İhracatta senaryo kötüleşti, çıkış yolu için formül aranıyor

Yılın ilk yarısındaki performans ihracat ailesini tatmin etmedi. EKONOMİ olarak sene başında ihracatçılar ile yaptığımız ankete göre, yılın ilk yarısındaki sonuçlar kötümser senaryonun gerçekleştiğini gösterdi. Girdi maliyetlerinin artması ve fiyat rekabetçiliğinin azalmasının hedeflerin yakalanamamasında etkili olduğunu belirten ihracatçılar, yıl sonu için de ihracat hedeflerini aşağı yönlü revize etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İhracatta senaryo kötüleşti, çıkış yolu için formül aranıyor

İMAM GÜNEŞ – İSTANBUL

Geçen yılı sınırlı bir büyüme ile yüzde 0,6 artış kaydederek 255,8 milyar dolarla kapatan ihracat ailesi, bu yıldan da umduğunu bulamıyor. Yıla büyük umutlarla giren ve Orta Vadeli Program’da (OVP) belirtilen 267 milyar dolar hedefini aşacağına inanan ihracatçılar, yılın ilk yarısına göre hedefl erinin oldukça altında kaldı.

EKONOMİ gazetesi olarak 29 Ocak’ta yayınladığımız “İhracatın üç farklı senaryosu” haberimizde ihracatçılardan aldığımız görüşler doğrultusunda üç farklı anket yayınlamıştık. Buna göre baz senaryoda 273,7 milyar dolar, iyimser senaryoda 290,6 milyar dolar, kötümser senaryoda ise 255 milyar dolar ihracat yapılacağı öngörüsü hakimdi.

Yılın ilk yarısındaki ihracat 125,4 milyar dolar olurken, son 12 aylık ihracat ise 257,8 milyar dolar oldu. Bu verilere göre ihracatta kötümser senaryo yaşanıyor.

Temmuz ayındaki yüzde 13,8’lik artış moralleri yükseltse de, bu artışta geçen yılın temmuz ayındaki bayram tatilinin baz etkisinin rolü bulunuyor. 7 aylık verilere göre ihracat yüzde 4,1’lik artışla 148,8 milyar dolar, 12 aylık ihracat ise yüzde 3,4’lük artışla 261,5 milyar dolara yükseldi.

Hedefler aşağı yönlü revize ediliyor

2024 yılı için OVP’de belirtilen mal ihracatı hedefi 267 milyar dolar, hizmet ihracatı ise 110 milyar dolar. Mevcut gidişatın devam etmesi halinde mal ihracatının belirtilen hedefi yakalamayacağı öngörülüyor. EKONOMİ’ye bilgi veren ihracatçılar kaybedilen rekabetçilik nedeniyle yeni sipariş almakta zorlandıklarını, bu nedenle geri kalan aylarda hedefl enen ihracatı yakalayamama ihtimalinin yüksek olduğunu dile getiriyor.

Hizmet ihracatında beklentiler pozitif

Hizmet ihracatı cephesinde ise gidişat daha pozitif durumda. Yaz sezonunda sağlanacak ivme ile birlikte yıl sonunda 110 milyar dolarlık hedefin yakalanması bekleniyor. Hizmet ihracatında kötümser senaryo yüzde 3, baz senaryo yüzde 10, iyimser senaryo ise yüzde 18’lik büyüme şeklinde belirlendi. Geçen yılı 101,2 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan hizmet sektörü kötümser senaryoda 104,2 milyar dolar, baz senaryoda 111,3 milyar dolar, iyimser senaryoda ise 119,4 milyar dolara ulaşmayı planlıyor.

Çelik yeniden atakta, hazır giyim ve tekstil kan kaybediyor

İhracatta lokomotif sektörler arasında yer alan çelik, geçen yıl yüzde 30’a yakın düşüş göstermişti. Hem üretimdeki hem de talepteki artışla beraber yeniden ihracat atağına kalkan sektör, bu yılın 7 aylık döneminde yüzde 12,3’lük büyüme sağladı. Sektör yılı minimum yüzde 10’luk büyüme ile kapatmayı hedefliyor. Türkiye’nin konvansiyonel sektörlerinden olan hazır giyim ve tekstilde ise kan kaybı devam ediyor. Geçen yılı eksi rakamlarla tamamlayan sektörler bu yılda ihracatta olumsuz bir tablo çiziyor. İlk iki sıradaki otomotiv ve kimya sektörleri ise yüzde 5 ila 10 arasında artış hedefleniyor.

Gültepe: Yeni sipariş almada sorun var, döviz algımızı değiştirmeliyiz

EKONOMİ’ye 2024 yılı ihracatını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin fiyat rekabetçiliğini kaybettiğini belirtti. Rakip ülkelere göre 2-3 basamak geriye düştüklerini ifade eden Gültepe, “Birçok ülkeye göre yüzde 40-50 daha pahalı konuma geldik. Şu an asıl sorun yeni işler, siparişler almak. Piyasa eskisi gibi hareketli değil. Eskiye göre daha yüksek fiyat verdiğimiz için müşteriler de doğal olarak başka üretici ülkeleri tercih ediyor. Bugün bütün dünya Türkiye’den ‘pahalı’ diye bahsediyor. Enfl asyon hepimizin sorunu, bu mücadeleyi destekliyoruz ancak bu sorunu sadece dövize bağlamamamız gerekiyor. Aksi halde ihracattaki bu sarmaldan kurtulamayız. İhracatta yeniden ivme kazanabilmemiz için döviz algımızı değiştirmeliyiz” dedi.

İhracatçılara göre düşüşteki en önemli 5 faktör

● Maliyetlerin son 1 yılda yüzde 100’ün üzerinde artması. Girdi maliyetlerinin fazla, çıktıların az olması. Buna bağlı olarak ihracatta sürdürülebilirlik sağlanması için düşük fiyatlı satışlar gerçekleşmesi.

● Enflasyona paralel olmayan kur seviyesinin ihracatçıların elini zayıflatması. Döviz kurundaki yatay seyir nedeniyle fiyat rekabetçiliğinin kaybedilmesi.

● İhracatçı birlikleri, bütçelerinin TL olması ve TL’deki kayıp nedeniyle faaliyetlerin azalması.

● Birçok sektörde Türkiye’de üretilmeyen ürünlere referans fiyatlar ve antidamping vergileri uygulanması.

● Girdi maliyetlerini karşılamak için işletme sermayesi ihtiyacı artması. Yüksek faiz ortamının fi rmaları zor durumda bırakması.

İhracatçılara göre çıkış yolu için 5 formül

● Kur enflasyona paralel hareket etmeli. Kur ile enflasyon arasındaki farkı 5 puanı aşmamalı.

● Yurt içinde üretimi olmayan ve talebi karşılamayan hammadde ve ara malının ithalatında vergi yükü hafifletilmeli.

● Üretici ve ihracatçıya ilave yük getirecek, rekabetçiliğe zarar verecek düzenlemeler gözden geçirilmeli.

● Üretimde kullanılan elektrik ve doğalgaz gibi enerji maliyetleri asgari düzeyde tutulmalı.

● Eximbank ve İGE A.Ş, sürecin en hasarla atlatılabilmesi için daha uygun koşullarda finansman imkanları oluşturm alı.

 

 

 

Ekonomi