İSO Yönetim Kurulu Üyesi Tepe: Sektörlerimizi inovatif iş modelleriyle dönüştürmeliyiz
İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, iklim değişikliğinin toplumları ve ekonomileri etkileyen en önemli küresel sorunlardan biri olduğunu belirterek, “Yeşil dönüşüme en büyük katkı KOBİ’lerden gelecek. Tüm sektörlerimizi yeşil geçişin itici güçleri olarak görebileceğimiz yeni teknolojilerle ve inovatif iş modelleriyle dönüştürmeliyiz." dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), 30 Kasım-12 Aralık 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’na (COP28) katıldı. Türkiye Pavilyonu’nda düzenlenen “Sürdürülebilir Üretim Çağında Yeşil Dönüşüm ve KOBİ’ler” panelinin açılış konuşmasını İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe gerçekleştirdi. Sultan Tepe, iklim değişikliğinin toplumu ve ekonomileri etkileyen en önemli küresel sorunlardan biri olduğunu belirterek, “İklim değişikliğiyle mücadelede öncelikli strateji, artan küresel ortalama sıcaklığın nedenlerinden olan sera gazı emisyonlarının azaltılması olmalıdır. Bunu başarmanın yolu da tüm sektörleri yeşil geçişin itici güçleri olan yeni teknolojilerle ve inovatif iş modelleriyle dönüştürmeliyiz. Yeşil ekonomi değişimi, yalnızca iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmakla kalmayıp; yenilikçiliği, istihdam yaratmayı ve uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği de teşvik edecektir. Yeşil geçişin başarılı olabilmesi için bu sürecin kapsayıcı olması ve kimsenin dışarıda bırakılmaması önem taşıyor.” şeklinde konuştu.
Yeşil dönüşüme en büyük katkı KOBİ’lerden gelecek
Tepe, küresel ekonomide çoğunluğu oluşturan KOBİ'lerin yeşil dönüşümde kilit bir rol oynayacağını vurgulayarak şunları ekledi: "Ancak KOBİ'ler sahip oldukları kilit role rağmen çevresel sürdürülebilirliğe katkılarını engelleyen birtakım zorluklarla karşı karşıyalar. Bu zorlukların başında finans, bilgi ve teknoloji engelleri karşımıza çıkıyor. Yeşil ekonomiye geçişte bu engellerin tespit edilmesi ve KOBİ'lerin çevre dostu girişimlerinin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Bu perspektifle, İSO olarak 2021 yılında 'sürdürülebilir üretim' yaklaşımını benimseyerek 'İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi, 'Döngüsel Ekonomi', ‘Sanayinin Dayanıklılığı', 'İşin Geleceği', 'Güvenli Çalışma Ortamı' ve 'Sürdürülebilir Finans' olmak üzere 6 ana tema üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu kapsamda, 2021 yılında söz konusu alanlarda bilinçlendirme çalışmaları ve eğitimler düzenledik. Ayrıca, paydaşlarımızla iş birliğini geliştirmek amacıyla İSO Sürdürülebilirlik Platformu'nu kurduk ve 10 farklı sektöre yönelik sürdürülebilir yol haritaları hazırladık.”
“Paydaşlarımızla iş birliğini sürdürmeyi taahhüt ediyoruz”
“Kurumsal Karbon Ayak İzi Danışmanlığı ve Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlama Hizmeti” projesi aracılığıyla sürdürülebilirlik alanındaki uygulamalara katkı sunmayı hedeflediklerini söyleyen Sultan Tepe, "Bu projenin yanı sıra Yeşil Gündem Sohbetleri, Yeşil Bülten ve Yeşil Blog gibi hizmetlerle endüstriyel farkındalığı artırmayı ve sürdürülebilir yaklaşımlarla değer yaratmayı amaçlıyoruz. Sosyal ve çevresel sorumluluğumuz gereği, sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iş birliğine devam edeceğimizi taahhüt ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
KOBİ'ler sera gazı emisyonlarının yüzde 40'ından sorumlu
Panelin konuşmacıları arasında yer alan isimler ise OECD Girişimcilik, KOBİ’ler, Bölgeler ve Şehirler Merkezi Direktörü Lamia Kamal-Chaoui, CDP Etki Sorumlu Yönetici Nicolette Bartlett, Ereks-Blue Matters Yönetim Kurulu Üyesi ve Rematters-Tekstil Geri Dönüşüm Çözümleri CEO’su Romain Narcy ve Episome Biotech Kurucusu ve CEO’su Dr. Murat Balaban oldu. Lamia Kamal-Chaoui, KOBİ'lerin ticari sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturduğunu belirterek, “Emisyonları azaltmak için harekete geçme konusunda büyük firmaların gerisinde kalıyorlar. Bir taraftan da imalat sektörü de dahil olmak üzere bazı küçük firmalar ve start-up'lar, net sıfıra ulaşmak için ihtiyaç duyduğumuz ürünlere ve inovasyona öncülük ediyor. Buna rağmen bugüne kadar oluşturulan politikalar büyük firmalara odaklandı. Bunun değişmesi gerekiyor. KOBİ'lerin işine yarayacak düzenlemeler ve teşvikler ile emisyonlarını azaltmak için doğru tavsiyeye, becerilere ve finansmana erişmelerini sağlayacak politikaları uygulamaya koymamız gerekiyor.” diye konuştu.
