İhracata turizm, eğitim ve sağlık damga vuracak

Türkiye ekonomisi, bu yılı 250 milyar dolarlık mal ihracatı ile tamamlamayı planlarken, hizmet ihracatından da önemli bir destek alacak. Yılı 80 milyar doların üzerinde bir dış satım rakamıyla tamamlamayı hedefleyen hizmet sektöründe, son dönemde ihracatı en hızlı büyüyen alanlarının başında turizm, eğitim ve sağlık geliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İhracata turizm, eğitim ve sağlık damga vuracak

Türkiye ekonomisi, bu yılı 250 milyar dolarlık mal ihracatı ile tamamlamayı planlarken, hizmet ihracatından da önemli bir destek alacak. Türkiye'nin mal ihracatına lojistik katkı da sağlayan hizmet sektörü, yılı 80 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamıyla tamamlamayı hedefliyor.
Son dönemde ihracatının en hızlı büyüyen alanlarının başında gelen hizmet ihracatçıları içinde turizm, eğitim ve sağlık, hizmet yarışında öne çıkan 3 alan. Turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler sektörü, ihracatta 50 milyar dolar üzerine çıkmaya odaklandı. Bugün 140'tan fazla ülkeden 225 bin öğrenciyi ağırlayan eğitim sektörü, Türkiye'yi en fazla öğrenci temin eden 5 ülkeden biri yapmayı gözüne kestirdi. Hasta başına 2 bin 850 dolar gibi önemli bir gelir elde eden sağlık hizmetleri, yeni yatırımlar yapacak ve kapasite kullanım oranını artıracak. Yılı 2,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlamayı hedefleyen sektör, 2023 yılı ihracatını ise 4 milyar dolara taşımayı planlıyor.

TURİZM İHRACATI 2023'TE YENİ REKORLARA HAZIRLANIYOR

Hizmet ihracatının lokomotif gücü olan turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler sektörü, geçen yıl elde ettiği 21 milyar dolarlık ihracatı 50 milyar doların üzerine çıkarmaya odaklandı. 2023 yılı için 53,4 milyar dolarlık ihracat hedefi belirleyen sektör, Avrupa’yı etkisi altına alan enerji krizinin getirdiği fırsatla beraber kış turizmini de verimli geçirmeye hazırlanıyor.

Dünya Bankası verilerine göre 2021 yılında dünyanın en büyük 19’uncu ekonomisi konumunda yer alan Türkiye, hizmet ihracatında ise 29’uncu sırada yer alıyor. 2021 yılında yüzde 63 artış gösteren hizmet ihracatımız 57,5 milyar dolar seviyesine çıktı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2021 yılı ödemeler dengesi verilerine göre, 2021 yılında bir önceki yıl aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 60 artışla 57,6 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirilirken 25 milyar dolar fazla verildi.

Bu yılın ilk 7 ayında da başarılı bir performans sergilemeyi başaran hizmet ihracatı, TCMB verilerine göre, 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 65 artışla 42 milyar dolara ulaştı. Yine bu dönemde yaklaşık 20 milyar dolar tutarında hizmet ticareti fazlası sağlandı.

2021 yılında toplam hizmet ihracatından yüzde 36 pay alarak 21 milyar dolar ihracat ile hizmetler sektörünün lokomotif gücü olan turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler sektörü, 2023 yılı hedefi olan 53,4 milyar dolara ulaşılması için turizm ürünlerimizdeki çeşitliliği artırmaya odaklandı. Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizm ve Seyahat İle İlgili Hizmetler Sektörü Komite Başkanı Hediye Güral, “2023’te yeni rekorlara hazırlanıyoruz. Avrupa’nın enerji krizi Türkiye’yi kışın da cazip bir bölge haline getirdi. Kasım ayı otel rezervasyonları hiç olmadığı kadar yüksek bir doluluğu gösteriyor. Bu hem turizm sektörü için hem de havacılık sektörü için iyi bir kış dönemine işaret ediyor. Başarıları yakalamak ve sürdürülebilir kılmak için birçok alanda çalışmalar yapıyoruz” dedi.

