İTO, tekstil ihracatına destekte ilk adımı attı

OSMAN KILIÇ

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tekstil sektörüne yönelik düzenlenen “Textile B2B Istanbul” etkinliğinde yabancı ülkelerdeki ithalatçı firmaların yetkililerini İstanbul’da ağırladı.

İTO, yeni konsepti "Gate of Business"ın ilk etkinliğini kumaş ve tekstil aksesuarları sektörü için gerçekleştirdi. Bu kapsamda kumaş ve tekstil aksesuarları sektöründeki üyeleri için 8 ülkeden yaklaşık 500 alıcı firma İstanbul’a geldi.

Projenin ilk adımı olarak Rusya, Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Polonya’dan gibi ülkelerden gelen ithalatçı firmalar kumaş ve tekstil aksesuarları üreticisi 86 Türk firması ile satın alım masasına oturdu.

Türkiye’nin tekstilde çok önemli bir üretici ve ihracatçı konumda olduğunu hatırlatan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Buna rağmen Türkiye'nin markalı bir fuarı yok. Bu sorunu çözmek için ilkin bu B2B ile tohumları attık, ardından bunu 2020 yılıyla birlikte fuara çevirmeyi düşünüyoruz. Bu fuarı Türkiye'nin en önemli fuarı olarak konumlandırmak istiyoruz. Ayrıca bu etkinlikte firmalardan aldığımız B2B sayılarına baktığımızda 4500'ün üzerinde görüşmeler olacağı gozlemleniyor” dedi.

Tekstil, hazır giyim ve buna bağlı sektörlerde fuar denilince nasıl Paris'teki, Milano'daki fuarlar öne çıkıyorsa, İstanbul’un da öyle akla gelmesi gerektiğini söyleyen Avdagiç, organizasyonu etkili bir fuar ve yanında B2B'lerle büyütmek istediklerini kaydetti. Avdagiç, “Hedefimiz, üç yıl içinde İstanbul'daki 100 bin metrekarelik fuar hollerinin tamamını bu sektörleri doldurabileceğimiz bir noktaya gelebilmek. Bu çok iddialı bir hedef. Ancak sektörün gücü, üretim, ihracat yurtdışı pazarlama kabiliyeti ile kesinlikle bunu başarabileceği kanaatindeyiz” dedi.

‘Gate of Business’ farklı sektörlerde de devam edecek

İTO olarak birebir uluslararası iş buluşmalarını bundan sonra ‘Gate of Business’ teması ile yapacaklarını ve ‘Textile B2B Istanbul’ etkinliğinin de bu konsept altındaki ilk organizasyon olduğunu belirten Avdagiç buna diğer sektörlerde de devam edeceklerini ifade ederek şöyle konuştu: “2023 yılında Türkiye'nin yıllık ihracatını 226.6 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen ‘İhracat Ana Planı’na en yüksek katkıyı sağlamak için geniş bir yelpazede çalışıyoruz. Bu faaliyetlerimize kumaş ve tekstil aksesuarları sektörlerine yönelik uluslararası B2B etkinliğiyle yeni bir tuğla daha ekledik. Uluslararası alıcı firmalarla üretici firmalarımızı bir araya getirmek ve onlara birebir iş görüşmeleri gerçekleştirmeleri için uygun bir platform sağlamayı hedefliyoruz. İnanıyorum ki, bu proje sektörümüze ve ülkemize ciddi bir katkı sağlayacaktır.”

“Tekstilde ABD hedef pazar seçilebilir”

Tekstil ihracatında az da olsa bu yılın belli dönemlerinde bir düşüş olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Bu sektörümüzün başarısızlığı değil Avrupa’daki durgunlukla alakalıdır. Avrupa’nın tamamında tüketimde bir frenleme var. Biz bunu ihracat pazarlarımızı çeşitlendirerek düzeltebiliriz. Çin'den sonra ABD’de de bir boşluk da yaşandı, ABD hedef pazar seçilebilir. Yeni pazarlara ulaşmanın artmasıyla azalan rakamın yukarı çıkacağını ve 2023 hedeflerine ulaşılacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

“Türkiye, Avrupa’da markalaşacak dinamik yapıya sahip”

Tekstilde fason üretimle ilgili de konuşan Avdagiç bunun kötü bir şey olmadığını belirterek, “Belli firmalarımız kendi markalarıyla bazıları da fason üretimle devam etmelidir. Biz bu konuda hem organik hem inorganik büyümeliyiz. Bu sistem önümüzdeki dönemde bize yarar sağlayacaktır” dedi. Avrupa'da markalaşmak için Türkiye’nin dinamik bir yapıya sahip olduğunu belirten Avdagiç, “Firmalar kendi büyüme stratejilerini belirlemeliler” dedi.