İTO Başkanı Avgadiç: HIT-30 ile 'EV üretim üssü' oluruz
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “HIT-Batarya Çağrısı” ve “HIT Elektrikli Araç Çağrısı” teşviklerinin mesleki eğitim ve nitelikli iş gücünde alınacak mesafe ve kapsamlı bir Ar-Ge altyapısıyla birleştiğinde “Türkiye’nin yatırım ve istihdam bataryasını da dolduracağını söyledi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin yüksek teknolojide yol haritasını oluşturan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nın yaz dönemini otomotiv alanında teknoloji ve yatırım mevsimine çevirdiğini belirterek, “Programda otomotiv sektörünü ilgilendiren 2 çağrı yer alıyor. HIT-30 Elektrikli Araçlar ve HIT-30 Batarya kapsamında yer alan teşvikler, Türkiye’yi elektrikli araç üretiminde bir üs haline getirecek” dedi.
Avdagiç, tanıtımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nın kapsamında yer alan “HIT-Batarya Çağrısı” ve “HIT Elektrikli Araç Çağrısı” teşviklerine ilişkin AA’ya değerlendirmede bulundu.
Programın yaz dönemini otomotiv alanında teknoloji ve yatırım mevsimine çevirdiğini dile getiren Avdagiç, “HIT-30 Programı’nda otomotiv sektörünü ilgilendiren 2 çağrı yer alıyor. HIT-30 Elektrikli Araçlar ve HIT-30 Batarya kapsamında yer alan teşvikler, Türkiye’yi elektrikli araç üretiminde bir üs haline getirecek. Bu program bilhassa mesleki eğitim ve nitelikli iş gücünde alacağımız mesafe ve kapsamlı bir Ar-Ge altyapısıyla birleştiğinde Türkiye’nin yatırım ve istihdam bataryasını da dolduracaktır” diye konuştu.
“Mobiliteye geçişi için ‘süperşarj’ görevi görecek”
Şekib Avdagiç, HIT-30 Programı’nın Türkiye’nin elektrik mobiliteye geçişi için “süperşarj” görevi göreceğini belirterek, enflasyonun gerilemesi ve yatırım ortamının istikrar kazanmasının teşviklerin hedefine ulaşması için önemine işaret etti. Şarj edilebilir hibrit otomobiller (PHEV) ile elektrikli otomobil teşviklerine yüzde 51 yerli üretim planı, en az 150 bin araç üretim kapasitesi ve Ar-Ge merkezi şartlarının getirilmesini önemsediklerini söyleyen Avdagiç, bu sayede teşviklerin Türkiye’ye dönüşünün sağlanacağını dile getirdi. HIT-Batarya Çağrısı ile gelecek destek ve teşviklerle binlerce istihdam için kapı aralanmış olduğunu belirten Avdagiç, “Otomobil fabrikalarının batarya ihtiyacının yerli üreticilerden karşılanması önemli. Ayrıca bu, bataryayla ilgili yeni mesleklerin de önünü açacak. Teknolojik dönüşüm mutlak bir gereklilik. Sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat stratejileri geliştirmek durumundayız” görüşünü dile getirdi.
“Mesleki eğitimde dönüşümü başarmalıyız”
“Sürdürülebilir refah da yüksek teknoloji yatırımlarından ve çağa uygun rekabetçi üretimin desteklenmesinden geçiyor” diyen Avdagiç, şu görüşleri paylaştı: “Yerli üreticilerin küresel pazarda rekabet edebilir hale gelmesi için teknolojik inovasyonu destekleyecek ve nitelikli iş gücü yetiştirecek mesleki eğitimde dönüşümü de başarmalıyız. İnanıyorum ki bunları uyum içinde uyguladığımızda Türkiye’yi bütüncül bir teknoloji ve katma değerli üretim merkezi haline getirme yolunda önemli mesafeler almaya devam edeceğiz.”
“TÜRKİYE’NİN NİTELİKLİ VE DENGELİ BİR İSTİHDAM PİYASASINA İHTİYACI VAR”
İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından “İstihdamı Kazanmak: Firmaların Çalışan İstihdamında Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı rapor yayımlandı. Raporda, Türkiye’nin, kapsayıcı bir ekonomik kalkınma serüveni için daha nitelikli ve dengeli bir istihdam piyasasına ihtiyaç duyduğu vurgulandı. Mavi yakalı çalışan istihdamında yaşanan sorunların arasında teknik eğitim sistemindeki yapısal sorunlar ve imaj-statü problemlerinin ön planda bulunduğu ifade edilen raporda, beyaz ve gri yakalı çalışanlarda ise yükseköğretim sistemindeki yapısal sorunların ve teknolojik açığın öne çıktığı belirtildi. İstanbul’un Türkiye’deki toplam istihdamın yüzde 20’sini barındırdığına dikkat çekilen istihdam raporunda, işveren tarafından ilan edilmiş ve doldurulmayı bekleyen “açık işlerde” mavi yakalı mesleklerin ciddi bir hakimiyeti olduğu görüldüğü kaydedildi. Temelde zanaatkarlar, operatörler ve montajcılardan oluşan orta vasıflı mavi yakalı mesleklerdeki “açık iş” payının işsiz payından daha yüksek olduğuna işaret edilen raporda, “İş beğenmeme olgusunun ülkemizde temelde bu mesleklerde yaşandığı söylenebilir” yorumuna yer verildi.
"Mavi yakalı çalışanı bulmak da tutmak da büyük sorun"
İstihdam raporunda anket yapılan firmaların görüşlerine de yer verildi. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren bir firma, mavi yakalı çalışan bulmada da mevcut mavi yakalı çalışanları elde tutmada da önemli sorunlar yaşadığını belirtirken imalat sektöründen bir başka firma ise kalifiye personel ve ‘vasıflı usta’ bulmanın çok zor olduğunu, bu nedenle kriterleri gevşetmeye başladıklarını dile getirdi. Raporun sonuç bölümünde ise “Çalışanlar-firmalartoplum üçgeninde ortaya çıkan bu kaybet-kaybet-kaybet sarmalının kazan-kazankazan iklimine çevrilebilmesi için çok boyutlu ve kapsamlı bir istihdam stratejisinin, politikasının, planının geliştirilmesi ve atılacak kısa, orta, uzun vadeli somut adımların belirlenmesi, programlanması ve atılması gerekmektedir” denildi.
