kullanıp daha sonra satarım’ düşüncesi ile hareket ediyor. Bu da ikinci el ürün satış platformlarında hareketliliğe yol açıyor.”
İkinci el ürün satış platformu dendiğinde Türkiye’de 3 platform öne çıkıyor. Bunlardan ilki Trendyol çatısı altında faaliyet gösteren Dolap’ın yanı sıra Gardrops ve Modacruz. Dolap tarafından geçen yıl açıklanan verilere göre şirket, 2020’de 1 milyar 450 milyon TL tutarında, 22.4 milyon adet ürün satışı gerçekleştirdi. 1,4 milyon aktif bireysel satıcı, Dolap üzerinden aylık ortalama 900 TL kazanç elde etti. Bu yıl sonunda satıcıların Dolap uygulaması üzerinden 7 milyar TL’lik ürün satışı gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Kıştan kışa %30 fiyat artışı bekleniyor
Söz konusu gelişmelerin ana odağında ise fiyat artış beklentisi yer alıyor. TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı verilerine göre geçen yılın aynı dönemine göre tüketici enflasyonu yüzde 78,62 seviyesine yükselirken üretici enflasyonu ise yüzde 138,31’e çıkmıştı. Arada oluşan 60 puanlık fark, yeni zamların bir anlamda habercisi olarak görülüyor. Peki giyimde beklenen fiyat artışı beklentisi ne? Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya geçen yıl yüzde 100’e varan hammadde fiyatları artışı nedeniyle kışlık ürünlerde yüksek fiyat artışlarının yaşandığını hatırlattı. Kaya, “Son 3-4 aydır hammadde ve emtia fiyatlarında bir duruş oldu. Hatta bir nebze düşüş görüldü. Temmuz ayında yapılan asgari ücret artışının yanı sıra, enerji ve dövizdeki artış devam ediyor. Biz üreticiler olarak yüzde 5-10 artış ile satmak zorunda kalacağız ama bu, tüketiciye yüzde 20-30 arasında fiyat artışı olarak yansıyacaktır. Bu yıl düşük kalmasının sebebi de geçen yıl yaşanan yüksek fiyat artışları oldu. Geçen kış yüzde 70’leri aşan fiyat artışları yaşandı. Bir de hane halkının alım gücü düştü. Dünyada resesyon var. küçülmeye gittiğimiz bir noktada yüksek fiyat darboğaz getirir” ifadelerini kullandı.