Karyağdı: Sık sık değişen vergi oranı belirsizlik yaratıyor
Gelir İdaresi E. Strateji Geliştirme Daire Başkanı Nazmi Karyağdı, 10 yıl önce mükellef ve meslek mensuplarını en çok zorlayan verginin KDV olduğu halde, günümüzde kurumlar vergisinin daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Karyağdı, bu karışıklığın girişimcilerin yatırım ve tasarrufa yönelik kararlarını zorlaştırdığını bildirdi.
Hüseyin GÖKÇE-ANKARA
EKONOMİ Gazetesi'ne değerlendirmede bulunan Nazmi Karyağdı, bundan 10 yıl önce mükellefleri, YMM’leri, mali müşavir ve muhasebecileri en çok KDV’nin zorladığını kaydetti. Bugün ise yapılan düzenlemeler ve kanuna eklenen maddelerle kurumlar vergisinin en karmaşık vergi haline geldiğinin altını çizen Karyağdı, “Mevzuattaki gittikçe artan karışıklık girişimcilerin yatırım, harcama ve tasarruf alanında vereceği kararları zorlaştırır hale geldi” dedi. Bu durumun isabetli karar verilmesini de engellediğine vurgu yapan Karyağdı, “Sık sık yapılan oran değişiklikleri ise belirsiz bir vergi ortamı yaratmaya başladı” diye konuştu.
Çok bilinmeyenli bir denklem gibi 1949 yılında çıkarılan Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, 2007 yılında yapılan reformla yürürlükten kaldırılarak vergi oranının %20’ye indirildiğini hatırlatan Karyağdı, o dönem sadece “Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden %20 oranında alınır.” şeklinde olan uygulamanın, bugün 9 ayrı fıkra ile düzenlendiğini aktardı.
BİST’te ilk defa işlem görenler, sanayici sicil belgesi olanlar, ihracatçılar gibi kesimlere ayrı vergi oranları uygulandığını dile getiren Karyağdı, yatırım teşvikleri kapsamında getirilen indirimli kurumlar vergisi uygulaması da bir anlamda bu karmaşaya ek katkı sağladığını bildirdi.
Karyağdı, “Her bir faaliyet türünün, her bir yatırımın kazancını ayrı ayrı tespit edebilmek gibi gerçek tutarı fiiliyatta nerdeyse bulmanın imkânsız olduğu bir denklem, geçici vergi ve kurumlar vergisi dönemlerinde vergi mükelleflerinin ve onların mali müşavirlerinin önüne çok bilinmeyenli bir denklem gibi çıkmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. Kurumlar vergisi matrahını hesaplamaya geçilirken finansman giderlerini ayıklayarak bunun %10’luk kısmını tespit etmenin zorluğundan bahseden Nazmi Karyağdı, aynı şekilde taşıt aracı giderlerinin %30’unu ayrıştırıp bunları kanunen kabul edilmeyen giderlere aktarmanın da yoruma açık bir konu olduğunu bildirdi.
Karyağdı, kayıt ve beyanname hazırlama sürelerinin olağanüstü artmasına rağmen, ücret tarifelerinde artış yapılmamasının meslek mensuplarının maddi ve manevi olarak tükenmelerine sebep olduğunu dile getirdi.
“Kanun büyümeyi destekleyici olmalı”
Sorunun çözümüne yönelik önerilerini de sıralayan Nazmi Karyağdı, kurumlar vergisi kanununun, büyümeyi destekleyici, mükellefi n gönüllü uyumunu gözeten, vergi güvenliğini güçlendiren, geniş tabanlı, düşük oranlı, yaşanabilir bir vergi ortamını sağlayacak şekilde sadeleştirilmesi gerektiğini söyledi. Matrah belirlenmesinde yoruma açık konuların mükellef ve kamu haklarını denge içinde gözetecek şekilde giderilmesinin önemine işaret eden Karyağdı, “Beyannamelerin doğru ve zamanında verilmesinde oldukça önemli bir fonksiyon icra eden SMMM ve YMM’lerin asgari ücret tarifeleri hem ekonomide yaşanan fiyat artışları hem de artan iş yükü nedeniyle hayatın gerçekleri dikkate alınarak belirlenmelidir” dedi.
“Aynı dosya için 50 farklı sonuç çıkıyor!”
Vergi sistemindeki karmaşıklığına ilişkin ABD’de 1990’lı yıllarda yapılan araştırmaya ilişkin ilginç bir örnek veren Nazmi Karyağdı, bir ailenin finansal kayıtlarının gönderildiği 50 muhasebeciden 2 tanesinin bile aynı rakama ulaşamadığını kaydetti. Karyağdı, bugün Türkiye’de de farazi bir kurumun mali kayıtlarının 50 mali müşavirlere iletilmesi durumunda iki mali müşavirin de aynı rakamı bulma şansının oldukça azaldığını aktardı. Karyağdı, “Artan yoruma açık alanlar özelgelerle veya yargı kararları ile açıklığa kavuşturulmak yerine daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu nedenle de mevzuattaki gri alanlardan ve artan iş yükünden kaynaklı olarak beyan edilen kurumlar vergisi matrahlarında önemli farklılıklarla karşılaşılma olasılığı fazlasıyla artmıştır. Karmaşıklıktan kaynaklanan bu durum doğal olarak girişimciler için vergi riski anlamına geliyor” dedi.