“Dünyanın buluşma noktası olmayı hedefliyoruz”

2018 yılında kurulan HİB’in bugün 3000’i aşkın üyesiyle faaliyetlerine hızla devam ettiğine değinen Güral, “Bu kapsamda, dış ticaret fazlası yaratarak ülkemizin dış ticaret dengesine olumlu katkıda yapan hizmet sektörlerimiz için 2022 yılı yılsonu ihracat geliri hedefimizi 80 milyar, 2023 ihracat geliri hedefimizi ise 130 milyar dolar belirledik. Bu hedefin önemli bir bölümü yine turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler sektörümüz üstlenecek” dedi.

Kıtaları birbirine bağlayan, medeniyetleri buluşturan, asırlık tarihiyle ilgi çeken, coğrafi zenginlikleriyle ayrışan ve misafirperverliği ile dost kazanan bir ülkenin turizmde başarısız olma ihtimalinin olmadığını söyleyen Güral, "Bizler bu avantajlarımızı en iyi şekilde kullanarak dünyanın buluşma noktası olmayı hedefliyoruz. Her yıl bir adım daha atarak mükemmeli yakalama arayışı içindeyiz" diye konuştu.

Potansiyeli olan illere tanıtım faaliyetleri yapılacak

Türkiye’de halihazırda işletme halinde 13 bin tesis ve 1,6 milyon yatak kapasitesinin bulunduğunu kaydeden Güral, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak Antalya, İstanbul ve Muğla tesis sayısının yüzde 40’ına, yatak kapasitesinin ise yüzde 62’sine sahip. Yeni yapılması planlanan tesisler de yine bu 3 ilde yoğunlaşıyor. Turizmi ülke geneline yaymak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kış ve yaz turizmini geliştirerek, diğer illerimizin tanıtım faaliyetlerini artırarak potansiyelimizi güçlendirebiliriz. Bu illere ek olarak potansiyeli yüksek ancak henüz keşfedilmemiş bölge markalarının oluşturulması için çalışacağız."

Temmuz ayında 6,7 milyon turist geldi

Geçen yılki toplam turist sayısının yüzde 93’ü, 2022’nin sadece ilk 7 ayında Türkiye’ye giriş yaptığına değinen Güral, “Ayrıca temmuz ayında 6,7 milyon olarak gerçekleşen toplam turist sayısıyla da 2019 temmuz rakamının üzerine çıkmış olduk. Buna bağlı olarak küresel salgından en fazla zarar gören sektörlerin başında gelen havacılık da eski günlerine dönüyor" şeklinde konuştu.

Hedef ülkeler belirlendi

Türkiye’ye turist çekebilecekleri potansiyel kaynak ülkeleri belirlediklerini aktaran Güral, şu açıklamalarda bulundu: "Bu ülkelerin destinasyon tercihleri Batı ve Kuzey Avrupa’da. Kaynak ülke açısından potansiyeli en yüksek pazarlar Almanya, İngiltere, Hollanda ve Avusturya olarak gözükürken Doğu Avrupa’da ise Rusya ve Ukrayna öne çıkıyor. Orta doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde Suudi Arabistan, BAE, İran, Kuveyt, Mısır ve Cezayir dikkat çekiyor. Amerika ve Uzakdoğu bölgesinde ise ABD, Çin ve Japonya. Bu ülkelerden aldığımız sınırlı payları artıracağız. Türkiye’ye gelen turistlerin ağırlıklı bir kısmı seyahat acentesi ile geliyor. Bunun için seyahat acentelerine önem vermemiz lazım.”

Rakamlarla turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler sektörü

2021 yılı ihracatı: 21 milyar dolar
2023 yılı ihracat hedefi: 53,4 milyar dolar
İşletme halindeki tesis sayısı: 13 bin
Yatak kapasitesi: 1,6 milyon
Ocak-Temmuz dönemi turist sayısı: 6,7 milyon kişi

 

EĞİTİM HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

Türkiye dünyada ilk 5 sıraya girmeyi hedefliyor

Türkiye’nin hizmet ihracatının gelişmesine katkı sunan alanların başında eğitim hizmetleri geliyor. Sektör, hizmet ihracatının belirlediği hedeflere ulaşması noktasında önemli bir yer tutuyor. 70’in üzerinde eğitim kurumu, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) bünyesinde sektörün hizmet ihracatı kalem ve pazarlarının çeşitlendirilmesi, var olan pazarların geliştirilmesine katkı sağlıyor. HİB Eğitim Hizmetleri Komitesi de yaptığı çalışmalarla yurtiçi ve yurtdışında ulusal-uluslararası kamu/özel sektör kurum, kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunarak sektörün önünü açmayı hedefliyor.

