İhracatçı, TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı
Firmaların işletme maliyetinin bir yılda TL bazında 4 katına çıktığına dikkat çeken İDMİB Başkanı Güven Karaca, “Son 1 yıla baktığımızda TL maliyetlerimiz artarken kur aynı seviyede kaldı. Bu kur seviyesi ile artan TL maliyetini karşılamak da rakiplerimizle rekabet etmek de zor. İhracatçı TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı” dedi.
İmam GÜNEŞ - ANTALYA
Antalya’da yılda iki kez yapılan Leather & Fur Fashion Show etkinliği deri sektörüne can suyu oluyor. Yüzde 70’ini Rusların oluşturduğu ve 1000’in üzerinde yabancı ziyaretçinin geldiği deri ve kürk konfeksiyon fuarında yapılan satışlarla beraber sektördeki çarklar dönüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin EKONOMİ gazetesine yaptığı ‘Kurlar da enflasyon oranında artmalı’ açıklamasını desteklediğini söyleyen İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, kurların olması gereken seviyenin altında kaldığını belirterek, “Elbette hiçbirimiz enflasyonun olmasını istemeyiz. Ama enflasyon varsa, döviz kurunun da o oranda artması lazım. Son 1 yıla baktığımızda kur aynı seviyede. Geçen yıl bir firmanın 1 milyon lira işletme sermayesi ihtiyacı varsa bugün bu ihtiyaç 4 milyon TL’ye çıkmış durumda. TL maliyetlerimiz artarken kur aynı seviyede kalıyor. Rakiplerimizle aynı döviz cinsi ile rekabet ederken kendi para birimlerimizde artan maliyetler belirleyici oluyor. Bu kur seviyesi ile artan TL maliyetini karşılamak da rakiplerimizle rekabet etmek de zor. İhracatçı TL maliyetlerle döviz kuru arasında sıkıştı” dedi.
Talep var, kapasite yok
Sektörün kasım ayı itibariyle 2021 yılı ihracat rakamlarını aştığını dile getiren Karaca, “İlk 11 aylık ihracatımız yüzde 18,7’lik artışla 1,86 milyar dolara ulaştı. İlk üç ayda yüzde 30’luk artış vardı. Ondan sonra büyüme oranları düştü ve endişe yarattı. En kötü ihtimalle yılı yüzde 15’lik büyüme ile kapatırız. Bu oran da iyi ancak sektörümüzün yıllık ortalama yüzde 20 büyümesini istiyoruz. Şu an talep var ama kapasite yok. Bu yüzden daha fazla büyümemiz zor. Biz de büyümek için planlar oluşturuyoruz. Sektörümüzün endüstriye adım atması lazım, Dijitalleşme, e-ticaret, lojistik altyapının kuvvetlendirilmesi ve ölçeklenme ile bu büyümeyi sağlamak istiyoruz” diye konuştu. İhracatçı birliklerinin belirlediği ‘hedef ülke, hedef pazar’ tanımının e-ticaret ile birlikte tamamen değiştiğine değinen Karaca, küresel e-ticaretin 50 trilyon dolara doğru koştuğunu, tüm dünyaya e-ticaret ile ulaşma şansının olduğunu belirtti. Dünyaya ulaşabilmek için diğer bir adımın da lojistik olduğunun altını çizen Karaca, şöyle devam etti: “İhracatı lojistikle birlikte düşünmeliyiz. Rusya’da kapıya kadar teslimat yapıyoruz. Bu yüzden başarılıyız. Bunu dünyaya yaymalıyız. Lojistik komitesi kurduk. Herhangi bir satış kanalıyla bize ulaşan müşteri 1 koli de 1000 koli de ürün istese, kapısına kadar teslim edecek bir çözüm geliştiriyoruz. Dış ticaret şirketlerinin tanımına lojistiği de ekledik. Yakın zamanda olumlu gelişmeler sağlarız. OSB’leri kurup, sektördeki ölçeklenmeyi artırdığımızda da yüzde 20’lik büyümeyi hedefimizi ikiye katlayabiliriz.”
ABD’nin ihracattaki payı artıyor Rusya’nın deri konfeksiyon sektörü için hala ana pazar olmakla birlikte ABD ve AB ülkelerindeki pazarlarının da büyüdüğünü ifade eden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Gürkan Gözmen, şu bilgileri verdi: “ABD ve AB ülkeleri için altyapı çalışmaları gerekiyor. Bunun için zamana ihtiyaç var. Sektör firmalarımız çalışmalara başladı. Pazar çeşitliliğiyle Rusya pazarının toplam ihracatımızdaki payı yüzde 70’ten yüzde 50’lere düştü. ABD’de yüzde 60’lık artış sağladık. Koyun-kuzu postundan yapılmış konfeksiyonda Amerika’nın ithalatının yüzde 20’sini karşılıyoruz. Kilogram ihraç fiyatımız 140 dolar civarında. Bu yıl 220 milyon doları geçeriz. Bavul ticareti ve turistik bölgelerde yapılan satışla 1 milyar doları aşarız..”
Maliyetler fiyata yansıyınca sipariş iptalleri olacak
Tabakhanelerde enerji maliyetlerinin yüzde 30 olduğunu kaydeden Gözmen, “Oradan aldığımız ürüne ilave olarak yüzde 5 enerji maliyetiyle de biz üretiyoruz. Atölyeden çıkan bir ürünün fiyatında yüzde 20 enerji maliyeti var. İşçilik ve enerji maliyetleri bugün toplam maliyetimizin yüzde 50’sini kapsıyor. Pandemi ile başlayan süreçte arzın yeteri kadar olmaması, lojistiğin zorlaşması fiyatları artırdı. Bu da enflasyona yansıdı. Piyasa normale, arz-talep dengesi sağlanınca döner. Biz şu an 6 ay önce aldığımız siparişleri teslim ediyoruz. Bugünkü kur ve maliyetlerle bu siparişleri karşılamamız zor. Fiyat artırmamız gerekecek. O zaman ya siparişimiz azalacak ya da iptaller olacak.”
Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım ilgisi artıyor
Tommy Hilfiger ve Calvin Klein gibi önemli markaları bünyesinde barındıran PVH Grubu’nun Türkiye’de saraciye imalathanesi kurmak istediğini söyleyen Güven Karaca, “Bulundukları pazara yakın olma ve lojistik avantaj sağlamak için o pazarlarda yatırım yapmak istiyorlar. Asya pazarı için Kamboçya ve Vietnam’da üretim yapıyorlar. Avrupa için yeni yatırımda Türkiye’yi seçtiler. Türkiye’yi üs olarak görüyorlar. Türkiye’deki yatırımları faaliyetleri geçtiğinde yıllık 50 milyon dolarlık ihracat hedefl eri var. Lojistik çok kıymetli, markalar Türkiye’yi lojistik destinasyon olarak görüyor” dedi. Gürkan Gözmen de Rusların Türkiye’yi üs olarak kullanmak istediğini belirterek, “Üretimlerini buraya kaydırma eğilimindeler. İrtibat bürolarını ve ofislerini buraya taşımaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.