“Küresel ısınmanın önüne geçmek için yeşil dönüşüm zorunluluk”
“Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak istiyorsak yeşil dönüşüm bir zorunluluk.” diyen Nicolette Bartlett ise “Bu dönüşümün sağlanmasında şirketlere belirli görevler düşüyor. Şirketler çevresel risklerini ve çevreye etkilerini açıklamalı. İklim ve doğa için bilime dayalı hedeflerini belirlemeli ve bunları başarmak için bir dönüşüm planı oluşturmalı. Ayrıca, hedefler doğrultusunda ilerlemek ve verilen taahhütlerin sorumluluğunu üstlenmek için gelişmeleri açıklamaya devam etmeliler. Bu, büyük şirketler için yerleşik bir uygulama olsa da firmaların yüzde 70-90'ını oluşturan KOBİ'lerin de aynısını yapmalarını sağlamalıyız. Karbon Saydamlık Projesi’nde (CDP) İklim Açıklaması Çerçevesi (Climate Disclosure Framework) aracılığıyla KOBİ'lerin çevresel etkilerini ölçmelerine ve buna göre hareket etmelerine yardımcı olmak için KOBİ'lerle birlikte çalışıyoruz. Böylece onların iklim taahhütleri vermelerine, ilerlemeyi takip edip raporlamalarına ve iklim liderliği sergilemelerine olanak sağlıyoruz.” dedi.
Yılda 100 milyar giysinin yüzde 1'i bile geri dönüştürülemiyor
Romain Narcy ise “Toplumumuzdaki aşırı üretim ve tüketim sorunlarının farkındayız. Hazır giyim üreticisi olarak, doğrusal iş modelinden çevreye karşı daha sorumlu olan döngüsel iş modeline nasıl geçebileceğimiz üzerine düşünüyoruz” diyerek, yılda 100 milyar giysiden ancak yüzde 1'inden azının kullanım ömrü sonunda tekstil olarak geri dönüştürüldüğünü söyledi. Narcy, “Bu oranın önemli ölçüde artırılmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Tekstilin yüzde 100 değerlenmesine ulaşmak için yolumuzun uzun olduğunun farkındayız. Bu zorluğun üstesinden gelmeye ve kendi payımıza düşeni yapmaya hazırız. Ancak, bunu yalnız başaramayız. Yeşil dönüşümün başarıya ulaşması için iş birliklerini ve döngüsel değer zincirlerinin oluşturulmasını gerekli görüyoruz.” bilgisini verdi.
Yeşil dönüşümün katalizör elementleri KOBİ’lerin elinde
“Günümüzde karbon emisyonlarının önemli bir kısmını üreten büyük sanayi firmaları olmakla birlikte, inovatif kapasite ve çeviklik gibi yeşil dönüşümün katalizör elementleri KOBİ’lerin elinde bulunuyor.” diyen Dr. Murat Balaban ise şu bilgileri paylaştı: “Kirletici sektörlerin yeşil dönüşüm konusunda başarılı olmaları için inovatif KOBİ’lerle iş birliği yapmaları kaçınılmaz. Sadece bir sektörün, bir tip atığından üretilen yenilenebilir enerji ve çevreci gübre miktarı dikkat çekici seviyelerde. Diğer sektörlerde de benzer çalışmaların yapılması yeşil dönüşümün istenilen hedefler doğrultusunda gerçekleşmesine büyük katkı sağlayacak.”