İşsizlik verilerinin detayında gizlenen "radikal" değişim!
Çalışma saatlerinin düşürülmesi gündemdeyken, TÜİK işgücü verilerinin satır aralarında ilginç bilgiler yer aldı. Veriler ışığında ekonomistler hem eksik istihdama hem de son dönemde işgücünde yükselen kesimlere dikkat çekiyor.
ÖZDER ŞEYDA UYANIK
TÜİK’in son açıkladığı haziran verilerine göre, işsizlik oranı yüzde 8,5’ten yüzde 9,2’ye çıkmıştı. İstihdam oranı yüzde 49,9’dan yüzde 49,3’e gerilerken, Türkiye’de mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44 saat olarak açıklanmıştı.
Daha dikkat çekici yükseliş ise mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergelerde ortaya çıktı.
Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin oranı yüzde 17,5’ten yüzde 20,2’ye, işsiz ve potansiyel işgücü yüzde 17,3’ten yüzde 19,5’e ve âtıl işgücü oranı yüzde 25,4’ten yüzde 29,2’ye çıktı.
Kısaca tanımlamak gerekirse, zamana bağlı eksik istihdam, çalışan ancak 40 saatten daha az çalışmak zorunda olanları gösterirken, potansiyel işgücü ise iş arayan fakat kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olmayanlar ve iş aramadığı halde çalışma isteği olan ve işbaşı yapabilecek durumda olan kişilerden oluşuyor. Âtıl işgücü de bu kişilerin işsizlere eklenmesiyle oluşuyor.
TÜİK, dün de "İşgücü İstatistikleri, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2024" verilerini açıkladı. İşte, detaylarda gizlenenler...
İş buldukça çalışabilenler arttı
Ekonomi yazarı Uğur Gürses, haftalık çalışma süresinin 40 saate indirilmesine yönelik yaptığı paylaşımda eksik istihdamla birlikte işgücü piyasasındaki değişimde önemli bir yöne dikkat çekiyor:
“32,7 milyon çalışanın 3,2 milyonu haftada 40 saatin altında çalışıyor. Ama 'işleri var' sayıyoruz. Gelirleri muhtemelen asgari ücretin epey altında. Bu sayı, aslında 'parça başı iş buldukça çalışabilen işsizleri' gösteriyor. 2018'de eksik istihdamın toplam istihdam içindeki payı yüzde 1'lerde iken bu oran yüzde 10'a geldi.”
32.7 milyon çalışanın 3.2 milyonu haftada 40 saatin altında çalışıyor. Ama 'işleri var' sayıyoruz. Gelirleri muhtemelen asgari ücretin epey altında. Bu sayı, aslında 'parça başı iş buldukça çalışabilen işsizleri' gösteriyor.
— Uğur Gürses 🌞 (@ugurses) August 19, 2024
2018'de eksik istihdamın toplam istihdam içindeki payı… pic.twitter.com/5R6EbeXx1c
“Ne oldu da ‘zamana bağlı eksik istihdam’ birdenbire sıçramaya başladı?
Ekonomist Dr. Osman Berke Duvan, Gürses’in paylaşımına yönelik şu cevabı verirken, sonrasında da paylaşımlarında detaylara dikkat çekiyor:
“İşgücü piyasasında/verilerinde cevabı bulunması gereken en önemli soru bu... 2022'den bu yana tam zamanlı istihdam yerinde sayarken, ekonomide ne oldu da "zamana bağlı eksik istihdam" birdenbire sıçramaya başladı? Soruya cevap ararken, 2022 ve 2023’te ekonominin yılda ortalama yüzde 5 büyüdüğü de unutulmamalı.”
İşgücü piyasasında/verilerinde cevabı bulunması gereken en önemli soru bu...
— Dr. Osman Berke DUVAN (@DuvanBerke) August 19, 2024
2022'den bu yana tam zamanlı istihdam yerinde sayarken, ekonomide ne oldu da "zamana bağlı eksik istihdam" birden bire sıçramaya başladı?