Türkiye eğitim faaliyetlerinde UNESCO verilerine göre uluslararası öğrenci sayısı bakımından dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye, 2010 yılında 30 bin civarında uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaparken bu sayı 2020 yılında 200 bine ulaştı. Özellikle pandemi döneminde üniversitelerin yaptığı yoğun çalışmalar sonucu bu rakamın bu yılın sonunda 300 bine yaklaşacağı öngörülüyor. Sektörün 2023 yılı hedefi ise 350 bin uluslararası öğrenciyi Türkiye’de ağırlamak. Bugün 140’tan fazla ülkeden öğrenci ağırlayan sektörün ana hedefi uluslararası öğrenci temininde ilk 5 ülke arasına girmek.

“Eğitim, birçok sektöre ekonomik girdi sağlıyor”

Eğitim Hizmetleri Sektör Komitesi aracılığıyla sektörde faaliyet gösteren hizmet ihracatçılarının sorunlarına kalıcı ve etkin çözümler sunmayı hedeflediklerini ve sektördeki rekabetçiliği arttırmayı amaçladıklarını belirten HİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Eğitim Hizmetleri Komitesi Başkanı Mustafa Aydın, eğitim sektörünün HİB altında bulunan en önemli sektörlerden biri olduğunu vurguladı. Eğitim hizmetlerinin çarpanlar etkisi ile tüm sektörlere katkı sağladığına dikkat çeken Aydın, “Ülkemizde 4 yıl ve üzeri eğitim alan uluslararası öğrenciler sağlık, perakende, turizm, gayrimenkul, yolcu taşımacılığı başta olmak üzere birçok sektöre ekonomik girdi sağlıyor.  Türkiye, dünyada en çok uluslararası öğrenci çeken ilk 10 ülke arasında. Bu konuda başı çeken ülkeler ABD, İngiltere, Kanada, Avusturalya ve Almanya gibi ülkeler. Ama Türkiye olarak yerimizi koruyacak ve hatta daha yükseğe taşıyacağız” dedi.

“Cazibe merkezi olduk”

“Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Ürdün, Fas, Cezayir, Tunus Bulgaristan, Irak, İran, hâlihazırda başarılı olduğumuz ihracat pazarları içerisinde yer almakta diyen Aydın, Türkiye’nin uluslararası öğrenci hareketliliğinde bir cazibe merkezine dönüştüğünü kaydetti.  

2020 yılında 200 bine ulaşan öğrenci sayının 2022 yılında 300 bine yaklaşacağını öngördüklerini ifade eden Aydın, “Bugün 225 bini aşan uluslararası öğrenci ile çok önemli bir uluslararası eğitim üssü haline geldik. 2023 yılı hedefimiz olan 350 bin uluslararası öğrenci sayılarına rahatlıkla ulaşacağımız aşikâr. Bu nedenle çok mutluyuz, gururluyuz” diye konuştu.

“Hedefimiz küreselleşmek”

2025 yılında eğitim ihracatının ulaşacağı büyüklüğün 300 milyar doları aşmasının ön görüldüğünü dile getiren HİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Eğitim Hizmetleri Komitesi Başkanı Mustafa Aydın, şu bilgileri verdi: “Bizim bu pastadan daha fazla pay almamız gerekli. Bizim altyapımız, eğitim kalitemiz birçok ülkede bulunmuyor. Eğitim alanında küreselleşmekten başka çaremiz yok. Bu nedenle Türkiye’nin eğitime ilişkin önündeki en büyük hedefi uluslararasılaşma. Eğitime yönelik oluşturduğumuz bu vizyon, nitelikli insan gücüyle Türkiye’yi dünyada daha fazla söz sahibi bir ülke konumuna da getirecek. Eğitim alanında dünya ile rekabet etmeye devam etmek için sürekli değişim içinde olan eğitim altyapılarını dünyayla entegre etmek ve Türkiye’nin yükselen başarısını sürdürebilir hale getirmek için uzun vadeli planlamalar yapmak temel önceliğimiz.”

