Kâr eden şirket de nakit sıkıntısı yaşayabilir

EY Türkiye Şirket Ortağı Füsun Patoğlu Cengiz, pandemi ile birlikte artan belirsizliklerle nakit yönetiminin daha da önem kazandığını vurgulayarak kâr eden şirketlerin bile sıkıntı yaşayabileceğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kâr eden şirket de nakit sıkıntısı yaşayabilir

ŞEBNEM TURHAN

EY Türkiye Şirket Ortağı, Danışmanlık Finans Lideri Füsun Patoğlu Cengiz, Türkiye’de çoğu şirket ile işbirliği içinde çalıştıklarını hatırlatarak “Yakından değerlendirme fırsatı da bulduğumuz üzere; ne yazık ki Türkiye’de faaliyet gösteren çoğu şirketin nakit yönetimini etkin bir seviyede gerçekleştiremediğini gözlemliyoruz” dedi. Kâr eden şirketlerin bile uzun dönemli sürdürülebilirliği destekleyecek nakit akışına sahip olamadıklarını kaydeden Cengiz, pandemi ile birlikte gelen ve belirsizliklerle dolu yeni normalde nakit yönetiminin daha da önem kazandığını vurguladı.

Verimli nakit yönetimi için en önemli unsurlardan birinin, mevcut durumun yanı sıra, gelecek dönemlere ilişkin tahminler yaparak yönetim kadrolarının rahatlıkla karar verebileceği bir öngörü oluşturabilmek olduğunu söyleyen Cengiz, “Nakit yönetimini yalnızca izleme veya raporlama fonksiyonu olarak görmemek gerekir. Gelir tablosundaki kâr kalemi aslında sadece bir muhasebe değeridir. Bu bilgiyi farklı açılardan okumayan şirketler, kâğıt üzerinde para kazanıyor olsalar bile faaliyetlerini gerçekleştirirken nakit akışı sıkıntısı yaşayabilmekte ve bu sıkıntıyı yönetemeyen şirketler iflasa dahi sürüklenmektedirler” dedi.

Cengiz, kâr eden bir şirketin nakit akışında sıkıntı olabileceği gibi tam tersi bir durumun da mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Amortisman, KDV, kredi anapara geri ödemeleri ve tahakkuklar gibi kalemler gelir ve nakit akış tablolarının farklı performanslar göstermesine neden olur. Şirketler her ne kadar ‘kâr’ odaklı takip yapsalar da asıl farkı yaratan, uzun dönemli sürdürülebilirliği ve kârlılığı destekleyen güçlü bir nakit akışına sahip olmaktır. Bu nedenle likiditesini doğru takip edip, yönetebilen şirketler rakiplerinin arasından öne çıkmaktadır.”

Pandemi likiditede baskı oluşturdu

Pandemi döneminde nakdin gücünü bir kez daha hatırlattığına dikkat çeken Cengiz “Çalışan maaşları, ofis kiraları, tedarikçi ödemeleri, genel giderler gibi işlerin normal akışında göz önünde olmayan, temel birçok aktivitenin bile devamlılığında sorunlar yaşandı. Sektörlere göre doğal olarak farklılık göstermekle birlikte, birçok sektörde kriz ortamında temel olarak cirolarda ve nakit girişlerinde azalışlar yaşandı. Çoğu işletme için bu dönemde kaybedilen gelir, likidite üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu” dedi.

Cengiz, bu dönemde ilk görülenin dijitalleşmenin önemi olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Satış kanallarını çeşitlendiren, dijital kanalları kullanan şirketler yaşanan olumsuz durumun etkilerini azaltmayı ve gelirlerini yönetmeyi başardı. Likidite yönetimini kriz öncesinde sağlıklı şekilde gerçekleştiren, nakit giriş-çıkışlarını ve pozisyonunu takip eden, düşük borçluluk oranına sahip, finansal kaynaklara erişebilen, limit boşluğu barındıran, güçlü sermayesi olan şirketler kriz döneminde faaliyetleri için sürdürülebilirlik stresini rakiplerine oranla çok daha az hissettiler.”

Etkin nakit yönetimi büyütecek

Cengiz, belirsizliklerin sürdüğünü ve bunun dünyaya yeni normal düzene hazır olmak gerektiğini anlattığını dile getirerek “Devam eden belirsizlikle birlikte, yeni normalde de şirketlerde likidite yönetiminin önemini artırarak devam edeceğini öngörüyoruz. Likiditenin eşanlı takibi, nakit üzerinde sürekli bir gözün olması şirket kültürleri açısından zor olacaktır. Fakat etkili ve gerçek zamanlı nakit yönetimi; şirketleri var olma savaşı vermekten büyüme fırsatlarını yakalama basamağına taşıyan en önemli etken olacaktır. Dönemin dinamikleri şirketler için, artan farkındalık ile geciken yatırımların yapılması ve güçlü bir nakit akışı yönetiminin oluşturulması adına birçok fırsat barındırmaktadır” dedi.

Gereksiz harcamalardan kaçınılmalı

Pandemi ile birlikte başlayan genişleyici para politikalarının sonuna doğru gelindiğini kaydeden Cengiz, "Son haftalarda yavaşladığını, maliyetlerin arttığını görüyoruz. Dolayısıyla kaynaklara erişim ve fırsat maliyetleri artıyor. Bu noktada şirketlerin nakit maksimizasyonuna yönelik aksiyonlarını alması ve bilanço kalemlerini gözden geçirerek nakit yaratacak fırsatları yakalaması, nakit pozisyonlarını sıkı takip etmesi, alacak ve ödemeler dengesini koruması, maliyetlerini optimize ederek gereksiz harcamalardan kaçınması faydalarına olacaktır” dedi.

Ekonomi