Soruya cevap ararken, 2022 ve 2023'de ekonominin yılda ortalama… pic.twitter.com/6bGx6QPBxU
“Bu mevzuyu ileride daha çok tartışacağız”
Duvan, “Emekli olduğu için işgücü piyasasından çekilenlerin sayısı, 2024 ile beraber, giderek azalıyor. Ya da tersten söylersek; Emekli olduğu halde işgücü piyasasında olmaya devam edenlerin sayısı, 2024 ile beraber, giderek artıyor. Anlaşılan bu mevzuyu ileride daha çok tartışacağız” derken, hem bozulan gelir dağılımı, ücret dengesine hem de EYT’nin bir etkisine vurgu yapmış oluyor.
Emekli olduğu için işgücü piyasasından çekilenlerin sayısı, 2024 ile beraber, giderek azalıyor.
— Dr. Osman Berke DUVAN (@DuvanBerke) August 19, 2024
Ya da tersten söylersek;
Emekli olduğu halde işgücü piyasasında olmaya devam edenlerin sayısı, 2024 ile beraber, giderek artıyor.
Anlaşılan bu mevzuyu ileride daha çok tartışacağız. pic.twitter.com/7r0uHUiLCt
“Yaşam koşullarındaki bozulma işgücü piyasasında önemli değişikliklere neden oluyor”
Duvan’ın işaret ettiği bir diğer veri de “Ev işleriyle meşgul kadınlar, eğitim ve öğretimdeki öğrenciler, emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalanlar hızla işgücüne dahil oluyor. Yaşam koşullarındaki bozulma işgücü piyasasında önemli değişikliklere neden oluyor. Zamana bağlı eksik istihdamda son zamanlarda gözlenen olağanüstü artışın nedenlerini buralarda aramak gerek...” diyerek iktisatçı Zafer Yükseler'in makalesine işaret ediyor.
Ev işleriyle meşgul kadınlar, eğitim ve öğretimdeki öğrenciler, emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalanlar hızla işgücüne dahil oluyor.
— Dr. Osman Berke DUVAN (@DuvanBerke) August 19, 2024
Yaşam koşullarındaki bozulma işgücü piyasasında ciddi yapısal değişikliklere neden oluyor.
Grafik, Sn. @zafyuks1 'in tespitleriyle beraber… pic.twitter.com/rk7GqGlLAI
Emekliler kayıt dışı, ev kadınlarında “radikal” değişim
Eski DPT ve TCMB çalışan iktisatçı Zafer Yükseler, “2024 Yılı Nisan-Haziran Dönemi Temel İşgücü Göstergeleri” başlıklı değerlendirmesinde, verilerdeki değişimleri değerlendirirken, emekli ve kadın istihdamına dikkat çekiyor.
Emeklilere yönelik değerlendirmesinde Yükseler, SGK verilerinden derlediklerini şu şekilde ifade ediyor:
“Emekli sayısının 809 bin kişi azaldığı görülmektedir. Bu dönemde SGK verilerine göre, emekli olan sayısında 2 milyon kişilik bir artış gözlenirken, anket verilerinde emekli sayısında gerileme gözlenmektedir. EYT ile birlikte emekli olanların önemli bir kısmının SGK destek primi ödeyerek tekrar işgücüne dahil olduğu bilinmekle birlikte önemli bir kısmının da kayıt dışı olarak çalıştığı anlaşmaktadır.”
Yükseler, ev hanımlarının sayısındaki değişimi de “radikal” olarak yorumlarken, son değerlendirmesi şu şekilde oluyor:
“İstihdamdaki artış ve genel işsizlik oranında olumlu gelişmeler gözlenmesine karşın, istihdamın kalitesinde bozulma ve âtıl işsizlik oranında 3,9 puanlık bir artış söz konusudur. Sanayi sektörü istihdamında azalma gözlenirken, hizmetler sektörü istihdamdaki artış devam etmektedir. Hayat pahalılığının devam etmesi emeklilerin ve ev kadınlarının da çalışmalarını zorunlu hale getirmiştir. Bu durum işgücüne dahil olmayanlar grubunun yapısının önemli ölçüde değişmesine neden olmuş, ev kadını ve emekli sayısının önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur.”