2025 yılı ihracat hedefi 3 milyar dolar

Bugün dünyada 7 milyon öğrenci ve 280 milyar dolarlık ihracat hareketliliğinin olduğuna vurgu yapan Aydın, şöyle devam etti: “Uluslararası öğrenci temin eden ilk 5 ülke arasına girmek istiyoruz. Hizmet ihracatı gelirimizi artırmak, daha nitelikli uluslararası öğrenci yanında uluslararası akademisyen hareketliliğini de artırmayı planlıyoruz. Ülkemizin coğrafi avantajı var. Eğitim kurumlarımızın kalitesini artırdık. Film, kültür, sağlık, ulaşım gibi birçok farklı sektör ile işbirliği içinde birbirimize katma değer sağlayan bir model oluşturmayı başardık. ‘Study in Türkiye’ markamızla her yıl 20’den fazla hedef ülkemizde fuarlar, tanıtımlar, etkinlikler düzenliyoruz. Birliğimizin çatısı altında çalışmalarımızı hızlandırmamızı takiben, yükseköğretimde Türkiye çok özel bir yere geldi.  Uluslararası öğrencilerden elde edilen geliri 2025 yılında 3 milyar dolara, 2030 yılında 5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”

 Rakamlarla eğitim hizmetleri sektörü

2021 yılındaki yabancı öğrenci sayısı: 220 bin
2022 yılında hedeflenen öğrenci sayısı: 300 bin
2025 yılı ihracat hedefi: 3 milyar dolar
Türkiye’ye gelen öğrencilerin ülkeleri: 140 üzeri
Türkiye’nin eğitimde dünya sıralaması: İlk 10 

 

SAĞLIK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

Sağlık hizmetleri küresel ticaretten aldığı payı yüzde 2'nin üzerine çıkarmaya odaklandı

Geçen yıl 1,6 milyar dolarlık ihracat yapan ve hasta başına 2 bin 850 dolar gibi önemli bir gelir elde eden sağlık hizmetleri, küresel ticaretten de yüzde 1,6’lık pay elde etti. Sektör, yeni yatırımlar ve kapasite kullanımını artıracak çalışmalarla yılsonu ihracatını 2,5 milyar dolara, 2023 yılı ihracatını ise 4 milyar dolara taşımayı planlıyor. Sektör, küresel ticaretten aldığı payı ise ilk etapta yüzde 2’nin üzerine taşımayı amaçlıyor. 

Hizmet İhracatçılar Birliği (HİB) bünyesinde 2018 yılında faaliyetlerine başlayan sağlık turizmi sektörü 784 üyesi faaliyetlerini sürdürüyor. Üye ve ihracat rakamlarını artırarak çalışmalarını yürüten sektör, geçen yıl 1,6 milyar dolarlık ihracata ulaştı. 2022 yılını 2,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlamayı hedefleyen sektör, 2023 yılında ise 4 milyar dolara ulaşmak istiyor.

Bugün hasta başına sağladığı 2 bin 850 dolarlık gelirle Türkiye’nin en katma değerli sektörlerinin başında gelen sağlık turizmi, 100 milyar dolar olarak tahmin edilen küresel sağlık hizmeti ihracatından da yüzde 1,6’lık pay elde ediyor. Sektör, katma değeri artıracak çalışmalara yoğunlaşarak küresel ticaretten aldığı payı önce yüzde 2’nin üzerine sonra daha ileri noktaya taşımayı istiyor.

İstanbul markasının güçlü olduğu ülkeler Türkiye’yi tercih ediyor

Sağlık turizminde en başarılı olunan ülkelerin İstanbul marka algısının Türkiye marka algısının da üzerinde olduğu eski Osmanlı coğrafyası olduğuna dikkat çeken HİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Hizmetleri Komitesi Başkanı Orhan Gazi Yiğitbaşı, “Bu ülkeleri; Azerbaycan, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, Irak, Bosna Hersek, Sırbistan, İran, Kazakistan, Ukrayna, Almanya, Rusya, Makedonya, Hollanda, Arnavutluk, Cezayir, Libya vb. olarak sıralayabiliriz” dedi.

