İran'la ticaret ne siyah ne beyaz: Yaptırıma rağmen ticaret mümkün
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdür Yardımcısı Aylin Bebekoğlu İran ile 2015’te imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması’nın bakanlığın ikili ticarette kullandığı iki önemli enstrümandan biri olduğunu söyledi. Tercihli ürünlerin kapsamı genişletildiğinde 3 milyar dolarlık karşılıklı bir pazar açılımı bekleniyor.
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdür Yardımcısı Aylin Bebekoğlu İran ile 2015’te imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması’nın genişletilmesiyle 3 milyar dolarlık karşılıklı pazar açılımı olacağını söyledi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) düzenlediği “Uluslararası Yaptırımlar Çerçevesinde İran” başlıklı webinarda İran ekonomisine bakış, yaptırımlar ve yaptırımlar çerçevesinde İran ile ticaret alt başlıkları konuşuldu.
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdür Yardımcısı Aylin Bebekoğlu İran’ın Türkiye’nin önemli bir ticari partneri ve devlet geleneğine sahip önemli bir komşusu olduğunu belirterek bakanlığın çalışmalarından bahsetti.
Bakanlık olarak İran’la ticarette kullandıkları iki önemli enstrümandan birinin Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantıları olduğunu söyleyen Bebekoğlu, “Şirket sorunları bu platformun önemli bir alt başlığını oluşturuyor. Bize yansıtılan sorunları gerekli mesajla birlikte muhataplarımıza iletebiliyoruz. En son KEK toplantısını 2019 Eylül ayında yaptık. Mart gibi online ortamda bir araya gelmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Bebekoğlu bir diğer önemli enstrüman olan Tercihli Ticaret Anlaşması ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Bu, ülkelerin mutabık kaldıkları sayılı ürünlerde gümrüklerin düşürüldüğü ya da sıfırlandığı bir anlaşma. Seçili ürünler anlamında ülkelerin dengeli bir yaklaşımı var. 1 Ocak 2015’te yürürlüğe giren anlaşmayla 140 tarım ürününde taviz veriyor 125 sanayi ürününde taviz aldığımız bir mekanizma var. Bunu genişletmek üzere 6 yıldır çalışıyoruz.”
“3 milyar dolarlık pazar açılımı olacak”
Rakamların anlaşmanın ticarete olumlu yansıdığını söyleyen Bebekoğlu, “2016’da ihracatımız 1 milyar dolara, ithalatımız 32 milyon dolara çıktı. 2017’de 940 milyon dolar ihracat yaptık, 53 milyon ithalat gerçekleşti. 2018’de 467 milyon ihracat yaptık, ithalat 32 milyon dolar oldu.”
Tercihli ürünlerin toplam ihracattaki payının 2015’ten bu yana yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdiğini belirten Bebekoğlu, “Bu daralmayı yaptırımlarla açıklamak mümkün. 2020’de pandemi etkisi de önemli oldu. Ülkenin ithalat kısıtlamalarıyla 60’ın üzerinde ürün anlaşma dışına çıktı. Son dönemde karşılıklı taviz istenen ürünlerle 3 milyar dolarlık bir karşılıklı pazar açılımdan bahsetmek mümkün.”
“Gıda ve tekstilde ara malı ve hammadde satabiliriz”
Tahran Ticaret Müşaviri Abdullah Oskay ise İran ekonomisiyle ilgili en güncel bilgileri paylaştı. İran’ın petrokimya ihracatının yaptırımlara takılmadığına dikkat çeken Oskay “176 tane Petkim büyüklüğünde firma var, yaptırımlardan dolayı etkili işletilemiyor. Sanayisi çok verimsiz ve devlet ekonomide çok baskın. Makine-ekipman, yazılım ve know-how alanında açıklar var” dedi. Oskay şöyle konuştu: “İran’ın yaptırım öncesi ortalama 50 milyar ihracat ve ithalat hacmi vardı ve toplam 100 milyar dolarlık ticaret hacminin dışa açıklık oranı yüzde 25’ti. Yaptırımla birlikte ihracatı 30, ithalatı 34 milyar dolara, dışa açıklık oranı yüzde 12’ye düştü.”
Oskay, İran’ın gıda ve tekstil tarafında bitmiş üründen ziyade hammadde ve ara malı aldığını, en büyük ihracat kalemi petro kimya alanında bile ülkemize ve dışa bağımlı olduğunu belirterek Türk şirketlerin bu alanlara yönelmesi gerektiğini söyledi.
“Banka dışı işlemlerden kaçının”
T.C. Halk Bankası Dış İşlemler Operasyonları Daire Başkanı Mustafa Ermiş İran’la çalışmanın riski kadar getirileri de olduğunu, İran fonlarını yedi emin olarak Türk ihracatçıların kullanımı için tuttuklarını, yaptırımların Türkiye’de üretilen ürünlerin ihracatına fırsat verdiğini söyledi. Ermiş şirketleri ticaret yaparken banka dışı işlemleri kullanmamaları yönünde uyardı. Hayat Holding Global Yaptırımlar Uyum Müdürü Abdurrahman Özbek ise sahada yaşanabilecek sorunlardan bahsederek şirketleri almaları gereken önlemler hakkında bilgilendirdi.
Kurulduğu 1979’dan bu yana yaptırımlara maruz kalan İran’ın en ağır yaptırım dönemini yaşadığına dikkat çeken DEİK Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Osman Aksoy, “İran ile iş yapalım, hacmimizi artıralım ama bunu uluslararası yaptırım çerçevesine uygun olarak yapalım diyoruz, çünkü potansiyel mevcut” dedi.
‘Direniş Ekonomisi’ makine-ekipman ihracatında fırsatlar sunuyor
- ‘Direniş Ekonomisi’ doktrini ile üretimini artırmaya odaklanan İran’a makine ve ekipman ihracatında atılım yapılabilir. Sektörün ülkede tanıtıma ihtiyacı var.
- Rekabetin düşük, karların yüksek olduğu İran pazarı ulusal ve uluslararası rekabette zorlanan KOBİ niteliğindeki şirketler için yatırım fırsatları sunuyor.
- Türk üniversiteleri sermaye ve insan kaynağı çıkışının hızlı olduğu ülkede tanıtımlarını artırarak öğrenci devşirebilir.
- Gayrimenkul alımı ve yatırım yoluyla vatandaşlık edinimine yönelen İranlılar için nitelikli bilgi sağlayan şirketler adına önemli fırsatlar var.
- Start-up, yazılım, oyun ve fintech sektörlerine ayrıca odaklanılmalı.