İTO Başkanı Avdagiç: Önümüzdeki süreçte tutarlı fiyat hareketleri bekliyoruz

Kurun daha makul olmasının iş dünyasının beklentisi olduğunu vurgulayan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Ancak ani şoklar piyasada herkes için sıkıntı. Önümüzdeki süreç için tahmin edilebilir, tutarlı, enflasyona paralel fiyat hareketlerinin yaşanmasını bekliyoruz.” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İTO Başkanı Avdagiç: Önümüzdeki süreçte tutarlı fiyat hareketleri bekliyoruz

MERVE YİĞİTCAN / İSTANBUL

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) haziran ayı olağan meclis toplantısı önceki akşam gerçekleştirildi. Meclis toplantısında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gündeme ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Mayıs sonunda açıklanan büyüme rakamlarına değinen Avdagiç, burada küresel ekonomide yaşanan yavaşlamaya ve deprem felaketine rağmen Türkiye ekonomisinin yüzde 4 büyümesinin önemine dikkat çekerken, büyümede alt kırılımlara da bakılması gerektiğini, aksi halde salt büyüme rakamına bakarak karar vermenin riskli ve tehlikeli olabileceğini söyledi.

Büyümede yatırım harcamalarının katkısının 1,2 puan düzeyinde gerçekleştiğini hatırlatan Avdagiç, “Halbuki yatırım harcamalarının katkısı 2020 ve 2021 yıllarında çok daha fazlaydı. Bizim bunu mutlaka tekrar iki haneli seviye getirmemiz gerekli. Net ihracat da büyümeyi 2,8 puan aşağı çekti. Çünkü yılın ilk 5 ayında ihracat sadece binde 2 arttı… Tüketimin de büyümeye çok fazla katkı verdiğini görüyoruz. Oysa yatırım ve ihracat payının katkısının daha fazla olduğu bir büyüme kompozisyonuna ihtiyacımız var” diye konuştu.

Üretim-istihdam-ihracatla uyumlu politika

Yeni kabinenin iş dünyasını pozitif bir beklentiye soktuğunu ve yeni hükümetin önünde yoğun bir ajanda olduğunu dile getiren Avdagiç, “Bir tarafta ‘enflasyon, cari açık, kur’ üçlüsü var, ama diğer tarafta da ‘yatırım, üretim ve istihdam’ üçlüsü var. Bu ikisi arasında denge kuracak bir politika beklentisi içerisindeyiz. Biri diğerine tercih edilmemeli, biri diğerinden baskın çıkmamalı. Her iki tarafı da içine alacak politikaların devreye girmesi önemli” dedi.

Bir diğer önemli noktanın da uygulanacak para ve maliye politikası olduğunun altını çizen Avdagiç, “Bu politikalar mutlaka üretim-istihdam-ihracat önceliklerimizle uyumlu olmalı. Hiç kuşkusuz, finansal istikrar ve fiyat istikrarı, ekonomi politikalarının olmazsa olmazıdır. Bununla birlikte, finansal ekonomi politikalarının üretim-istihdam-ihracat odaklı büyüme ve kalkınma dinamikleriyle eşgüdümü de en az fiyat istikrarı kadar önemlidir. Bunun takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Değerli TL ihracata olumsuz yansıdı

Konuşmasında iş dünyasının bir süredir dile getirdiği ‘baskılanan kur’ sorununa da değinen Avdagiç, net bir şekilde “Enflasyona paralel, piyasa gerçekleriyle örtüşen, öngörülebilir bir kur düzeyine ihtiyacımız var” dedi.

İhracatın ilk 5 ayda sadece binde 2 artmasında, ana pazarlardaki yavaşlamanın yanı sıra değerli TL nedeniyle özellikle son üç çeyrektir ihracatçıların rekabetçi fiyat verememesinin de büyük etkisi olduğunu belirten Avdagiç, “Son iki çeyrek ve bu son 5 aya bakıldığında enflasyon eğrisi ile kurun eğrisi arasında bir makas oluşmuştu. Son 3 günde bir düzeltme hareketi ile karşı karşıya kaldık. Sert düzeltme hareketi önemli. Kurun daha makul bir görüntüsünün ortaya çıkması beklentimizdi. Bunu tasvip ediyoruz. Ancak bu düzeltme hareketinin akabinde önümüzdeki süreç için tahmin edilebilir, tutarlı, enflasyona paralel fiyat hareketlerinin yaşanmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Alım-satım makası yüzde 1’in altına düşmeli

Kurlarla ilgili ikinci beklentinin özellikle bankaların alım-satım arasındaki makas olduğunu söyleyen Avdagiç, “Bir ara yüzde 10-11’lere çıktı. Bugün baktığımızda yüzde 4-5 seviyesinde. Ama bunun normal zamanlarda olduğu gibi, yüzde 1’in altına düşmesi lazım. Bu oranlar hala yüksek. İhracatçı dövizin bozup hammadde ithalatı için döviz aldığı zaman sadece bu alış satışta zarar ediyor. Kar marjlarının çok düşük olduğunda bunun düzelmesi gerekli” ifadelerini kullandı.

“Vizede Türkiye’ye karşı çok net bir engelleyici yaklaşım var

Son günlerin en sıcak konusu olan vize engellerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Avdagiç, "EKONOMİ’nin bu hafta manşetine taşıdığı engel sınırının genişlemesi ve Bulgaristan’ın tarife dışı engeline vurgu yaptı. AB, ABD ve Kanada başta olmak üzere çok net bir şekilde Türkiye’ye karşı kısıtlayıcı ve engelleyici bir yaklaşım var. Ret oranları arttı, randevu süreleri uzadı. Bunun bir de maliyet boyutu var. AB sınırları içinde 5 milyonu aşkın Türk vatandaşı ve Türk kökenli insanımız var. Yanı sıra iş insanları fuara giderken ya da ticaretini yaparken her gün farklı farklı problemler yaşıyor. En son yaşanan engel ise daha önce hiç görülmemiş bir şey. Bulgaristan’a mal taşıyan TIR’larımız daha önce Schengen vizesi ile Bulgaristan’a mal taşıyabiliyordu. Ancak şimdi daha önce hiç görülmemiş bir şekilde Schengen’i olsa dahi Bulgaristan vizesi olmayanların ülkeye mal taşımasına izin vermiyorlar. Bunların hepsine itiraz etmeye devam edeceğiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyla çok yakın ilgileneceğini ve bu konunun çözülmesinin öncelikli hedeflerinden olduğunu ifade etmek isterim.”

Ekonomi