 

Yılsonu ihracat hedefi 2,5 milyar dolar

Küresel ticaret hacminin 100 milyar dolar olarak tahmin edildiğini kaydeden Yiğitbaşı, “2021 yılında 1,6 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettik. 2022 yılında 2,5 milyar dolar, 2023 yılında ise 4 milyar dolarlık ihracata ulaşarak pazar payımızı sürekli artırmayı hedefliyoruz. Dünyada ulaşımın ve sağlık hizmetine erişilebilirliğin kolaylaşması ile birlikte şifa bulmak için insanların başka ülkelere gitmesi yeni arayışlar içinde olması sağlık turizminin önemini daha da artıracaktır. Ülkemiz içinde arzu etmediğimiz sadece saç ekimi yapıldığı algısını daha büyük tedavilere örneğin; onkoloji, organ nakli, büyük cerrahi vakar vb. alana çekmeyi hedefliyoruz.” 

“Sağlık hizmetinde markalaştık”

Artan şehir hastaneleri ve kapasite ile birlikte özellikle özel sektörün kapasitesinin mevcut kapasitenin yaklaşık 2 katına ulaştığını dile getiren Yiğitbaşı, şu bilgileri verdi: “Özellikle özel sektörün sağlık turizmine ilgisi yeni yatırımların yanı sıra ülkemizin istihdam sorununun çözülmesinde önemli katkı sağlayacaktır. Örneğin, bir hastanede ortalama 1500 yeni istihdam sağlanıyor. Ülkemizde yeni yatırım yapılmaması halinde pandemi, savaş ve dış göç vb. tehditler olmadığı sürece tam kapasiteye maksimum 3 yıl içinde ulaşabileceğimizi öngörmekteyiz. Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı’nın verdiği özel izin ile getirdiğimiz hastalar kendi ülkelerin VIP hastaları olup özel uçaklar ile ülkemize gelmeyi tercih ettiler. Bu da bizim sağlık hizmeti marka algımızın dünyada ne kadar iyi olduğunu göstermiş oldu. Dünyanın birçok ülkesinde yapılamayan zor cerrahi vakaları ülkemizde Türk doktorları tarafından başarı ile yapılmakta.”

Hasta başına elde edilen gelir 2 bin 850 dolar

“Ülkemizin marka değerini yukarı taşımak, katma değerli gelir elde etmek istiyoruz” diyen Orhan Gazi Yiğitbaşı, turizmde turist başına 850 dolar olan değerin, sağlık hizmetleri sektöründe hasta başına 2 bin 850 dolar olduğuna dikkat çekti. Bu rakamı daha yukarılara taşımayı amaçladıklarını kaydeden Yiğitbaşı, “İthal girdi oranımız yüzde 8 gibi çok düşük bir seviyede olduğundan ticaret fazlası vermek için ideal bir sektörüz” dedi.

“Ülke istihdamına hızlı ve etkili katkı vermeyi planlıyoruz”

Talep elastikiyetinin sıfıra yakın olmasından dolayı ertelenemeyen bir talep oluşturmak niyetinde olduklarına değinen Orhan Gazi Yiğitbaşı, “Emek yoğun bir sektör olduğumuzdan dolayı ülkenin istihdamına hızlı ve etkili katkı vermeyi planlıyoruz. Aynı zamanda hekim kalitesi yüksek ve teknoloji yoğun bir sektörüz. Bundan kaynaklı ülkemizin kurumsal olgunluk seviyesini yukarı taşımaktayız” ifadelerini kullandı.

Rakamlarla sağlık hizmetleri sektörü

2021 yılı ihracat geliri: 1,6 milyar dolar
2022 yılı ihracat hedefi: 2,5 milyar dolar
Küresel ticaretten alınan pay: Yüzde 1,6
Hasta başına elde edilen gelir: 2 bin 850 dolar
Bir hastanedeki ortalama istihdam: 1500 kişi

Ekonomi